You're in trouble now traducir turco
164 traducción paralela
Now you know the trouble we're in.
O zaman içinde bulunduğumuz sorunu biliyorsun.
You're in dead trouble now, boy.
Başın şimdi büyük belada evlat.
You're in trouble now.
Ve unutma : Artık başın dertte.
But, now you're in the worst trouble you've ever been in.
Ama şu anda hayatının en büyük belasının içindesin.
And now you're in trouble.
Şimdi de başın belada.
Now, you're in a lot of trouble and I'm warning you... if you do a thing like this, I ain't gonna show you no mercy.
Başın ciddi belada ve seni uyarıyorum... eğer böyle bir şey yaparsan, sana hiç merhamet göstermem.
Now I'm in love, and I got nothin'but trouble. Listen, when you're in love, you're always in trouble.
Sana hiç arkadaşım Yataşağı Marston'dan söz etmiş miydim?
Now you're in trouble... of making it all disappear.
Şimdi ayıkla pirincin.. .. taşını.
Ah, you're in trouble now!
Ah, şimdi yandın!
Now you're in trouble!
Sen şimdi görürsün!
- You're in big trouble now!
- Başın büyük dertte! - Kapa çeneni!
" You're in trouble now
" Artık başın dertte
Now, you're the one who's in trouble. We went to your school and saw your social studies report, you know, "Brazil, Land of Rubber and Sunshine."
Okuluna gidip, hayat bilgisi ödevini gördük hani "Brezilya, kaput ve güneş ülkesi" olanı.
- You're in trouble now.
Şimdi başın belada.
Now, I suggest that you turn around and walk out of here without saying another word, or you're going to find yourself in big trouble.
Şimdi, arkanı dönüp başka hiçbir söz söylemeden burayı terk etmeni öneriyorum, yoksa kendini büyük bir belanın içinde bulacaksın.
Now, listen, you're in trouble, right, and I'm helping you out, cos that's what friends are for.
Şimdi, dinle! Başın dertte ve sana yardım edeceğim çünkü arkadaşlar böyle günler içindir.
Now you're in trouble.
Şİmdi başın belada.
You're in a world of trouble now.
Şimdi yandın işte Preston.
You're in trouble now.
- Bu defa başın dertte.
You're in trouble now.
Şimdi başın dertte.
Now you're in for some trouble.
- Başın büyük dertte.
Simba, you're in trouble again, but this time daddy isn't here to save you, and now everyone knows why!
Ah, Simba, başın yine dertte. Bu sefer baban seni kurtaramayacak ve herkes nedenini biliyor!
If I were you, I'd talk straight because right now, you're in a world of trouble.
Yerinde olsaydım konuşmaya başlardım çünkü şu an gırtlağına kadar belanın içindesin.
Okay, you're in trouble now, buddy.
Pekala, başın büyük belada dostum.
Now you're fucking in trouble!
Şimdi başın dertte işte!
Now you're all in big, big trouble.
Şimdi başınız çok büyük dertte.
You're in big trouble now.
Başın büyük belada.
- You're gonna be in real trouble, now.
- Artık başın geçekten belada.
- Now you're in trouble.
- Şimdi başın dertte.
And don't you think you're in deep trouble now, you ain't smelt nothing yet?
ve başının büyük bir belada olduğunun farkında değilmisin?
Now you're in trouble.
Bu benim evim, sizi aptallar.
Look, I know they're in trouble... but did you have to bring them here? I mean, now with what we're fighting?
Bak, biliyorum sıkıntıları var... ama onları buraya getirmek zorunda mıydın?
- Yeah, okay, peep show's over now get out or you're going to get me in trouble.
- Evet.. Gösteri bitti. Dışarı!
You're in trouble now.
Simdi basin dertte.
- Now you're really in trouble.
- Şimdi başın dertte.
You're in trouble now.
Başınız belada.
Ooh, Butters, you're in big trouble now.
Ooh, Butters, başın büyük belada.
And so now you're in trouble, right? Yep.
- Şimdi de başın belada değil mi?
You're not gonna go and get yourself in trouble now, are you?
Başını belaya sokmayacaksın, değil mi?
... but if you're in some kind of trouble and need my help, then you should ask now and not wait until it's too late and everything's all messed up, like you usually do.
Ama başın dertteyse ve yardımıma ihtiyacın varsa o zaman çok geç olmadan ve her zaman yaptığın gibi işleri berbat etmeden... -... yardım etmeme izin ver.
You heard your mom, you're not in trouble. Can you pull over now?
Tren bize çarpmadan karşıya geçebilirsek sirk insanlarıyla yeni bir hayata başlayabiliriz.
Now do you understand, Paul, what kind of trouble you're in?
Ne tür bir belanın içine girmek üzere olduğunun farkında mısın, Paul?
You're in trouble now
Şimdi başın belada.
Or, boy. Now you're in trouble.
Şimdi başın belada.
I get the idea you're in a lot of trouble right now.
Şu an başının büyük belada olduğunu biliyorum.
You're in trouble now.
Başın şimdi dertte.
You're in trouble now!
Artık başın dertte!
Son, you probably think you're in so much trouble right now. Things can't get any worse.
Evlat herhalde dibe battığını, daha da kötüye gitmeyeceğini düşünüyorsun.
You're in trouble now...
Başın belada.
You're in deep trouble. But it's okay now.
Çok büyük bir sorununuz vardı, ancak şimdilik halledildi.
Well, you're in trouble now, Cool Hand.
Bu defa başın dertte, Harika El.
you're invited 50
you're in here 32
you're in good hands 87
you're in a hurry 34
you're in over your head 30
you're in denial 28
you're in charge 189
you're in trouble 151
you're interested 30
you're incredible 103
you're in here 32
you're in good hands 87
you're in a hurry 34
you're in over your head 30
you're in denial 28
you're in charge 189
you're in trouble 151
you're interested 30
you're incredible 103