English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You're invited

You're invited traducir turco

700 traducción paralela
I invited her to dine with us. You're okay with that, right?
Birlikte yiyelim diye çağırdım, sana da uyar mı?
You're the one who invited her over last night!
Dün gece onu davet eden sendin!
- And you're all invited.
Ve hepiniz davetlisiniz.
- You're not invited.
- Davetli değilsin.
- You're not invited to the party.
- Partiye davetli değilsiniz.
You're lucky to have invited Ebbe.
Ebbe seni davet ettiği için şanslısın.
How many times must I tell you to stay out of my room, unless you're invited?
Davet edilmediğin sürece odama girmeyeceksin demedim mi?
You're invited.
Davetlisin.
My friends, I know you're all curious as to why I've invited you to this party.
Dostlarım, hepiniz niçin sizi bu partiye davet ettiğimi merak ediyorsunuz.
And you're the fellow that wondered why I invited you here tonight.
Bir de seni neden bu gece buraya davet ettiğimi merak ediyordun.
You're invited every day.
Her gün davetlisiniz.
Yeah, it is my great pleasure to inform you that the party over in Legal has started and that you're all invited.
Size bildirmekten zevk duyarım ki Hukuk'taki parti başladı ve hepiniz davetlisiniz.
Next time I shall see that you're properly invited.
Bir dahakine umarım davet edilirsiniz.
You're invited. 29 Royal Street, all the Way up.
Tamam, davetlisiniz.
You're all invited.
Hepiniz davetlisiniz.
You people invited us here. Now we're taking our things and we're leaving.
Buraya bizi siz getirdiniz, şimdi toplanıp gidiyoruz.
by mr. Richard matheson. And you're invited to partake of it.
Burak ŞAHİN, Altyazı Hazırlama : belinda
- Anyway, you're invited to dinner.
- Bu arada akşam yemeğine davetlisin.
You're invited too.
Sen de davetlisin.
Gentlemen, you're invited for free drinks.
Beyler bedava içkiye davetlisiniz.
- You're saying I invited her?
- Ne yani ben mi davet etmişim?
You're invited to my cocktail party tomorrow night, 10 : 00.
Ve yarın kokteyl partime davetlisin, saat 10'da.
So drink up, everyone. You're all invited to spend the night.
Haydi için, hepiniz burada kalabilirsiniz.
Yeah, you ´ re invited.
Evet, davetlisiniz.
You're both invited, of course.
Siz de davetlisiniz, tabii.
You're all invited :
Hepiniz davetlisiniz.
– There's one thing you're forgetting. – What? When de Gaulle, from London, invited every French officer, every last lazy good-for-nothing to join the Maquis, if they had answered his call...
Eski belediye başkanının Combronde'ın sözleriyle en iyi yaptığım şey dostlarımızı öldürenlere verdiğimiz zorunlu karşılık yanında bir hiç olan suç okuluydu.
You think we're being invited in?
Sence davetli miyiz?
Besides, you're also invited to the wedding.
Benim düğünüm bana yetti.
You're invited also.
Siz de davetlisiniz.
Come on, Roberto, you're invited too.
Haydi Roberto gelsene sen de.
You're not invited.
Davetli değilsin!
He only invited us because you're a detective lieutenant.
O bizi davet etti, çünkü sen dedektif polissin.
You see, I invited a few friends over and they're still here.
Anlarsın ya, birkaç arkadaşımı davet ettim ve hâlâ buradalar.
Thank you, Little John, but I'm sure we're not invited.
Teşekkür ederim, Küçük John, ama davetli olmadığımıza eminim.
Of course you're invited.
Merhaba?
You're not invited.
Sen davet edilmedin.
You're all invited to my wedding.
Düğünüme hepiniz davetlisiniz.
Said she's set her parents and you're invited to dinner.
Ailesini ayarladığını, ve yemeğe davetli olduğunu söyledi.
You're invited too.
Siz de davetlisiniz.
You're my friend, you invited me She's my friend.
Sen benim dostumsun, beni davet ettin, O benim dostum. Buna karşılık...
You're invited then.
O zaman davetlisin.
It's klaus. I invited him, so we're not so alone. Do you mind?
Klaus olmalı.Onu da davet etmiştim sanırım yalnız olmayacağız.Fark eder mi?
So, you're invited.
Neyse, davetlisin işte.
You're invited to stay here, Spike.
Buraya her zaman gelebilirsin Spike. Anlıyor musun?
You're invited!
Davetlisiniz!
I'm not playing with anyone. I invited you because I think you're interesting.
Kimseyle oynamıyorum. İlgi çekici olduğun için seni davet ettim.
You sure we're invited?
Davet edildiğimize emin misin?
I'm gonna throw a party tonight back at the hotel in New York and you're all invited.
Bu gece New York'ta otelde bir parti patlatacağım.. .. ve hepiniz davetlisiniz.
You're all invited!
Hepiniz davetlisiniz!
Guys, you're all invited to the night club.
Beyler, hepiniz bu gece kulübe davetlisiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]