English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You're not listening to me

You're not listening to me traducir turco

507 traducción paralela
You're not listening to me.
Beni dinlemiyorsun.
You're not even listening to me, dear.
Ama sen beni dinlemiyorsun bile, tatlım.
Stan, you're not listening to me.
Stan, dinlemiyorsun beni.
You're not listening to me!
Kesinlikle zırdelisin! - Beni dinlemiyorsun ki!
You're not even listening to me, are you?
Beni dinlemiyorsun bile, değil mi?
You're not even listening to me.
Beni dinlemiyorsun bile.
You're not even listening to me, son.
Beni dinlemiyorsun bile oğlum.
You're not listening to me!
Beni dinlemiyorsun ki!
- You're not listening to me, are you?
- Beni dinlemiyorsun galiba?
Don't you know what I was saying? You're not listening to me.
Ne diyordum ben, biliyor musun?
- Well, you're not even listening to me.
Artık beni dinlemiyorsunuz bile.
- You're not listening to me!
-... orta karar olmaktır. - Beni dinlemiyorsun.
You're not listening to me.
Sana hayır dedim! Beni dinlemiyorsun.
You're not listening to me.
Beni dinlemiyorsun!
BECAUSE THEY WISH THEIR MOTHERS WERE DEAD, THERE WOULDN'T BE ANYBODY LEFT ON EARTH. SYBIL, YOU'RE NOT LISTENING TO ME.
Dünya eğer insanların ve çocukların sırf annelerinin ölmüş olmasını istedikleri için kendilerini öldürmelerini gerektirseydi, yeryüzünde insan kalmazdı.
You're not listening to me?
Beni dinlemiyor musun?
- You're not listening to me.
- Beni dinlemiyorsun.
You're not listening to me!
Beni dinlemiyorsunuz.
Mom, you're not listening to me.
Anne, beni dinlemiyorsun.
You're not listening to me, man!
Beni dinlemiyorsun, dostum!
- You're not listening to me.
- Ama beni dinlemiyorsun.
You're not listening to me, Mother.
Anne, sen beni dinlemiyorsun.
You're not listening to me, Fallon.
Beni dinlemiyorsun, Fallon.
You're not listening to me, Sam.
Beni dinlemiyorsun.
You're not really listening to me.
Gerçekten beni dinlemiyorsun.
You're not listening to me!
Beni dinlemiyorsun!
Danko, you're not listening to me. Christ.
Sağır mısın?
Emmet, you're not even listening to me.
- Emmet, dinlemiyorsun bile beni!
- You're not listening to me!
Beni dinlemiyorsun!
! You're not listening to me.
Beni dinlemiyorsun..
You're not even listening to me.
Beni dinlemiyorsun ki.
Dad, you're not listening to me!
Baba, beni dinlemiyorsun!
- Thadius you're not listening to me. - 10 years to design a phase-gravitational field,
Beni dinlemiyorsun. Evre-yerçekimi alanı tasarımı için 10 yıl verdim.
You're not listening to me.
Dediğimi anlamıyorsun galiba.
You're not listening to me.
Beni dinlemiyorsun ki!
No, you're not listening to me.
Hayir, beni dinlemiyorsun.
- You're not listening to me.
- Sen beni dinlemiyorsun.
You're not listening to me.
Dr. Allbright, beni dinlemiyorsunuz.
YOU'RE NOT LISTENING TO ME.
Beni dinlemiyorsunuz.
Abraham, you're not listening to me.
Abraham, beni dinlemiyorsun.
Ross, you're not listening to me.
Dinlemiyorsun.
I'm sure, with time, I'll be able to acclimate to La Brea Park quite nicely. You're not listening to me.
Peki.
You're not listening to me!
Beni dinlemiyorsun.
You're not listening to me. I'm not scared.
Stacey beni dinlemiyorsun.
You're not listening to me. I am done with it.
Beni dinlemiyorsun biraktim diyorum!
You're not even listening to me.
Sen beni hiç dinlemiyorsun.
- You're not listening to me.
Beni dinlemiyorsun.
You're not listening to me.
Sen beni dinlemiyorsun.
- You're not listening to me.
- Beni dinlemiyorsunuz.
You're not listening to me.
Sen beni dinlemiyorsun.
You're not listening to me.
Beni dinlemiyorsunuz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]