You're not ready traducir turco
1,142 traducción paralela
The set is not ready, and you're talking about natural light.
- Fritz, sence burada doğal ışık olur mu? Yapma lütfen.
- You're not ready, are you?
- Hazır degilsin dimi.
Dad, if you're not ready in five minutes, I'm gonna leave without you.
Baba beş dakikada hazır olmazsan sensiz gidiyoruz
I don't want you to do anything that you're not ready for.
Hazır olmadığın hiçbir şeyi yapmanı istemiyorum.
But what if on that day you're free you haven't prepared, you're not ready and yet you Look around you and you don't Like what the world is.
Peki ya özgür kaldığınız gün hazır değilseniz ve etrafınıza baktığınızda, dünyanın halinden hoşlanmazsanız?
And you're not ready to give up the bus and come in my car!
Fakat otobüsü bırakıp, arabama gelmeye hazır değilsin!
You're not ready.
Sen hazır değilsin.
Because there are some things you're not ready to face.
Çünkü dünyadaki bazı şeylerle yüzyüze gelmeye henüz hazır değilsin.
- You're not ready to know.
- Öğrenmeye hazır değilsin.
You're not ready for the Giggle Loop.
Gülme döngüsüne hazır değilsiniz.
You're not ready to have sex.
Seks için hazır değilsin.
For now, all I can say is if you're not ready to be prepared for sex then you're probably not ready for sex.
Şimdilik tek söyleyebileceğim şey eğer seks için hazırlıklı olduğunu hissetmiyorsan bu demektir ki seks için hazır değilsindir.
I don't wanna make you do anything that you're not ready to do.
Seni hazır olmadığın bir şeyi yapmaya zorlamak istemiyorum.
You're so not ready.
Hazır değilsin.
The competition is this Sunday, and you're not even close to ready.
Yarışma bu pazar günü, ve hazır değilsin.
You know, when a person is confronted with some deeply troubling issue that they're not ready to face yet they usually avoid the problem by obsessing about something else- - something completely trivial.
Kişi hazır olmadığı bir anda bir sorunla karşılaşırsa.. ... başka. bir şeyi takıntı hâline getirerek ondan kaçıyor. Önemsiz bir şeyi.
- Tell her the truth, tell her you're not ready.
- Gerçeği söyle. Hazır olmadığını söyle.
Oh, no... you're not ready for those just yet.
Hayır henüz bunlara hazır değilsin.
And you're not ready to leave yet.
Sen de onlari terk etmeye henüz hazir degilsin.
You're not ready, Page.
- Hazır değilsin Page.
I mean you're not ready to con a guy... without falling in love yourself.
Demek istediğim sen de aşık olmadan bir erkeği dolandıramazsın.
And you're sure she's not ready now?
- Hazır olmadığına emin misin?
Amanda, admit it. You're not ready to give up on him.
Amanda, Kabul et onu unutmak için hazır değilsin.
It's not coming out until you're ready.
Sen hazır olana kadar çıkmayacak.
It's like a dream that your mind is creating... to keep you from waking up to what you're not ready to accept.
Aklın kabul etmediği şeyleri karşına çıkarmaya devam eder.
No, you're obviously not ready for this relationship.
Hayır, sen bu ilişki için gerçekten hazır değilsin.
I hope you're ready for me... because I have not forgotten about you either, you sexy boy.
Umarım benim için hazırsındır... çünkü ben de seni unutmadım, seksi çocuk.
- You're not ready.
- Hazır değilsin.
You're not ready to leave your son behind.
Oğlunu bırakmaya hazır değilsin.
You're not ready for Class A.
A Sınıfı için hazır değilsin.
Alan, sometimes it's not such a good idea to wait until you feel like you're ready.
Alan. Hazır hissedene kadar beklemek, her zaman iyi bir fikir olmayabilir.
If you're not ready to take the risk, you shouldn't participate.
Eğer riski almaya hazır değilseniz, katılamazsınız.
You're ready to propose, now you two are not right for each other?
Evlenme teklif edecektin, şimdi birbirinize uygun değil misiniz?
But only if you're ready to react and not fear them.
Ama ancak onlara hızlı tepki verir ve onlardan korkmazsan.
If you're telling me you're not ready to have a relationship then I understand.
Başka bir ilişkiye hazır değilim diyorsan bunu anlarım.
And when you're not getting ready to break into secret military installations, what do you do?
Gizli askeri tesislere gizlice girmeye çalışmadığın zaman ne yaparsın?
Before you say any more we've discussed it, and we're not ready- -
Daha fazla konuşmadan önce, sana şunu söylemeliyim bunu tartıştık ve henüz hiçbirimizin buna hazır olmadığına...
You're not ready for the world outside
Dış dünya için henüz hazır değilsin.
You're not ready.
Hazır değilsin.
You're just not ready.
Henüz hazır değilsiniz.
We're not even boarding that yet... so just take it easy and we'll call you when we're ready.
Henüz bilet kontrolünü yapmıyoruz siz keyfinize bakın biz sizi çağıracağız.
Look, I know you're not ready to break up with her yet.
Ondan ayrılmaya hazır olmadığını biliyorum.
You're not ready to find out.
Henüz öğrenmeye hazır değilsin.
So are you saying we're not ready?
Yani sence hazır değil miyiz?
YOU'RE NOT READY.
Hazır değilsin.
THEY'RE NOT READY TO THINK OF YOU SUCKING COCK AND TAKING IT UP THE ASS.
Sakso çekmene ve arkadan almana henüz alışık değiller. Anne!
THEY'RE NOT READY TO SEE YOU AS A MAN.
Seni erkek gibi görmeye alışık değiller.
Is hesitation a sign that it's not right or a sign that you're not ready?
Tereddüt, doğru kişi olmadığını mı yoksa hazır olmadığınızı mı gösterir?
You're not ready?
Hazır değil misin?
But what if you're not ready at 17?
Eğer 17 yaşında hazır değilsen?
I'm not supposed to say anything, but Jackie's testing you... to see if you're ready to get back together.
Bunları söylememem gerekiyor ama Jackie ona geri dönmeye gerçekten hazır mısın diye seni sınıyor.
you're not my type 58
you're not serious 282
you're not listening 211
you're not real 156
you're not mad at me 38
you're not 3927
you're not wrong 99
you're not gonna die 103
you're not alone 369
you're not listening to me 216
you're not serious 282
you're not listening 211
you're not real 156
you're not mad at me 38
you're not 3927
you're not wrong 99
you're not gonna die 103
you're not alone 369
you're not listening to me 216