English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You're not serious

You're not serious traducir turco

695 traducción paralela
You're not going to get serious on me, are you?
Bu iş ciddiye binmeyecek, değil mi?
- You're not serious!
- Ciddi olamazsın!
You're not serious?
Ciddi olamazsın?
You're not serious?
Ciddi olamazsın!
But certainly you're not serious?
- Ama... - Ciddi olamazsınız.
You're sure it's not serious?
Ciddi birşey olmadığına emin misiniz?
You're not serious!
Ciddi olamazsın!
Not look at my work? You're not serious.
Kendi işime bakmayacak mıyım?
I hope you're not going to talk about anything serious.
Umarım ciddi şeyler hakkında konuşmayacaksın. Bugünlerde hiçbir şey ciddi değil.
- You're not serious about this?
Sen ciddi olamazsın?
You're not serious?
- Dalga mı geçiyorsun?
- You're not serious about these theories.
- Bu teoriler hakkında ciddi olamazsınız.
- Now I know you're not serious.
- Şimdi ciddi olmadığınızı anladım.
Then hang me. I must be stupid, because I don't know if you're serious or not.
Önce beni as, senin ciddi olup olmadığını çözemeyecek kadar aptalım.
You're not serious.
Şaka yapıyorsun.
You're not really serious!
Gerçekten ciddi değilsin!
You're not serious, are you?
Ciddi olamazsınız.
- Not if you're not being serious.
- Ciddi değilsen olmaz.
You're not serious.
Ciddi olamazsın.
You're not serious, Katie.
Ciddi olamazsın Katie.
Hmm? You're not serious, professor?
Ciddi olamazsınız, Profesör.
Oh, you're not serious?
Ciddi olamazsınız.
Oh, you're not being serious.
Oh, ciddi olamazsın.
You're not serious.
- Ciddi mi söylüyorsunuz Bay Bluette?
You're not serious?
Ciddi olamazsınız.
You're not serious, Manu. With all that's going on.
Ciddi olamazsın Manu.
- You're not serious.
- Ciddi olamazsın.
You're making serious charges against a man who is not here.
Bunlar ciddi suçlamalar, burada değil, kendini nasıl savunabilir?
- You're not serious, Mr. Christian.
- Ciddi değilsiniz, Mr. Christian.
Albert, you're not serious.
- Albert, ciddi misin?
- You're not serious.
- Ciddi olamazsınız.
You're not serious about going to the moon, are you?
Ay'a gitme konusunda ciddi değildin değil mi?
- You're not being serious.
- Ciddi olamazsın.
You're not serious, Henry.
Ciddi değilsin herhalde Henry.
Yes, and even if you're not serious about the laboratory, - we're very grateful.
Evet, eğer laboratuvar konusunda ciddi değilseniz çok minnettar oluruz.
You're not serious?
Ciddi olamazsınız?
You're not serious?
Ciddi olamazsın.
Unless you're ready to get serious, it's not your business.
Aramızdaki ilişkiyi ciddiye almadığın sürece, nerede...
Good Lord, you're not serious!
Ciddi olamazsınız. Ben tavuk bile kesemem.
I see you're serious... And you do not know, how to pull the trigger.
Senin kararlı olduğunu görüyorum ve tetik çekmeyi bilmiyorsun.
You're more serious than I am, but you haven't suffered... not like I have.
Sen benden daha ciddisin, ama sen benim kadar acı çekmedin.
You're not being serious.
Hiç ciddi olamıyorsunuz.
My fees as a detective are not exactly trifling, but a Stradivarius, you're not serious?
Ücretim az değil ama, bir Stradivarius almak? - Ciddi değilsiniz?
Hearne, it seems you're not going to be satisfied... until you've talked yourself into some really serious trouble.
Hearne, tatmin olmamışa benziyorsun... ve konuşmaya devam ederek de kendini ciddi bir belanın içine sürüklüyorsun.
Oh, you're not serious.
Oh, ciddi olamazsınız.
I'll be damned if you're not serious.
Ciddi değilsen ne olayım!
- You're not serious.
- Cinayet işledim.
Oh, you're not serious.
Ciddi olamazsın.
- You're not serious!
- Ciddi değilsin!
You're not serious?
Ciddi değilsin değil mi?
If you can prove you're not guilty, I'm in serious trouble.
Suçsuzluğunuzu ispatlayabilirseniz, o zaman benim başım büyük belaya girer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]