You're so cool traducir turco
367 traducción paralela
You're already cool, so I'm sure you'll do well.
Harikasın, başaracaksın.
You're so cool and fine and always so much your own.
Çok soğukkanlı, iyi ve kendine özgü birisin.
You're broke, so drop the cool act.
Züğürtsün.
You're so cool. So adjusted.
Çok sakin, çok alışmış gibisin.
You're so cool!
Çok iyisin!
You're so cool and detached.
Çok ser ¡ nkanli ve tarafsizsin.
- You're so cool you piss ice cubes.
- O kadar soğuksun ki buz işersin.
You're so cool, Brewster!
Sen müthiş bir adamsın, Brewster!
Oh, you're so cool, Brewster!
Sen müthiş bir adamsın, Brewster!
So hey, if you got some cash and you're cool, you get to have a model.
Paran varsa ve havalıysan bir modelle birlikte olabilirsin.
You're out of your territory, so just cool it.
Yetki alanınızın dışındasınız.
You think you're so fucking cool.
Eğer öyle serin lanet düşünüyorum.
I've nearly forgotten You're as cool as a desert You're so mean
Unutmuşum, Sen bir çöl kadar kalpsizsin!
You're so cool.
Sen çok müthişsin.
Whatever you did, I'm sure that you're sorry, so it's cool now.
Ne yaptıysan üzgün olduğuna eminim, Şimdi önemi yok.
It's so cool that you're getting married Saturday.
Cumartesi evleniyor olmanız harika.
I'm amazed you can keep so cool. After all, you're the cause of all this fuss.
Nasıl bu kadar soğukkanlı olabiliyorsun anlamıyorum.
- You think you're so cool.
- Cool olduğunu mu sanıyorsun.
Yeah, Dad, you're so cool.
Evet, baba gerçekten harikasın.
You're so cool!
Harikasın!
What makes you think you're so cool?
Böyle soğuk davranman için ne yaptım?
That's why you're so cool.
İşte bu yüzden harikasın.
You're so cool.
Çok iyisiniz.
So you're cool with this?
Yani bu konuda rahatsın değil mi?
Oh, you're so cool.
Oh cok cool sun.
Finkelstein, ifiyou're so all-fiired cool about this Salazar guy... why don't you come on down to the opening?
Finkelstein. Eğer Salazar'la ilgili tamamen rahatsan neden bizimle birlikte açılışa gelmiyorsun?
That's so cool you're gonna be able to come to aspen with my family at christmas. Last year, I saw skeet ulrich.
New York bahisleri yeniden açtı, ama deneme süresi koydu.
What you're doing for our country is so cool.
Ülkemiz için yaptığınız gerçekten mükemmel bir şey
You're so cool!
Pardon. Çok havalısınız.
So we need to figure out ifthis ritual they're dreaming about has some use or meaning. Cool. You guys can do the brain thing.
Rüyalarında gördükleri ayinin özel bir amacı ya da anlamı olup olmadığını öğrenmeliyiz.
It's so cool you're coming to Aspen with my family at Christmas.
Noel'de bizimle Aspen'e gelmen harika.
Make Ramiro pay if you're so cool.
Madem bu kadar haşinsin, sıkıyorsa Ramiro'ya ödet.
So.... So you're cool with it, the divorce?
Yani boşanmalarına üzülmüyor musun?
And girl you know you're cool, you're good, you're so much nicer, girl. You're good. You're gonna be -
Biliyorsun bebeğim, sen havalısın, iyisin ve güzelsin..
Oh, so now you're little Miss Cool, huh?
Şimdi de küçük Bayan Kayıtsız olduk, ha?
You're so cool!
- Acayip havalı bir hareket!
You're gonna love beneath here it's so cool.
Buradan aşağısını çok seveceksin. Çok güzeldir.
So what, then, you're gonna go over there... and then everything is gonna be cool?
Ne olmuş yani, o zaman, oraya ulaştığında... her şey daha mı mükemmel olacak?
Sometimes when you're so cool talking what you're going through... you don't even clock the other person there.
Bazen karşındakinin orada olduğundan bile şüphe duyarsın.
Mariposa told me she thinks you're so cool!
Mariposa senin için çok sıkı çocuk dedi.
You think you're so cool, Scott Tenorman.
Hah, çok havalı olduğunu mu sanıyorsun Scott Tenorman?
You think you're so cool'cause you can pee with your penis.
Penisinle işeyebiliyorsun diye, kendini bir halt mı sandın?
You're so cool!
Çok harikasın!
YOU THINK YOU'RE SO COOL, DON'T YOU?
Kendini havalı sanıyorsun, değil mi?
But it looks like you're not, so cool.
Ama değilmişsiniz.
You're too weak for a real car so you tinker with your medium-cool, vintage one.
Gerçek bir araba kullanamayacak kadar zayıfsın ve orta sınıf bir antika ile idare ediyorsun.
You have a heart made of ice, Mr. Lucas. And so we're going to melt your icy heart with a cool island song! Gentlemen?
Buzdan bir kalbiniz var Bay Lucas, ve biz onu serin bir ada şarkısıyla eriteceğiz...
- I only know a couple of tunes, like when you're at Bishop's Creek... and you're thirsty... and the water's so cool,
- Sadece bir kaç nota biliyorum. Susadıysan ve su çok soğuksa...
You think you're so cool with your karate and your childlike reflexes.
Karatenle ve çocuksu reflekslerinle çok cool olduğunu sanıyorsun.
You're so cool.
Sen harikasın.
So, you're saying we're cool?
Yani aramızda sorun yok, ha?
you're so stupid 85
you're sorry 317
you're so pretty 112
you're so handsome 35
you're so sweet 212
you're so cute 124
you're so welcome 43
you're so mean 39
you're so sexy 27
you're something else 41
you're sorry 317
you're so pretty 112
you're so handsome 35
you're so sweet 212
you're so cute 124
you're so welcome 43
you're so mean 39
you're so sexy 27
you're something else 41