You're with me now traducir turco
830 traducción paralela
With... the way you look right now... you're standing there asking me to sleep with you?
Bu halde benimle uyumak istediğini mi söylüyorsun? Uyuyalım.
I'll put the finishing touches on now and you're gonna escape with me.
Son rötuşları şimdi yapacağım ve benimle birlikte kaçacaksın.
Now, colonel, don't forget you're coming with me to buy my carpet. What? Oh, yes.
Merhaba Kendall, bana kahve ısmarlayacağını unutmadın değil mi?
You're with me now.
Artık yanımdasın.
Now, if you're going to be angry with me, what can I do?
Bana kızmadan önce sizin için ne yapabilirim?
You're coming with me right now.
Şimdi benimle geliyorsun.
Rick I hope you're more impressed with me now.
Rick, umarım şimdi benden etkilenmişsindir.
I came up here with such doubts in my mind... and now you're going to leave me here just as the cause is getting me.
Buraya aklımda bir dolu şüpheyle geldim ve tam davaya ısınırken beni burada bırakacaksınız.
They tell me you're the big noise now... with them trespassing thieves.
O arazi hırsızlarının yeni sesi sen olmuşsun. Öyle mi, Jesse?
I ought to be getting back on the job. if you're done with me for now, I'd better go.
İşe dönmem gerekiyor. Benimle işiniz bittiyse gitsem iyi olur.
Well, if you're lucky, you might get off with, now, let me see a couple of years, which you will spend in Holloway prison meditating on the folly of transmuting melodrama into real life.
Şansın varsa iki yıl ile paçayı kurtarır Holloway hapishanesinde yatarken tiyatroyu gerçek hayata uygulamanın aptallığını düşünürsün.
But from now on you're going to have trouble with me.
Ama bundan sonra ben senin baºina bela açacagim.
By now, everybody must know you're with me.
Benimle birlikte oldugunu herkes ögrenmiºtir.
But if you're too busy to dance with me now, I'd be happy to wait until you're free.
Fakat benimle dans etmek için şimdi zamanın yoksa zamanın olana kadar beklemekten mutluluk duyarım.
Now you're joking with me.
Şimdi de sen benimle alay ediyorsun.
You're with me now.
Artık benim yanımdasın.
Two days ago we were strangers and now you're here alone with me.
İki gün önce yabancıydık ve şimdiyse benimle yalnızsın.
Now, you're gonna die, too, unless you come with me now.
Sen de öleceksin, eğer benimle gelmezsen tabii.
Look, get off me with your girls. I see that you're now interested in only one.
Ben, Jeneçka, sonra kalıpçı Nikola ve kızlar o kadar...
Now, if you're not with me, I haven't a thing in the world.
Şimdi sen yanımda yoksan dünyada hiçbir şeyim yok.
Oh, no, you won't. You're going with me now if you don't want some of this.
Canının yanmasını istemiyorsan, şimdi benimle geliyorsun.
Now you're angry with me.
Şimdi de bana öfkelendin.
Now, why don't you level with me? I know you're fighting.
Şimdi, benimle neden aynı seviyede değilsin?
Me, with George. And now you're double-crossing your boyfriend Frankie!
Bana, sonra George'a ve şimdide erkek arkadaşın Frankie'ye!
Plus de 2000 that you're lending me now if that's ok with you?
Şimdi 2000 daha verirsen onu da ekle.
You're not going to tell me that you're here with me now because I don't appeal to you.
Beni çekici bulmasaydın burada olmazdın. Herhalde bunun aksini iddia etmeyeceksin.
You're with me now.
Ben yanındayım ya. Bedenime ölüler hükmediyor.
So can I also say that you're going to come back home and live with me now?
Eve dönüp artık benimle yaşayacağını da söyleyebilir miyim?
Now, you better tell me what you're doing here with these things on your faces.
Yüzünüzdeki o şeylerle burada ne aradığınızı söyleseniz iyi edersiniz.
Now, lady, I guess you know what this will do. So you're gonna get me some food to take with me.
Bak hanımefendi bunun ne yapacağını biliyorsun götüreceğim kadar yiyecek ver.
Now, you can thank your lucky stars you're working with me, can't you?
Benimle çalışabildiğiniz için çok şanslısınız.
Now, you're gonna come with me.
Sen benimle geliyorsun.
Now you're the friend with a hat for me.
Artık, şapkalı arkadaşsınız benim için.
It's rather funny, you made love to Jeff here..... now you're going to do it with me.
Ne güzel, Jeff'le burada seks yapmıştınız şimdi de benimle yapacaksın.
And now you're delighted that you've made even with me.
Ve şimdi çok seviniyorsun, benimle bile yapabildiğin için.
You're living with me now... and you're not gonna go sliding around with your white hoodlum friends.
Benimle yasiyorsun su anda... ve sende su sokak serserisi arkadaslarinla artik takilmiyorsun.
I came back for you to take you with me, to marry you... and you'd gone. And now all these years later you choose to let me know you're alive.
Ve bunca yıldan sonra bana sağ olduğunu haber veriyorsun.
Now that you're so in with him, you can't do me a favor? Don't bother.
İçeride onunla birlikteyken bana bir iyilik yapamaz mıydın?
I mean, God damn it, you haven't spent five minutes with me and now you're telling me I'm wrong for the part?
Dediğim şu, lanet olsun, daha benimle beş dakika geçirmeden bana rol için yanlış kişi olduğumu mu söylüyorsun?
You're safe with me now.
Artık güvendesin.
You don't like me now, but when I get home with what i'm gonna get home with, you're gonna be crazy about me.
Evet şimdi beni sevmiyorsun ama sana getirdiğim şeyi görünce deliye döneceksin.
But you gotta guarantee you're in good health now. " I says," Look, leave her with me. Come back and see if it stands up.
"Tabii ki önce bu konuda sağlıklı olduğuna garanti vermen gerekir."
You're gonna live with me now.
Artık benimle yaşayacaksın.
You're coming home with me now.
- Benimle eve geliyorsun.
Now, you're gonna go off and have babies with a woman ten years younger than me.
Ve şimdi benden 10 yaş küçük bir kadınla çocuk yapmak için gidiyorsun.
You've done nothing with the laundrette, and now you're trying to screw me up.
Çamaşırhanede bir bok yapmadın, ve şimdi de beni becermeye çalışıyorsun.
Now, if you need me for anything at all, we're staying with the Chasens.
Bize ihtiyacın olursa, Chasen'larda kalacağız.
# # Now world makes perfect sense # # # #'Cause when you're here with me # # # # I'm complete # #
Şimdi dünya daha da anlamlı çünkü sen yanımdayken tamamım ben.
Come on, now, stick with me. - You're going the wrong way.
- Tamam, yanımdan ayrıIma.
Even now, today when I'm playing in a concert, you're somehow with me.
Şimdi bile bugün bir konser verirken bile bir şekilde yanımdasınız. Bazen işler kötü gidiyor.
You're with me now, angel.
Şimdi benimlesin, meleğim.
you're with them 22
you're with me 366
you're with us now 16
you're with us 37
you're cute 195
you're welcome 5601
you're awesome 166
you're right 14205
you're so stupid 85
you're not my type 58
you're with me 366
you're with us now 16
you're with us 37
you're cute 195
you're welcome 5601
you're awesome 166
you're right 14205
you're so stupid 85
you're not my type 58
you're so pretty 112
you're sorry 317
you're so handsome 35
you're so sweet 212
you're so cute 124
you're 4202
you're so welcome 43
you're doing great 645
you're fired 1000
you're so mean 39
you're sorry 317
you're so handsome 35
you're so sweet 212
you're so cute 124
you're 4202
you're so welcome 43
you're doing great 645
you're fired 1000
you're so mean 39