You've been here traducir turco
4,460 traducción paralela
You haven't met any guys your age since you've been here?
Buraya geldiğinden beri hiç yaşıtın biriyle tanışmadın mı?
Ladies and gentlemen, you're all here today because you've been part of the effort to bring life back to this beautiful body of water.
Bayanlar baylar, bugün burada toplanma sebebimiz hepinizin bu göleti hayata döndürme çabasına katkı sağlamış olmanız.
Oh, you've been gone so long, and your office is here in Siberia now, so...
Sen çok uzun bir süre önce gittin Ve senin ofisin burda sibiryada
If you haven't been streaming my show, Dr. Uberbrow here is a dysfunctional member Of our gamma family, out to destroy hulk
Eğer şovumu daha internetten izlemediyseniz buradaki Doktor Süper alın gama ailemizin işlevsiz bir üyesi Hulk'u yok etmeye çalışan ve Dünya'yı ele geçirmek isteyen biri.
So I've been up here for a while trying to give you guys a real speech... notecards and everything.
Bir süredir buradayım ve size gerçek bir konuşma yapmaya çalışıyorum not kâğıtlarıyla falan.
In this town and nowhere else, nanites have been acting strangely, to say the least, and here you are in this same town.
Başka yerde olmazken sadece bu kasabada nanitler tuhaf davranmaya başladı. En azından bu var. Ve siz de aynı kasabadasınız.
Hmm? You've been here, what, 18 months?
18 ay mı oldu?
Hey, Wendy, since you've been here, have you seen my son?
Wendy, burada olduğun sürece oğlumu gördün mü?
This is what I've been waiting for, to be here with you again.
Seninle tekrar burada olmayı bekliyordum.
You've been leaving here under a false name?
- Sahte bir isimle burada mı kalıyordun?
You've been on board here before?
Daha gemide bulunmuş muydun?
Forget that you've been here having food fights with your cousins.
Burada kuzenlerinle yemek savaşı yaptığını unut.
You've been here since last night.
Dün geceden beri buradasın.
Looks like you've been here long.
Anlaşılan uzun zamandır burasın.
You think I'm gonna stand here and judge you after I find out that you've been tortured for 5 years?
Sence burada 5 yıl boyunca işkence gördüğünü öğrendikten sonra seni yargılayacağımı mı sanıyorsun? Beni savunmayı kes!
You can see that from the internal texture here, but also from the fact that you've got a slightly raised rim round the edge where the mud has been displaced.
Burada bir iç doku olduğunu görebilirsiniz. Ama aynı zamanda, çamurun kenarlarında biraz yükselmiş yuvarlak tümsekler olduğu belli.
It's got powerful legs here ending with toes with sharp claws on them, and its head, which has been detached, lies here upside down but you can see the jaw, which has teeth in them.
Keskin pençeleri olan ayak parmakları ile sonlanan güçlü bacakları var. Ve kafası ayrılmış, buraya uzanıyor baş aşağı duruyor, ancak çenesinin içindeki dişlleri görebilirsiniz.
You've been sitting out there all day long with little dream bubbles floating over your head and not once have you come in here to tell me how your trip to college went.
Gün boyunca orada kafanın etrafında küçük hayal baloncuklarıyla oturdun ve şimdi buraya gelip kampüs gezinin nasıl geçtiğini anlatmanı istiyorum.
Hey, the guy at the door said, um, you've been working here the longest.
Kapıdaki çocuk dedi ki... sen burada en uzun çalışan kişiymişsin.
Anyway, you've been here snorting cocaine and underwhelming a string of affordable prostitutes ever since.
Her neyse buradaydın, o zamandan beri de kokain çekip gücünün yetmediği ucuz fahişelerle birlikte oluyorsun.
- I know you've been here quite a while.
Uzun süredir beklediğinizi biliyorum.
You've been here for seven weeks.
Sen ise 7 haftadır.
It means you've been here a long time and it's your turn to pull up the ladder.
- Evet, uzun yıllar buradasın demek. - Yani merdiveni alma sırası sende.
Have you been out here peering into Gina and Gary's house all day?
Bütün gün Gina ve Gary'nin evini mi dikizledin sen?
You've been in here six hours.
Altı saattir buradasın.
Has anyone else gone missing since you've been here?
Burada olduğundan beri birinin kaybolduğunu farkettin mi?
What are you doing here? I've been texting you for hours!
Sana saatlerdir mesaj atıyorum!
Divine Constabulary people have been framed and imprisoned, and you just wait here doing nothing!
İlahi Zabıta insanları tutukladı ve hapse attı, sen hiçbirşey yapmadan sadece bekledin!
I, uh, I just want to tell you what a delight it's been to have you with us here the last couple of days, and I sure hope nothing has prevented you from feeling comfortable while you've been here.
Sadece burada olduğun şu bir iki gün harikaydı.. .. ve umarım seni rahatsız eden hiç birşey yoktur.. .. burada olduğun süre zarfında.
I've been here 10 years and never seen you.
Ben on senedir buradayım. Hiç görmedim seni. Hangi devreydin sen?
Okay, I'm-I'm sure there's a perfectly logical and-and possibly hilarious story that explains why Debbie's here and, Mom, you're in a new dress and, Ray, you look like you've been bobbing for urinal cakes, but... that story's just gonna have to wait'cause Sarge is getting impatient.
Eminim Debbie'nin burada olmasının, annemin başka bir elbise giymesinin ve Ray'in çişli kek yemiş gibi durmasının son derece mantıklı ve komik bir açıklaması vardır ama hikâye beklemek zorunda çünkü Çavuş sabırsızlanıyor.
I've been here looking for you since 7 am. You weren't here
Akşam 7'ye kadar seni aradım, ama sen yoktun.
I ran over here because I was worried when I heard that you've been hurt...
Sen de onun incindiğini düşündüğün için koşarak buraya geldin.
You've been eating in here a lot lately.
Son zamanlar buradan çok fazla yiyiyorsun.
Your mother who lives an hour away, who hasn't been here to visit you once since I've been here?
Sana 1 saat uzaklıkta oturan ve burada olduğumdan beri ziyaretine hiç gelmeyen annen mi?
What would you say the odds are... that your brother has had sex with that Chelsea girl while we've been here?
Kardeşinin biz buradayken o Chelsea kızıyla seks yapmış olma ihtimali nedir?
I've been empowered by a cop to come over here and ask you about the whereabouts of your brother.
Sana ağabeyinin yerini sormam için bir polisten yetki aldım.
Not only will it be exciting, as it has been for me to work here as an actor and for our crew, I hope for the viewing audience, it'll be like going on a trip. You know?
Sadece heyecanlı olmakla kalmayıp, burada çalışmak aktör olarak bana ve çalışanlarımıza olduğu kadar umarım izleyicilerimize de bir seyahate çıkmak gibi olacak.
You've been here 3 days, all right?
Sen sadece üç gündür buradasın, tamam mı?
Yeah, you've been here 3 years and you're still here, Gally!
Üç yıldır buradaydın, hala da buradasın!
Or did you forget how long I've been here?
Yoksa ne zamandır burada olduğumu mu unuttun?
I can't believe how long you've been here.
Hala burada olduğunuza inanamıyorum.
Now you know I've documented pretty much everything you've been up to here.
Burada yediğin haltların tamamını belgeleyebilirim.
I've been here a long time - do you have any food?
Uzun zamandır buradayım - yiyeceğin var mı?
Then I came here on time. You've never been on time for a fucking thing in your life.
Sonra da tam zamanında buraya geldim.
I know you've only been here a few months, but I'm the new guy, and I just think it's odd to be working in this building after Ron died.
Sen bir kaç aydır buradasın, ama beni yeni elemanım, ve Ron öldükten sonra bu yerde çalışmanın çok tuhaf olduğunu düşünüyorum.
I'm not afraid because I, I know you've been here.
Korkmuyorum çünkü senin burada yaşadığını biliyorum.
And you've been here pretending to learn.
Sen de ögreniyormussun gibi yapmak için buradasin.
You know, this is the first time that I've actually been here since she died.
Annem öldüğünden beri ilk defa geliyorum buraya.
You've been here, what, eight, nine years?
Ne kadardır buradasın, sekiz dokuz yıl oldu mu?
You've been out here all night?
Bütün gece burada mıydın?
you've been here before 48
you've been served 82
you've been there before 25
you've been 70
you've been chosen 18
you've been warned 45
you've been busy 87
you've been lying to me 28
you've been avoiding me 36
you've been up all night 20
you've been served 82
you've been there before 25
you've been 70
you've been chosen 18
you've been warned 45
you've been busy 87
you've been lying to me 28
you've been avoiding me 36
you've been up all night 20