You've done your homework traducir turco
105 traducción paralela
You saw him off. - You've done your homework.
- Bir takside gördün mü onu?
Jenny, does your mother know that you're almost always late for school, and that your homework is seldom done?
Jenny, annen okula her zaman geç geldiğini ve ödevlerini nadiren yaptığını biliyor mu?
You've done your homework.
- Ev ödevini iyi yapmışsın.
You've done your homework real well.
Ödevini çok iyi yaptın.
- You've done your homework.
- Dersini çalışmışsın.
Now, you got more responsibilities than playing pinball, Son. You just take your sister home and get your homework done, okay?
- Daha önemli bir işin var, kardeşini eve götür ve ödevlerini yap, tamam mı?
You're going to be here for four years with your eyes open, homework done, pencils sharpened and all food, cigarettes and radios outside.
Burada dört yıl geçireceksiniz. Gözünüz tahtada, kalem elinizde, ödevleriniz hazır olacak. Sınıfa yiyecek, sigara ve radyo sokamazsınız.
By the way, can I borrow your homework if you've done it?
Bu arada, ödevini bitirdiysen ödünç alabilir miyim?
You've done your homework.
Ev ödevinizi yapmışsınız.
- You've done your homework.
- Ev ödevini iyi yapmışsın.
I see you've done your homework, man.
Ödevini bitirmişsin anlaşılan, dostum.
And if you'd done your homework, you'd know the reason why.
Ve ödevinizi iyi yapsaydınız, sebebini bilirdiniz.
You've done your homework.
Ödevini yapmışsın.
I'm sure you're the same and you've done all your homework already.
Eminim senin de öyledir. Eminim ödevlerini yapmışsındır.
You've done your homework, Mr. Kent.
Ev ödevinizi iyi yapmışsınız, Bay Kent.
And all destruction inside the shield suddenly becomes very real! So, you've done your homework.
Ve kalkanın içindeki tüm hasar, bir anda fazlasıyla gerçek oluverir.
- You're not doing anything until you've done your homework, old man.
- Ev ödevini bitirene kadar hiç bir şey yapmayacaksın delikanlı.
I see you've done your homework, sir.
Dersinizi iyi çalışmışsınız, efendim.
You have hand-to-hand this afternoon and patrol tonight, so come straight here..... and get your homework done, and don't dawdle with your friends.
Bu öğleden silahsız dövüş eğitimi yapmak, gece de devriye gezmek zorundasın. Altıncı dersten sonra doğruca buraya gelmeni ve ev ödevini yapmanı tavsiye ederim. Arkadaşlarınla oyalanma.
I see you've done your homework.
Ev ödevini yapmışsın.
- I see you've done your homework.
- Görüyorum ki evödevini iyi yapmışsın
You've done your homework.
Pek sayılmaz.
- I see you've done your homework.
- Ev ödevini iyi çalışmışsın.
You've obviously done your homework.
Belli ki ödevinizi yapmışsınız.
You've done your homework.
Ev ödevini iyi yapmışsın.
If you ask him for the keys to the car, he's gonna ask you if you've done your homework.
Arabanın anahtarını istesen, ödevini yaptın mı diye sorar.
- You've done your homework.
- Ev ödevinizi yapmışsınız...
I've always done your homework, Because of me, you've passed every year
Çocukluktan beri senin ödevlerini hep ben yapıyordum. Benim sayemde her yıl başarılı oluyordun.
It seem like you've done your homework for the play.
Daha çok piyes için ev ödevini yapmışa benziyorsun.
- ( Grieves ) You've done your homework.
- Ödevini yapmışsın.
You've certainly done your homework.
Kesinlikle ödevini yapmışsın.
Promise me you'll get your homework and chores done before you set one foot outside of that door?
O kapıdan dışarı adımını atmadan önce ödevini ve işlerini bitireceğine söz veriyor musun?
Yes. That's it. You've really done your homework.
Evet, ödevine iyi çalışmışsın.
I'm glad you've done your homework.
Hepiniz ödevlerinizi yapmışsınız.
Well, I see you've done your homework
Güzel, ödevine çalıştığını görüyorum.
You can have ice cream when you've done your homework.
Ödevini bitirdiğinde dondurma yiyebilirsin.
You've obviously done your homework.
Belli ki ödevine iyi çalışmışsın.
- Well, you've done your homework.
- Ödevini yapmışsın.
All right, so you've done your homework.
Sen de dersine iyi çalışmışsın.
You've done your homework.
Dersinize çalışıp gelmişsiniz.
You've done your homework.
Ödevini iyi yapmışsın.
You've done your homework.
Ödevinizi iyi yapmışsınız.
- You've done your homework.
Ödevine çalışmışsın.
well, it looks like you've done your homework, miss drake.
Şey, görünüşe bakılırsa evödevinizi yapmışsınız, Bayan Drake.
Good job, you've done your homework well.
Aferin sana ödevini iyi yapmışsın.
So you've done your homework.
- Evet. Demek ödevinize çalıştınız.
You've done your homework.
- Ev ödevinizi yapmışsınız.
You've done your homework.
Dersinizi iyi çalışmışsınız.
Well, looks like you've done your homework, but- -
Ödevine iyi çalışmışsın, ama...
You've done your homework. Or do you just know everything?
Dersine iyi mi çalıştın, yoksa bunları zaten biliyor musun?
- I see you've done your homework.
- Görüyorum ki dersine iyi çalışmışsın.
you've done it now 22
you've done enough 157
you've done well 111
you've done it 103
you've done it before 58
you've done it again 57
you've done a great job 28
you've done very well 21
you've done 17
you've done nothing 25
you've done enough 157
you've done well 111
you've done it 103
you've done it before 58
you've done it again 57
you've done a great job 28
you've done very well 21
you've done 17
you've done nothing 25
you've done this before 93
you've done a good job 17
you've done nothing wrong 28
you've done enough already 17
you've done all you can 16
you've done more than enough 18
you've 257
you've got this 65
you've got a point 16
you've seen them 46
you've done a good job 17
you've done nothing wrong 28
you've done enough already 17
you've done all you can 16
you've done more than enough 18
you've 257
you've got this 65
you've got a point 16
you've seen them 46
you've got mail 34
you've got a friend in me 28
you've been served 82
you've earned it 130
you've got a deal 21
you've been there before 25
you've been 70
you've got a choice 16
you've got a lot of nerve 17
you've got the wrong guy 51
you've got a friend in me 28
you've been served 82
you've earned it 130
you've got a deal 21
you've been there before 25
you've been 70
you've got a choice 16
you've got a lot of nerve 17
you've got the wrong guy 51