You've got to be traducir turco
3,295 traducción paralela
I know it's hard, but you've got to be realistic.
Bunun zor olduğunu biliyorum ama gerçekçi olmalısın.
There'll be about 12 jumps, and this is a timed event so you got to be quick.
1 ila 2 atlama olacak. Ve bu zamana karşı bir yarışma, bu yüzden hızlı olman gerek.
We just found this gas can. You've got to be kidding.
Şurda mazot bidonu vardı
We didn't have to see you to know it had to be you... you've got the keys.
Senin yaptığını anlamamız için görmemize gerek yok. Çünkü anahtarlar sende var.
You've got to be drinking hot, sweet tea or lager.
Sıcak bişeyler içmelisin, güzel bir çay yada büyüğünü.
Speaking of which, if you've got any of those signed photos left over, I'd be glad to take them off your hands.
Yeri gelmişken, imzalı fotoğraflarından kaldıysa elinden alırım seve seve.
AJ : You've got to be kidding me.
Şaka yapıyor olmalısın.
You've got to be fucking kidding.
Dalga geçiyor olmalısın.
You've got to be kidding me.
Şaka yapıyor olmalısın.
# But to be a star in love, you've got to feel it in your heart #
# Fakat aşkta yıldız ol, aşkı kalbinde hisset #
You've got to be kidding me,
Dalga geçiyorsun herhalde.
To be a man, You've got to kill the boy inside you.
Bir erkek olmak için içindeki çocuğu öldürmelisin.
You've got to be kidding me.
Benimle dalga geçiyor olmalısın.
You've got to be kidding me.
Dalga geçiyor olmalısın.
You see, Yates, when plans change you've got to be extra vigilant.
Gördün mü Yates, işler değiştiğinde daha dikkatli olmak gerekiyor.
I told myself that if another universe exists- - and there's got to be more- - then somewhere... You would grow up and be happy and... and fall in love.
Kendi kendime, bir evren daha varsa başka evrenler de vardır ve bir yerlerde sen büyüyüp mutlu olmuşsundur âşık olmuşsundur diyordum.
If there is slightest contradiction in your story during my investigation, I'll come after you with everything I got, no one will be able to protect you.
Eğer soruşturmam sırasında ifadende en ufak bir çelişki yakalarsam yetkilerimin sınırlarını zorlayarak peşine takılırım ve seni elimden kimse alamaz.
If you want to be a fish man, Tip, you've got to learn how to buy.
Eğer balıkçı olmak istiyorsan, Tip, satın almayı öğrenmen gerek.
Why does there have to be a next when we've already got you?
- Sen varken neden bir başkasına ihtiyacımız olsun ki?
Why does there have to be a next when we've got you?
- Sen varken neden bir başkasına ihtiyacımız olsun ki?
You've got to be kidding me.
- Şaka yapıyor olmalısın!
a wealthy wolf likes to buy his toys but he really is just one of the boys if you've got something for which he's craving it sure is good that he's been saving be a fan, give his cheek a peck
Zengin kurt oyuncak almayı sever. Ama aslında o, sadece bir erkektir. Ne hakkında üzüldüğünü bilirsen eğer bu, onu kurtarmak için iyi olur.
You've got as much right to be here as anyone else.
Herkes kadar burada olmaya hakkın var.
Well, then, you've at least got to be a little surprised to see me.
Pekala, en azından beni gördüğüne biraz şaşırmalısın.
You've got to be more careful than that!
Daha dikkatlı olmalısın!
You've got to be one of those ridiculously rich, successful dudes, and put my kid through college someday.
Manyak zengin, başarılı adamlardan biri olup çocuğumu üniversiteye göndereceksin bir gün.
You've got to be kidding me.
Şaka ediyor olmalısın.
You've got to be kidding me.
Şaka mı bu? - Beğendin mi?
This whole area is the next place where people are going to be hanging out, and you got to get some people in here so they don't feel so intimidated.
Burası insanların eğlenmeye geleceği bir yer. Ve buraya farklı tip insanlar çekmelisin ki insanların gözü korkmasın.
I've got it. Now I want you to be the bad guy for a while.
Şimdi de biraz senin kötü adam olmanı istiyorum.
So if you've got any kick-ass magic you've been hiding, now would be the time to whip it out.
O yüzden benden sakladığın muhteşem sihirlerin varsa ortaya çıkarmanın zamanıdır.
- I think the men that we attract to the military- - you know, we've got, "the army of one." You know, "be all you can be." All those themes that we've had throughout the years, um, very, very heavily masculine.
Orduya yönlendirilen kişiler, hani şu "Tek Kişilik Ordu" olsun "Olmak İstediğin Her Şey Ol" olsun yıllar boyunca kullanılan bu sloganlar fazlasıyla erkeksiydi.
You ought to be grateful you've got friends with more between their ears than you have.
Senden daha fazla beyinleri oldukları için arkadaşlarına minnettar olmalısın.
I've actually got a date tonight, I've got somewhere to be, you know that?
Biliyor musun, aslında bu akşam bi randevum, gitmem gereken yerler var.
That's a good fit. If you ignore the fact that he's a pro athlete who looks like the Incredible Hulk, which means he's got to be on steroids, which is a better fit.
İyi uyar tabii adamın Hulk gibi bir sporcu olduğunu ve muhtemelen steroit kullandığını göz ardı edersek.
You've got to be joking.
Şaka mı yapıyorsun?
And I got a feeling you're going to be needing this, too.
Ve içimden bir his, buna da ihtiyacınız olacağını söylüyor.
He'd be, you know, tearing down this old shack or he'd be sweeping up filth or dirt and he started to show me one day, and I didn't believe him, about the album and how it got to be so popular.
Yani barakası yerle bir edilmişti kirli paslı yerleri süpürmüştü günün birinde bana göstermeye başladı ve ben ona inanamadım ne albüme ne de böyle popüler oluşuna.
If he only caught a glimpse of you, he can't be sure what he saw, so all we got to do is find the guy and, uh, convince him it wasn't you.
Eğer bir anlık gözüne iliştiysen ne gördüğünden emin olamaz. Tek yapmamız gereken bu adamı bulmak ve... -... gördüğünün sen olmadığına ikna etmek.
You've got to make your bathroom accessible for my mobility scooter or else I won't be able to take a shit in your house.
Tuvaletini scooterıma uygun hale getirmelisin yoksa evinde sıçamam.
You've got to be more careful.
Daha dikkatli olmalısın.
Okay, it's just, at the restaurant when you said you wanted us to be together again, it got very real very fast and I panicked.
Tamam, restoranda sen yeniden birlikte olmamızı istediğini söyleyince sanki çok hızlı oluyormuş gibi geldi ve panik yaptım.
But I've got to be honest with you, Rev, this dog don't bark that way.
Ama dürüst olmam gerekirse Peder benim o taraklarda bezim yok.
Oh, you've got to be kidding me.
Oh, dalga geçiyor olmalısınız.
Okay, now this is gonna move fast, so just do exactly what I say, and when you've got it, write it down, and that'll be a huge help to me.
Hızlı bir geçiş olacak, söylediklerimi harfiyen uygula anladığında, yazıver. Bana büyük yardımı olur.
You've got to be ready for that.
Buna hazırlıklı olmalısın.
You've got to be careful.
Dikkatli olmalısınız.
I've got to help her. Bill, be careful - you're probably being affected too.
Dikkatli ol, muhtemelen seni de etkiliyordur.
You've got to be kidding me!
- Dalga mı geçiyorsun?
You've got to really want to be Lola.
O zaman gerçekten Lola yerine geçmek isteyeceksin.
And after we disclose the 100 million that you have sitting offshore, you actually will be broke- - and we got to disclose.
Deniz aşırı hesapta tuttuğunuz 100 milyonu ifşa ettikten sonra aslında beş parasız kalacaksınız ve bunu ifşa etmeliyiz.
you've got to be kidding me 389
you've got to be kidding 131
you've got to be joking 39
you've got to believe me 65
you've got this 65
you've got a point 16
you've got mail 34
you've got a friend in me 28
you've got a deal 21
you've got a choice 16
you've got to be kidding 131
you've got to be joking 39
you've got to believe me 65
you've got this 65
you've got a point 16
you've got mail 34
you've got a friend in me 28
you've got a deal 21
you've got a choice 16
you've got a lot of nerve 17
you've got the wrong guy 51
you've gotta be kidding me 133
you've got it 213
you've got it all wrong 111
you've got to stop this 21
you've got some nerve 35
you've got a nerve 27
you've got to do it 16
you've got 378
you've got the wrong guy 51
you've gotta be kidding me 133
you've got it 213
you've got it all wrong 111
you've got to stop this 21
you've got some nerve 35
you've got a nerve 27
you've got to do it 16
you've got 378