You and i are friends traducir turco
556 traducción paralela
You and I are friends.
Siz ile ben arkadaşız.
You and I are friends, but that doesn't mean you can say that about him.
Dost olmamız, onun hakkında böyle konuşabileceğin anlamına gelmez.
Not friends like you and I are friends.
Senle ben gibi dostlar değil.
That you and I, we are sworn friends and that King Aelle was solely responsible for my death.
Yap hadi. Beni Aelle'ye teslim et.
We are friends, you and I.
Biz arkadaşız, sen ve ben.
I know how thrilled you are about the baby, and so am I... but all our friends here think of me as young, and I am.
Bebek konusunda ne kadar heyecanlı olduğunu biliyorum, ben de öyleyim ama tüm arkadaşlarımız beni genç biri olarak düşünüyor, öyleyim de zaten.
Ladies and gentlemen, I've been speaking with Mr. Verloc. And since you are all regular patrons and good friends... -... he's going to let you have your money back.
Bayanlar ve baylar, Bay Verloc ile yaptığım görüşme neticesinde hepinizin düzenli müşteri ve iyi dostlar olmanız sebebiyle paranızı geri almanızın uygun olacağını düşündük.
You know, Chris's grandfather and I are old friends.
Ben bu akşam yok ama Bobby burada. Oturmak ister misiniz? - Lütfen.
You know, Dona Sol, Juan and I are old friends.
Biliyor musun, Dona Sol, biz eski arkadaşız.
I know, and your other best friends are Methodists, but you never say it.
En iyi arkadaşlarımdan bazıları- - Biliyorum, diğer en iyi arkadaşların ise Metodist, ama bunu asla söylemezsin.
- There are friends up there. - Shall I come and see you?
Seni görmeye gelebilir miyim?
Somehow I feel... that you and I are going to be good friends.
Zannediyorum ki ikimiz iyi arkadaş olacağız.
So I thought as you being keen on Sibella at one time and you and I are old friends, I...
Bu yüzden ben de düşündüm ki bir zamanlar Sibella'ya tutkulu olman... ve seninle eski dost olmamızdan dolayı, bize yardım etmeni istiyorum.
Since you are here, I suggest you come in and meet my friends.
Madem geldiniz, gelin arkadaşlarımla tanışın.
But you and Iris are my friends... and I refuse also to remain silent... when a thoroughly tragic misunderstanding is possible here.
Ama sen ve Iris benim arkadaşlarımsınız... sessiz kalmayı da reddediyorum. Burada trajik bir yanlış anlama var.
I hope you and I are going to be very good friends, Zala.
Umarım ikimiz iyi dost oluruz.
Little friends, I'm sorry, but food and weapons are limited so you see, uh...
Küçük dostlar, üzgünüm, Ama gördüğünüz gibi yiyecek ve silahlar sınırlı, uh...
If you blow me up, I'll tell Miss Kingsley and she'll be pretty mad, and you'll get fired because she and I are friends.
Eğer beni havaya uçurursanız, Bayan Kingsley`e söylerim, deli olacaktır, ve seni kovacaktır çünkü o ve ben arkadaşız.
But if you turn your back on me, and go back to that scum you call friends I turn my back on you. You are no longer my son.
Ama bana sırt çevirirsen, yine arkadaş dediğin o pisliklerin yanına dönersen, artık oğlum değilsin demektir.
Well, you see, whatever people do think and say, all we are is good friends, and I can get along without you now.
Şey, görüyorsun, insanlar ne düşlünür ne söylerlerse, hep iyi arkadaş olduk, ve artık ben sensiz başımın çaresine bakabilirim.
Listen, Mata, since we are neighbors and old friends, I'll tell you what the villagers say about you.
Dinle Mata, hem komşu hem de eski dost olduğumuz için köylülerin senin hakkında söylediklerini sana anlatacağım.
" Dear Diary, since you and I are to be great friends I will start by telling you all about myself.
Sevgili günlük. Madem ikimiz çok yakın arkadaş olacağız sana hakkımdaki her şeyi anlatarak başlıyorum.
Friends, Mrs Brady and I are delighted to be among you.
Dostlarım, Bayan Brady ve ben aranızda olmaktan çok mutluyuz.
If you're supposed to have fooled Larry's friends and I presume you are, you've got an awful lot to learn.
Larry'nin arkadaşlarını kandırman gerekiyorsa sanırım senin öğrenecek çok şeyin var.
I know all of you boys and girls are here because you wanna make new friends and get closer to old ones.
Biliyorum, hepiniz buraya yeni arkadaşlar bulmak için geldiniz ve eskileriyle daha samimi olmak için.
So we are speaking with her friends, and they are saying things which I wouldn't repeat to you here.
Biz de arkadaşlarıyla konuştuk ve burada size... tekrar edemeyeceğim şeyler söylediler.
Since you and I are only going to be friends it's only fair that you turn me over to her.
Sadece dost olacağımıza göre beni ona devretmen yerinde olur.
But I done told you, me and my friends are gonna be rich!
Ama ben ve arkadaşlarım zengin olacağız!
I understand that beyond it being a matter of principle many of you are troubled by the concern and anxiety this story of an epidemic might cause to your relatives and friends on Earth.
Bunun bir ilke meselesi olmasının ötesinde, çoğunuzun bu salgın söylentilerinin Dünya'daki yakınlarınızda yaratacağı endişe yüzünden tedirginlik duyduğunuzu biliyorum.
Now, I know that you and Mr. Madero are the best of friends.
Şimdi senin ile Modero'nun, Çok iyi dost olduğnuzu biliyorum.
I've heard that you and Jade Raksha are friends
Sen ve Yeşim hayalet iyi dostsunuz!
How glad I am that you are our neighbor, and that my son is friends with your nephew.
Komşumuz olduğunuz için ne kadar mutluyum, ve çocuklarım yeğeninizle arkadaşlık ettiği için.
What I'll do when you and your friends are at the Berlin Wall standing under stupid puritanical signs.
Arkadaşlarınla zırva ve bağnazca ellerde dövizler, Berlin Duvarı'nın oraya gittiğinizde ben ne yapacağım?
You and I are old friends.
Biz eski arkadaşız.
Young man, I hear you and your friends are stealing goods.
Sen ve dostların eşya çalıyormuşsunuz diye duydum.
Your mother and I are old friends, you know that.
Annenle ben eski dostuz, bunu biliyorsun.
You and I are old friends. I'll be looking for you to help me out.
Biz eski arkadaşız. Bana yardım etmen gerekecek.
Look, I don't mean to be rude, really I don't, but I do have friends, and they are coming back, so why don't you just leave?
Bana bak, kabalaşmak istemem ama birazdan gelecek olan arkadaşlarımı bekliyorum neden gitmiyorsun artık?
My snooty friends and I are also subsidizing you, Mr. Thurber.
Kibirli arkadaşlarımla birlikte sizi de finanse ediyoruz Bay Thurber.
I'm just a human being, with all of the foibles and all of the traps. The show, the pressure, the groupies, the autograph hounds, the crew. The incompetents behind the scenes you think are your friends and you're not sure if you're gonna be there tomorrow because of them.
Ben de bir insanım bütün zaafları ve bütün zorluklarıyla şov, baskı hayran kızlar, imza isteyenler şov ekibi, beceriksizlikler sahne arkasındaki arkadaşlarını düşünürsün.
In about a minute, I and my three friends... are gonna unleash on you your worst nightmare.
Bir dakika içinde ben ve üç arkadaşım sana en kötü kâbusunu yaşatacağız.
I wanna know what happened to the real pilot... and I wanna know who these friends of his are... that hung you two tough guys out to dry.
Esas pilota ne olduğunu ve sizi silkeleyip atan şu iki sert arkadaşının kim olduğunu bilmek istiyorum.
You're not friends with the same kind of people that Andy and I are friends with.
Anlamıyor... Siz aynı tip insanlarla arkadaş değilsiniz.
You know, my friends and I are gonna go over to the lounge for a drink.
Arkadaşlarım ve ben bir şeyler içmeye gidiyoruz.
And I just want you to know that it's- - lt's times like this that a man realizes who his friends are.
Bilmenizi istediğim sadece... İnsan böyle zamanlarda arkadaşları kimmiş farkına varıyor.
I tell you, Mr. lizard, it's a good thing... All your friends are safe and warm inside the farmhouse.
Bay Kertenkele, tüm arkadaşlarının çiftlikte güvende ve sıcak bir ortamda olmaları çok iyi.
you and i are the best of friends?
Sen ve ben en iyi arkadaşlarız?
? you and i are the best of friends?
Sen ve ben en iyi arkadaşlarız?
I mean, I know, and they know, that the liberals are our friends and the conservatives are our enemies, but, well, to tell you the truth, sir I can't tell them apart.
Liberallerin dostumuz, ve muhafazakârların da düşmanımız olduklarını bildiklerini biliyorum, ama doğrusunu söylemek gerekirse efendim ben farkı söyleyemiyorum.
oh my parents are friends with the parents of the kid who the party is throwing the place you don't really know yourself you make a lot of mistakes and I think just trying to to make that feel authentic I think that's the biggest challenge - yeah
- Merhaba.
I know that you and your brother are good friends
Biliyorum, kardeşini çok seviyorsun.