You and i have a lot in common traducir turco
69 traducción paralela
You and I have a lot in common... both motherless, both alone.
Seninle benim çok ortak yanımız var ikimiz de annesiz ve yalnızız.
I got a feeling you and I have a lot in common.
İkimizin bir çok ortak yönü var.
- You and I have a lot in common then.
- Canın cehenneme! - Desene birçok yönümüz ortak.
Despite outward appearances, you and I have a lot in common.
Dış görünüşümüze rağmen, sen ve benim çok ortak noktamız var.
You and I have a lot in common.
Senin ve benim çok ortak yanımız var.
You and I have a lot in common, don't we?
Senle çok ortak noktamız var, değil mi?
I got a feeling you and I have a lot in common.
Senin gibi düşünüyorum. Çok ortak noktamız var.
You and I have a lot in common.
Sen ve ben ortak bir şey var.
I mean, you and I have a lot in common, and we've spent so much time together over the years, and... of course, that essay you wrote, oh, it really touched my heart.
Yani, Bir çok ortak noktamız var, ve yıllardır çok şeyi paylaştık ve... tabii ki yazdığın şu makale, bam telime dokundu.
Actually, you and I have a lot in common.
Aslında benim ve senin pek çok ortak yönümüz var.
Julia, you and i have a lot in common.
Julia, sen ve benim ortak yönümüz bu.
You and I have a lot in common. What do you say we work together?
Seninle çok ortak yönümüz var
You and I have a lot in common.
Seninle ortak çok noktamız var.
You and I have a lot in common.
Seninle çok ortak yanımız var.
When you finally do discover who you really were, you'll understand that you and I have a lot in common.
Gerçek kimliğini eninde sonunda öğrendiğinde birbirimize ne kadar çok benzediğimizi anlayacaksın.
When you finally discover who you really were, you'll understand that you and I have a lot in common.
- Gerçek kimliğini öğrendiğinde birçok ortak noktamız olduğunu anlayacaksın.
So, Deangelo, you and I have a lot in common.
D'Angelo, seninle bir sürü ortak noktamiz var.
Because you and I have a lot in common.
Çünkü seninle benim ortak noktamız çok.
You and I have a lot in common.
Seninle pek çok ortak noktamız var.
For all our differences, you and I have a lot in common.
Bütün farklılıklara rağmen, sen ve benim ortak çok yönümüz var.
YOU AND I HAVE A LOT IN COMMON.
İkimizin birçok ortak noktası var.
According to him, you and I have a lot in common.
Ona göre çok ortak noktamız var.
You know, you-you and I, you and I have a lot in common.
Aslında ikimizin de bir sürü ortak noktası var.
Looks like you and I have a lot in common, kiddo.
Görünüşe göre aramızda çok ortak yönümüz var ufaklık.
We Have A Lot In Common, You And I.
Çok fazla ortak noktamız var, seninle benim.
You see, you and I have a lot more in common than you originally thought.
Görüyorsun senin benim düşündüğümüzden daha fazla ortak yanlarımız var
I think we have a lot in common, you and I.
Bence ikimizin çok ortak noktası var.
You and I seem to have a lot in common
Seninle bir çok ortak noktamız var gibi.
You and I seem to have a lot in common
Seninle çok ortak noktamız var gibi.
We have a lot in common, you and I.
Seninle çok ortak yanımız var.
I believe you and me have a lot in common.
Sana, bana ve ortak olan birçok şeye inanıyorum.
So I guess you and Mrs. Cohen have a lot in common, huh?
Sanırım sizin ve Bayan Cohen'in pek çok ortak noktanız var, ha?
You know, I have a feeling you and I are gonna find out we have quite a lot in common.
Biliyor musun? Seninle daha fazla ortak nokta keşfedeceğimizi hissediyorum
You know, Maddie... you and I have a lot more in common than you think.
Biliyor musun, Maddie... ikimizin düşündüğünden çok daha fazla ortak noktası var.
Well, I figured you and this horse have a lot in common.
Bu at ile senin ortak noktalarınız olduğunu fark ettim.
Kenneth, you and I actually have a lot in common.
Çok ortak yanımız var.
Look... you're aeally good guy, and I've had a lot of fun hanging out with you this summer, but we just don't have anytng in common, so...
Bak... sen gerçekten iyi birisin, ve bu yaz seninle çok güzel zamanlar geçirdim, ama ortak hiçbirşeyimiz yok.
We actually have a lot in common, you and I.
Esasen seninle benim çok ortak yönümüz var.
You and I probably have a lot in common.
Senin ve benim pek çok ortak yanımız var.
'Cause you and I, we have a lot in common.
Çünkü, seninle ortak çok yönümüz var.
You and I have a lot in common.
İkimizin çok ortak yanı var.
Your father and I have a lot more in common than you think.
Baban ve benim düşündüğünden daha çok ortak noktamız var.
You and I have a lot more in common than you think.
Sen ve ben düşündüğünüzden daha ortak çok daha fazla var.
My word, Penelope, you and I seem to have quite a lot in common.
Vay be Penelope, bayağı ortak noktamız varmış.
You know... You and I, we have a lot in common, in that respect.
Biliyor musun bu açıdan baktığımızda pek çok ortak noktamız var.
Ussing, you and I may not have a lot in common.
Seninle çok fazla ortak noktamız olmayabilir Ussing.
You know, you and I- - we actually... we have a lot in common.
Aslında seninle benim birçok ortak özelliğimiz var.
You know, Crawford, I bet you and David have a lot in common.
Bilirsin, Crawford, bahse girerim ki sen ve David'in birçok ortak noktası vardır.
You know, Manson and I have a lot in common because we both have musical backgrounds.
Biliyorsun, Manson ve benim birçok ortak noktamız var, çünkü ikimizin de müzikal geçmişi var.
So, I've been thinking a lot about you and your interests and your hobbies, and it's weird we aren't closer, given how much we have in common.
Bende senin hakkında çok düşündüm, ilgi alanların ve hobilerin falan, ve bu kadar ortak özelliğimiz varken, samimi olmamamız çok garip.
Well, if that entails supervising drunk morons, Then you and i have a lot more in common than i thought.
Eğer bu sarhoşlara nezaret etmeyi de içeriyorsa ikimizin düşündüğümden çok daha fazla ortak yanı var demektir.