You broke into my house traducir turco
68 traducción paralela
You broke into my house, stole my property...
Evime girdin, malımı çaldın...
- You broke into my house, with intent to harm me.
- Bana kötülük yapmak amacıyla, evime izinsiz girdin.
So you broke into my house?
Zorla evime mi girdin yani?
You broke into my house and left it on my pillow.
Evime gizlice girip yastığıma bırakmıştın.
- You broke into my house?
- Evime mi girdin?
You broke into my house?
Evime mi girdin?
- You broke into my house?
İzin almadan evime mi girdin?
You broke into my house.
Evime zorla girdin.
Maybe because you broke into my house and set off my alarm?
Evime dalıp alarmı öttürdüğün için olabilir mi?
You broke into my house.
Evime girdin.
You didn't wanna lie to me, but you broke into my house... and tried to steal from me.
Bana yalan söylemek istemiyorsun, ama evime giriyorsun ve benden çalmaya çalışıyorsun.
Is there a reason you broke into my house?
Evime girmenin bir sebebi var mı?
You broke into my house like a thief.
Evime hırsız gibi girmişsin.
You broke into my house?
Evime zorla mı girdin?
You broke into my house!
- Evime girdin! - Beni vurdun!
You broke into my house, put a gun to my head.
Evime zorla girip, başıma silah dayadın.
You broke into my house, I couldn't leave it there.
Evime zorla girdin, orada bırakamazdım.
You don't think I know you broke into my house and stole a $ 2 million painting?
Evime girip 2 milyon Dolarlık resmi çaldığını bilmediğimi mi sanıyorsun?
That night you broke into my house, our first date. My valet hid a tracking device in your car.
Evime girdiğiniz gece, ilk buluşmamızda adamım arabanıza gizli bir cihaz yerleştirdi.
That's'cause you broke into my house.
Evime zorla girdiğin içindir.
You broke into my house again.
Evime girmişsin. Yine!
You mean the night you broke into my house and tried to kill my husband with a club? You never told us that either.
Evime girip kocamı öldürmeye çalıştığın geceden mi bahsediyorsun?
I do believe... we have you looking better... than when you broke into my house.
İnanıyorum ki... Evime girdiğin zamanki hâlinden,... daha iyi gözüküyorsun.
Yeah, because you dropped it when you broke into my house, you piece of shit.
Evet, çünkü evime girerken düşürmüşsün, koyduğumun çocuğu.
You broke into my house and now you're being a smartass?
Evime izinsiz giriyorsunuz, sonra da ukalalık mı taslıyorsunuz?
That you broke into my house to steal a necklace?
Kolyeyi çalmak için evime girdiğini mi?
You broke into my house?
- Evime mi girdin? - İzinsiz girmedim.
Hey, earlier, when you broke into my house, you said that you came to see me.
Evime izinsiz girdiğinde, beni görmeye geldiğini söyledin, neden?
You broke into my house, you threatened me, you stabbed the kid.
Haneme tecavüz ettin beni tehdit ettin, çocuğu bıçakladın.
You broke into my house.
Benim evimi soydunuz.
You broke into my house, man, I knew you was alive.
- Evime girdin dostum. Hayatta olduğunu biliyordum.
You broke into my house.
Evime zorla girdiniz.
Does that mean you broke into my house again?
Yine zorla evime mi girdin yani?
You broke into my house?
Gizlice evime mi girdin?
This confederate soldier - he's still in uniform, mind, still bearing arms - invaded this township, broke into my house, broke out of jail, if you believe our good sheriff.
Bu müttefik asker... Hâlâ üniformasını giyiyor, silahını kuşanmış hapishanden kaçıyor, kasabamıza saldırıyor ve evlerimize zorla giriyor.
You broke into my friend's house?
Dostlarımın evine girdin mi?
- You broke into my house!
- O kadar abartılacak bir şey değil.
Because he broke into my house the day that you came back.
Senin döndüğün gün evime girdi.
I didn't want to tell you that your daughter broke into my house.
Kızının, evime gizlice girdiğini sana söylemedim.
You know, Chase killed Carmelita. He could have killed me. Broke into my house, attacked your daughter.
Sanırım şükran günü trafiğine takılmadan gitmek istersin- -
You broke into to my house and you beat on my girlfriend.
Evime zorla girdin ve kız arkadaşımı hırpaladın.
You cannot seriously think that a blind girl broke into my house.
Gerçekten kör bir kızın evime girdiğini düşünmüyorsunuz herhalde.
You cannot seriously think That a blind girl broke into my house.
Kör bir kızın evime gireceğini gerçekten düşünmüyorsun herhalde.
- Sorry to bother you, Dr. lang, but when your guys broke through your wall the other day a bunch of dust got into my house.
Rahatsız ettiğim için üzgünüm, Doktor Lang, ama adamlarınız önceki gün duvarınızı delerken evime bir sürü toz toprak girdi.
You're the guy who just broke into my house and fondled me.
Evime girip, oramı buramı elleyen adamsın sen.
- You're breaking my heart. Yeah? You broke into my fucking house.
Linda kalbimi kırdın - sen evimi mahvettin
Are you the girl that broke into my house?
Evime zorla giren kız sen misin?
Okay, I guess I can look past the fact that you guys broke into my house last night and slept here, and just say that, it was awesome. Yes.
Tamam ya evime girmişsiniz ve burda yattınız demek
I can't believe you just broke into my house.
Demin evime girdiğine inanamıyorum.
So you're denying that you're the one who broke into my soon-to-be daughter-in-law's house - and stole the evidence?
Yani müstakbel gelinimin evine girip kanıtı çalan kişinin sen olduğunu inkâr ediyorsun?
Okay, look... when I first got into my accident, you broke down a wall in my house and moved in, okay?
Tamam, bak... İlk kazaya karıştığımda, evimde bir duvarı yıktın ve taşındın, tamam?