You came to the right place traducir turco
104 traducción paralela
Well, you came to the right place for it, Brother.
O zaman, tam yerine geldiniz, Peder.
WHAT KIND OF TEARS? YOU CAME TO THE RIGHT PLACE, JOHNNY.
Yas tutanları kontrol etmeye, taziye ilanlarını okumaya geldim.
Well, you came to the right place. Buy Buy Birdie's the only exotic bird store in Clark County.
Bu civarda benim dükkan tek egzotik kuş dükkanıdır.
Well, you came to the right place... because guess who's here...
O halde doğru yere geldin çünkü tahmin et kim burada...
So it looks like you came to the right place after all.
Öyleyse sonuç olarak doğru yere gelmişsiniz gibi görünüyor.
You came to the right place.
Doğru yere geldin.
You came to the right place, they're horrible in Italy dirty, unhygienic...
Doğru adrese geldin, İtalya'dakiler berbattır. Pis, hijyenik olmayan...
Well, you came to the right place.
Doğru yere geldin.
- Well, if you need a boost you came to the right place.
Eğer desteğe ihtiyacın varsa, doğru yere geldin.
You came to the right place, baby.
Doğru yere geldiniz, bebek.
Well, you came to the right place.
Doğru yere geldiniz.
Yup, you came to the right place.
Evet, doğru yerdesiniz.
You came to the right place, Mark.
Doğru yere geldin Mark.
- You came to the right place.
İşimiz bu. - Doğru yere geldiğinizi biliyordum.
If I think about it, maybe you came to the right place.
Aslında galiba doğru yere geldiniz.
You came to the right place.
Doğru yerdesiniz.
If you don't care what other people think, you came to the right place.
Diğerlerinin ne düşündüğünü umursamıyorsan, doğru yere geldin.
You came to the right place.
Doğru yere geldiniz.
Well, you came to the right place Here's what we're gonna do
- Bunu söylediğimi söyleme.
- You came to the right place.
- Ah, tebrikler, doğru yere gelmişsin.
You came to the right place.
Tam yerine geldin.
I'm looking for a macaw. Well, you came to the right place.
Ben bir papağan arıyorum.
You came to the right place, my friend.
Doğru yere geldin sevgili dostum.
If you're looking for trouble You came to the right place
# Bela arıyorsan tam yerine geldin
Well, you came to the right place.
O zaman, doğru yere geldiniz.
You came to the right place.
Doğru adrestesiniz.
Then you came to the right place.
O zaman doğru yere geldiniz.
I think you came to the right place.
Bence doğru yere geldin.
Sure, you came to the right place for that.
Tabi ki, doğru yere geldin.
You came to the right place.
Doğru yere gelmişsin.
You came to the right place, all right?
Doğru yere geldin.
Well, my friend, you came to the right place.
Dostum doğru yere geldin.
- If y'all are looking for help, you came to the right place.
- Yardım almak için gerçekten doğru yere geldiniz.
Well, you came to the right place.
O halde en doğru yere geldin.
You came to the right place, son.
Doğru yere geldin evlat.
Mr. Zandu Lal, you came to the right place.
Bay Zandu Lal, sen doğru yere geldin.
You came to the right place, Joe.
Doğru yere geldin, Joe.
You sure came to the right place.
Doğru yere geldiğine emin olabilirsin.
You certainly came to the right place.
Kesinlikle doğru yere geldiniz.
You came to the right place.
Dogru yere geldiniz.
You sure came to the right place to spend it.
Harcamak için doğru yere geldin.
That you came out to a place like this on your own... ... to a man you knew wasn't right for you... ... because you liked the adventure of it all.
Sana uygun olmadığını bildiğin bir adam için... sırf macera uğruna... kendi başına böyle bir yere geldiğini.
You came to the right place, Joe.
İyi denemeydi, schweinhund. ( it herif )
You came to the right place.
- O zaman doğru yere geldin.
Those ofyou who thinkyou came here to hear us tell you... to turn the other cheek to the brutality ofthe white man... and this system ofinjustice that's in place right here in America... you thinkyou're gonna come here and hear us tell you... to go out there and beg for a place at their lunch counter... again, I sayyou came to the wrong place.
Buraya gelmekteki sebebiniz ve bizden duymak istediğiniz, acımasız beyazlara diğer yanağınızı dönmeniz gerektiği... ve Amerika'nın tam ortasındaki adaletsizliği göstermemiz... Buraya gelmekteki sebebiniz ve bizden duymak istediğiniz, dışarı çıkıp onların masalarında yer edinmemiz için yalvarmamız gerektiği... ise, tekrar söylüyorum yanlış yere geldiniz.
Well, you came to the right place.
Öyleyse doğru yere geldin. Hayatım bir suç mahalli.
Don't worry, you've came to the right place to have phobias.
Dert etme, fobi sahibi olmak için doğru yere geldin.
Dad, I'm in the right place. I came to see you.
Baba, ben doğru yerdeyim Seni görmeye geldim
Uh, I tried to, you know, but then I had to go, and then when I came back to get the food it spilled all over the place and then... and, uh... he... he doesn't like to, uh, eat peanut butter, and so, uh... I'm really tired right now.
Denedim ama daha sonra gitmem gerekti ve daha sonra yemeği almaya gittiğimde bütün her tarafa döküldü, ve sonra ve o fıstık ezmesi yemeyi pek sevmiyor bu yüzden şu an gerçekten çok yoruldum.
You came to the best place to get the job done, right this time.
Bu defa işi yaptırmak için en iyi yere geldiniz.
And so now it's about a last fight you fight and which side of the fight you're on, all right, and if you finally get to do what you came here in the first place to do.
Ve şimdi bu, çarpışacağın son çatışmayla ilgili hangi tarafta olduğunla ilgili tamam mı? Buraya, yapmaya geldiğin şeyi sonunda yapabilecek olmanla ilgili.