You can do what you want traducir turco
869 traducción paralela
You can do what you want with me.
Bana istediğinizi yapabilirsiniz.
You can do what you want!
İstediğini yapabilirsin.
Then, when he comes out, you can do what you want with him.
Dışarı çıktıktan sonra da ona ne isterseniz yapabilirsiniz.
You can do what you want.
Sen istediğini yapabilirsin Clint.
You can do what you want.
Ne istersen yapabiliyorsun.
You can do what you want.
Siz ne isterseniz onu yapın.
You can do what you want with your time.
Zamanla istediğin herşeyi yapabilirsin.
You can do what you want, you're free.
İstediğini yapabilirsin, özgürsün.
You learn that you can do what you want and still be respected.
İstediğini yaparsın ve hâlâ saygı görebilirsin.
You can do what you want to.
İstediğinizi yapabilirsiniz.
You can do what you want, as long as I may do the same.
Evet, ben de aynısını yaptığım sürece istediğini yapabilirsin.
Then you can do what you want
Sonra istediğini yaparsın.
You're going to disappear the moment I touch you. I can't do what you want me to do for you.
Sana dokunursam gitmek zorunda kalırsın, istediğini sana vermeyeceğim.
And, if you boys want to come home, ehh, let me show you what you must do before you can come home.
Sizler eve dönmek istiyorsanız önce ne yapmanız gerektiğini, izin verin de göstereyim.
As you know, i can't discuss with you what happened on the jury... but i do want to tell you... is muriel heatherly still playing the lead with you?
Bildiğiniz gibi, Jüride olanları sizinle konuşamam. Ama söylemek istediğim bir şey var. Muriel Heatherly sizinle hâlâ başrolü mü paylaşıyor?
Yes, but you wanna do just what you want to do.
Evet, ama canının istediği şeyi yapmak istiyorsun.
But you can do what you want!
Onu şimdi bile terk edebilirsin!
You can go where you want, do what you want, think what you want.
İstediğin yere gidebilir, istediğini yapabilir, istediğin gibi düşünebilirsin.
What'll you do about food? I can always ring down to the restaurant if I want any later on.
İstersem aşağıdaki lokantayı arayabilirim.
Maybe you want the law to come in here and find out what we're planning to do. So he can go back and tell Lufton.
Belki planımızı Lutfon'a anlatmak için yasal bir yol bulursun.
I want to help you, but I don't know what I can do.
Yardım etmek isterim, ama ne yapacağımı bilmiyorum.
Now, I want you to get yourself something to eat, and I'll go and see what I can do for you with Mr. Corvier.
Şimdi bir şeyler yemeni istiyorum. Ben de Bay Corvier'e gidip senin için ne yapabileceğine bakayım.
Undrestand we don't want you down there at the farmhouse just do what you can for casualties between here and...!
Bizimle çiftlik evine gelmenize gerek yok. Sadece yoldaki, yaralıları toplayın yeter.
I found out that you can't always do or say what you want to. That is unless your father lets you.
Baban izin vermedikçe dilediğini her zaman yapamaz ve söyleyemezsin.
Steve, you'll do what you want, but it can't hurt.
Steve, nasıl istersen öyle davran ama kırıcı olma.
Breaking your heart, trying to do for yourself and Susie... what I want to do for you, what I finally can do for you.
Kalbin kırılıyor, kendin ve Susie için bir şeyler yapmaya çalışıyorsun sizin için bir şeyler yapmak istiyorum.
You can do just about what you want, Chance.
İstediğini yapabilirsin.
Or do you want what I can give you as a man?
Ya da erkek olarak sana verebileceğim şeyi mi istersin?
You can concentrate on what you want to do.
Sadece yapmak istediğinize konsantre olun.
I want to see what you can do without me!
Bensiz nasıl edeceğini görmek istiyorum.
Her name is Do-What-You-Want-To-Do-And - The-Hell-With-Everybody-Else.
Adı da, Canının-İstediğini-Yap - Ve-Diğer-Herkesi-Boş-Ver.
You know, Do-What-You - Want-To-Do-And-The-Hell - With-Everybody-Else?
Hani adı "Canının-İstediğini-Yap - Ve-Diğer-Herkesi-Boş-Ver" olan kız.
- What do you want? Can't you see I have customers?
Görmüyor musun, müşterim var!
Certainly not, sir, but I can make no plans... until I know what you want to do with the palace.
Kesinlikle yok efendim, ama siz burası ile ne yapacağınıza karar verene kadar başka bir işe bakmayacağım.
You know what I say? We can do whatever we want.
Bence, istediğimizi yapabiliriz.
One more poem... and you can do with me what you want.
Bir tane daha ve sonra bana ne istersen yapabilirsin.
I can see what lies ahead. It'll amuse you. What more do you want out of life.
Sana, içinde yaşadığın şu güzel anlar ve geleceğin hakkında birşeyler söylemek isterim.
- Damn, what do you want to do, talk is all?
- Lanet olası, canın konuşmak mı istiyor?
What do you want me to tell them, "I can't get back in the car with you"?
Ne yani, onlara "sizinle arabaya binemem" mi diyeyim?
I can't stop you if that's what you want to do.
Yapmak istediğiniz buysa eğer, sizi yolunuzdan çeviremem.
I don't want to be a pest, but you know what wet glasses do.
Canınızı sıkmak istemem ama, ıslak bardakların ne yaptığını bilirsiniz.
I want to see what you can do... you were talking before, there were fifty of you, you needed fifty of you!
Neler yapabileceğinizi görelim... daha önce dediğim gibi, elli kişi, sizin gibi elli kişi lazım!
But what you can do is pick up the telephone, punch 198, and our communications centre will answer any question you want.
Fakat telefonu alıp 198 çevirirseniz merkezimizden her sorunuza cevap alabileceksiniz.
You'll get everything I can tell you, but when there is nothing, what do you want me to say?
Size söyleyebileceğim bir şey yok. Ne söylememi istiyorsunuz?
Want to do what I'd call an "All-You - Can-Grab Gold Plucking?"
Söylemek istediğim altının hepsine siz mi el koyacaksınız?
If you want something from a guy, you dare not let him see what he can do with you.
Bir erkekten bir şey istiyorsan seninle ne yapabileceğine görmesine izin vermeyeceksin.
I would have liked to be in the army but you can't always do what you want.
Her zaman orduda olmak istedim fakat her zaman her istediğini yapamıyorsun.
I mean, you do what you want, you go where you like with anybody you please.
Demek istediğim, istediğini yaparsın, canının istediğiyle, istediğin yere gidersin.
Anyone can tell what he desires most, but what I want you to do is, go to his house.
Onun en çok arzuladı şeyi tahmin etmek zor değil ama senden istediğim şey, onun evine gitmen.
Do what you want.
Canının istediğini yap.
Do what you can, what you want.
Ne istersen yap, ne yapabilirsen.