English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You could've died

You could've died traducir turco

130 traducción paralela
When Arthur died I was pushed aside and kept here for seven years until I could be used for you.
Arthur öldüğünde bir kenara atıldım ve 7 yıl öylece bekletildim. Ta ki senin için kullanılana kadar.
It could be said that he died so that you might live.
O öldü ve sen yaşamaya devam ettin de denilebilir.
And, I mean, I just - I just don't know how anybody could enjoy anything more... than I enjoy, uh, reading Charlton Heston's autobiography... or, uh, you know, uh, getting up in the morning... and having the cup of cold coffee that's been waiting for me all night... still there for me to drink in the morning... and no cockroach or fly has-has died in it overnight.
Yani bilemiyorum, nasıl olur da başka birisi benim Charlton Heston'ın otobiyografisini okurken aldığımdan daha fazla keyif alabilir veya sabah kalkmaktan ve bütün gece beklemiş soğuk, içinde hamam böceği veya sinek ölüsü olmayan bir bardak kahvenin sabah onu içmemi beklemesinden.
I could have died, Arnie and you did not even help.
Ölebilirdim Arnie ve sen yardım bile etmedin.
Ever since your daddy died I've done what I could to help you, without putting any conditions on it.
Baban öldüğünden beri... karşılık beklemeden, elimden geldiğince size yardım ettim.
You committed a crime, so you say, on his orders, but he died and could not confirm it.
Onun emri olduğunu söylediğiniz bir suç işlediniz ama o öldü ve bunu doğrulayamadı.
You could've died, my darling.
Canım, başına kötü şeyler gelebilirdi.
What were you doing? She could've died!
Ne halt düşünüyordun, ha?
You could've died.
Ölebilirdin!
The girl died... and there was nothing you could have done.
Kız öldü ve senin yapabileceğin bir şey yoktu.
Go. Tell all of your men to go, but I will kill the lions, and I will build the bridge, and you, you must go home and tell the wives of the men who died working here that you fled with the others because you could not master your fear.
Adamlarına söyle, gitsinler, ama aslanları öldüreceğim, ve köprüyü yapacağım, ve sen, evine git burada çalışırken ölen adamların karılarına söyle... korkunuzu yenemediğiniz için diğerleri ile beraber sen de kaçtın.
It's like someone's always leaving the door open to the next world... and if you aren't paying attention, you could just walk through it... and then you've died.
Birileri hep bir sonraki dünyaya açılan kapıyı açık bırakıyor gibidir. Eğer dikkat etmezseniz, bunu gözden kaçırırsınız ve ölüverirsiniz.
- You could've died!
- Üç ölümü açıklamam gerekirdi!
So if you would stuck your head in a bucke of water and didn't bring it out again, then your whole life would flash in front of you, and you whould see where all the knobs and levers were when we first set off, and then if you pulled your head out again just before you died, you could guide us home.
Yani, eğer kafanızı bir su kovasının içine sıkıştırır ve kurtaramazsanız, o zaman, hayatınız film şeridi gibi gözlerinizin önünden geçer, siz de, tüm düğmelerin ve manivelaların, ilk çıkışımızda hangi konumda olduklarını görür, sonra da, ölmeden hemen önce kafanızı çıkartır, bizi evimize götürürsünüz.
You're the first woman I've met since Helen died that I could say that about.
Helen vefat ettiğinden beri bunu söylediğim ilk kadınsın.
You could've died that night too!
O gece sen de ölebilirdin.
You both could've died. You realize that?
İkiniz de ölebilirdiniz.
You could've died.
Ölebilirdin.
If I could choose I'd prefer that I lived and you died
Eğer seçme şansım olsaydı yaşamayı ve senin ölmeni seçerdim.
- My God, you could've died!
- Tanrı'm, ölebilirdin.
Let me assure you that every one of these men and women, and every child... died in the very best way that they could.
Sizi temin ederim, bu erkekler, kadınlar ve çocukların her biri... ölünebilecek en iyi şekilde öldü.
Even when you could've died?
Sen ölebilecekken bile mi?
You could've died.
Sen ölebilirdin.
You remember the doctor said you could've died?
Bayıldığımı ben de biliyorum. Doktorun ölebileceğini söylediğini hatırlıyor musun?
It's nothing. You could've died!
Bir şey değil o, ucuz kurtuldun, ölebilirdin!
She died before you were born How could you recognize her?
Daha sen doğmadan önce öldü ve sen onu tanıdın öyle mi?
You could've died, too, you know.
- Sende ölebilirdin, biliyorsun.
Doesn't change the fact that you could've died.
Ölebilirdin. Bunu değiştirmiyor.
You really think people could've died?
İnsanların ölmüş olabileceğini gerçekten düşündün mü?
lady, i got buddies who died face down in the muck so you and i could enjoy this family restaurant!
Bayan, yüzleri çamura gömülüp ölen dostlarım oldu. Onlar sayesinde siz ve ben bu aile restoranında oturabiliyoruz.
I stole drugs for you... -... and I could've died in there.
İlaç çaldım ve orada ölebilirdim.
But just as I'm listening to you now, someone or something warned me that Paula had died, and opened the door so I could go in.
Ama tıpkı şimdi sizi duyduğum gibi birşey ya da biri, Paula'nın öldüğü konusunda beni uyardı ve bana kapıyı açtı.
You know, she could've died.
Bilirsin, o kız ölebilirdi.
I can't live with her, I can't live without her. If your plane crashed in the Andes and she died, could you eat her?
Uçağınız And Dağları'na düşseydi ve Mia ölseydi, onu yiyebilir miydin?
Hey, you know, what would be the coolest thing if when somebody's died, you could... peel off the top layer of their eyeball and develop it like film so you could have a picture of the last thing they saw.
Birisi öldüğünde göz bebeklerinin en üst tabakası alınıp bir film gibi izlenebilse ve biz de gördüğü son şeyi bir fotoğraf gibi görebilsek çok iyi olurdu.
Don't move. you could have died without having to feel fear...
Hareket etme. Eğer uslu uslu odanda kalsaydın Bu korku ve acıyı yaşamadan da ölebilirdin.
You mean, I could've died?
Yani ölebilir miydim?
If she hadn't died when you were born she could've told you herself.
Sen doğarken ölmüş olmasaydı sana kendisi anlatabilirdi.
So, hey, maybe your dog died so that your love life can live, and you could find... What's-his-name.
Hey, belki de köpeğin aşk hayatın canlansın, ve adı her neyse, onu bulabilesin diye ölmüştür.
You could've died!
- Neden olmasın?
Before he died, the last thing he told me was : " Don't be another auto worker wishing you could've, would've, should've.
Ölmeden önce bana söylediği son şey, " Şunu da, bunu da yapabilirdim diyen bir otomobil tamircisi olma.
So you think that I deliberately lied about Rebecca for over 20 years so if and when your father died, I could inherit his business?
Ne yani yaklaşık 20 yıldır bilerek Rebecca'ya yalan mı söylüyorum. Ve bunu sadece baban ölünce, işini, alabilmek için yaptım öyle mi?
I guess you could say she died Of... blunt force trauma and blood loss.
Sanırım, çarpmadan kaynaklanan travma ve kan kaybından ölmüş diyebiliriz.
And now I find out you're sick and you could have died?
Ve şimdi senin hasta olduğunu ve ölümden döndüğünü öğreniyorum.
If I hadn't pulled you here, you could've died!
Eğer seni buraya çekmiş olmasaydım, ölebilirdin.
You know, if you died here... I could feed your corpse to the dogs and no one would know.
Biliyorsun, burada ölürsen cesedini köpeklere atarım ve kimsenin haberi olmaz.
They wanted to pray for the souls of the children who died... and to pray that no more would be taken by God. And I wish that you could always be with me forever.
Ölen çocukların ruhları için ve Tanrı'nın artık başka çocukları yanına almaması için dua etmek istediler ve umarım sen de sonsuza dek benimle birlikte kalırsın.
I could've died back there, you stupid fuck.
Orada ölebilirdim, seni lanet olası geri zekalı.
By tricky, do you mean I could've died?
Zorlu derken, ölüm riskim mi vardı?
Well, it wasn't the first episode, and you could've died that night, Dad... and nobody would've known.
Aslında ilk olay değildi o gece ölebilirdin, ve kimsenin haberi bile olmazdı baba.
My brother could've died because of you, you stupid...
Kardeşim senin yüzünden ölebilirdi, seni moron.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]