You didn't do anything traducir turco
1,618 traducción paralela
You know you didn't do anything wrong.
O avukat çok adi.
We dragged you out and, uh- actually, I didn't even do anything.
Evet, dört kişiydik. Seni çıkardık. Aslında ben hiçbir şey yapmadım.
So if your girlfriend didn't do anything, why'd you yell at her?
Sonrasında kendimi kaybettim ve evden çıkıp gittim. Kız arkadaşın bir şey yapmadıysa ona neden bağırdın? Çünkü ben berbatım.
You didn't do anything.
Sen bir şey yapmadın.
If you didn't do anything wrong, you have nothing to worry about.
Yanlış bir şey yapmadıysan, endişelenecek bir şey yoktur.
You didn't do anything wrong.
Sen yanlış bir şey yapmadın.
Do you hear anything? I didn't hear anything.
Yüksek sesle lütfen.
You didn't have to do anything special for me.
Benim için özel bir şey yapmana gerek yoktu.
We set up the drums, you know, we didn't do anything to make the song sound any particular... special.
Davulu kurduk, bilirsiniz hiç bişey yapmadık soundu çok özel yapabilmek için.
You didn't really have anything to do with it.
Senin bir ilgin yoktu ki.
It didn't have anything to do with you.
Seninle alakası yok.
Didn't have anything to do with... you know, your psychic stuff?
Bunun senin psişik gücünle bir ilgisi var mı?
- You would probably split... ... the money equally as marital property. You didn't do anything in there!
Kurallarımı çiğnemeyin sakın yoksa bu parayı almanızı öyle uzatıp zorlaştırırım ki ikiniz de bir kuruşunu koklayamazsınız.
Well, you guys, you didn't do anything.
Sizler bir şey yapmadınız.
You didn't do anything wrong.
Senin bir hatan yok.
- You didn't do anything.
Ne yaptım? Hiçbir şey yapmadın.
I thought you didn't want to have anything to do with me.
Benimle bir işin olmadığını sanıyordum.
She didn't do anything to you.
O kadın sana hiçbir şey yapmadı.
You know, I didn't do anything you don't do.
Senin de yaptığın şeyleri yaptım sadece.
And now, all these years later, after getting caught, they have the arrogance to sit here and look you in the eye and say, "No, no, no, the Ford, Ford Company didn't do anything wrong."
Ve şimdi, bunca yıl sonra, yakalandıktan sonra karşınıza geçip gözünüzün içine baka baka "Hayır, hayır. Ford... Ford Motor Şirketi yanlış hiç bir şey yapmadı." diyorlar.
He knows you didn't do anything.
Senin yanlış bir şey yapmadığını biliyor.
Even you aren't so sure they didn't do anything.
Yanlış bir şey yapmadıklarına bir türlü emin olamazsın ama, değil mi?
Because you didn't want to do anything to help me.
Çünkü bana yardım etmek için hiçbir şey yapmak istemedin.
You know, when he first found out what had happened, that she was pregnant with me, he didn't want anything to do with it.
Babam, annemin bana hamile olduğunu öğrendiğinde bu konuda bir şey yapmak istememiş.
You know, for the record, I asked for mdpd involvement, but they didn't want anything to do with the show.
Ayrıca Miami Polisi'nden destek istedim ama programla ilgileri olsun istemediler.
I didn't do anything to you.
Sana bir şey yapmadım ben.
Nightingale didn't do anything wrong. You boys did, because someone put it in their heads that everbody in this town needs to act the same and looks the same, but Cassie is different.
Oğullarınız yaptı, çünkü birisi onların aklına bu kasabadaki herkesin aynı şekilde hareket etmesini ve aynı şeyi görmesi gerektiği fikrini sokmuş.
I didn't make you do anything.
Ben seni hiçbir şeye zorlamadım.
In the beginning you didn't do anything, he would touch you under your skirt, and you would touch his willy.
Başta sen bir şey yapmıyordun... O senin eteğinin altına elini sokardı, sen de balığına.
You didn't do anything.
Hiçbir şey yapmadın.
When it came down to it in the end, it didn't have anything to do with moral questions, or integrity, or my marriage, or you.
Sonunda her şey bittiğinde bunun ahlaki sorgulamayla ya da doğrulukla ya da evliliğimle hatta seninle alakası yoktu.
The jerk was flirting with you all night and you didn't do anything.
Aşağılık herif tüm gece boyunca sana asıldı ve sen hiçbir şey yapmadın.
You didn't want anything to do with me.
Benimle ilgili hiçbir şeye bulaşmak istemedin.
Well, you and Josh didn't do anything, and you're getting so much grief.
Sen ve Josh bir şey yapmadınız ve sen çok üzülüyorsun.
Because you didn't do anything to stop it?
Durdurmak için hiçbir şey yapmadığından mı?
I didn't do anything except watch you guys and follow the case.
Ben bir şey yapmadım. Sizleri gözetleyip soruşturmayı takip etmem haricinde.
You didn't do anything.
- Hayır, dileme. Hiçbir şey yapmadın.
It was my fault, you didn't do anything wrong, you've just been honest with me.
Benim hatamdı,... sen yanlış bir şey yapmadın, sadece bana karşı dürüst oldun.
You have to tell him that I didn't do anything with those other guys.
Babama o adamlarla hiçbir şey yapmadığımı söylemelisiniz.
But you people - - you didn't do anything at all.
Ettim!
You didn't have anything to do with that fire?
O yangınla herhangi bir alakan yok mu?
- I didn't do anything. - I was talking to you as a friend.
Ben hiçbir şey yapmadım, seninle dost olarak konuşuyordum.
Please tell me you didn't do anything stupid.
Lütfen bana aptalca bir şey yapmadığını söyle. Hayır!
Why'd you cover it up? I didn't do anything.
Ben hiçbir şey yapmadım.
You didn't do anything.
Sen hiçbir şey yapmadın.
MOM, YOU KNEW ABOUT DAD, AND YOU DIDN'T DO ANYTHING.
Hayır! Bilmiyorsun.
You didn't do anything all summer?
Bütün yaz hiçbir şey yapmadın mı?
I didn't make you do anything.
- Ben sana bir şey yaptırmadım.
You didn't do anything.
Birşey yapmadınız.
You didn't have anything to do with this, did you?
Senin bununla bir alakan yok, değil mi?
This kid didn't do anything to you.
- O çocuk sana hiçbir şey yapmadı.
you didn't do anything wrong 142
you didn't know 451
you didn't answer me 17
you didn't answer 45
you didn't get it 40
you didn't 2413
you didn't have to 199
you didn't tell me 114
you didn't answer my question 88
you didn't like it 52
you didn't know 451
you didn't answer me 17
you didn't answer 45
you didn't get it 40
you didn't 2413
you didn't have to 199
you didn't tell me 114
you didn't answer my question 88
you didn't like it 52