You didn't do anything wrong traducir turco
341 traducción paralela
I didn't do anything wrong to you so why are you yelling at me?
Niçin? Bunu hak etmek için ne yaptım sana?
Why are you yelling at me when I didn't do anything wrong to you.
Bunu hak etmek için ne yaptım sana?
"I didn't mean to do anything wrong." Half the time, you don't know what you're doing.
"Yanlış bir şey yapmak istememiştim!" Çoğu zaman ne yaptığını bilmezsin bile.
You didn't do anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadın.
Honey, you didn't do anything wrong.
Hiç yanlış bir şey de yapmadın.
Well, then you didn't do anything wrong at all
Öyleyse sen yanlış bir şey yapmadın.
Ling Xi, I hope you'll get back on the right track I didn't do anything wrong
Ling Xi, umarım bir gün aklın başına gelir! Ben yanlış bir şey yapmadım!
You've got your share already I just think this is getting too messy l didn't do anything wrong... in the beginning.
Payını almadın mı? İş giderek çirkinleşiyor Halbuki en baştan beri... yanlış yapmamaya çalışırdım, şimdiyse tuzağa düştüm
You didn't do anything wrong.
Herhangi yanlış birşey yapmadın.
I know you didn't do anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadığınızı biliyorum.
I understand, sir, you really didn't do anything wrong.
Anlıyorum, kesinlikle yanlış birşey yapmamışsınız.
- Once you've done time, you're never sure with yourself, even if I know I didn't do anything wrong, there's this crisis in the world they write a lot about it.
Bir kere sabıkalı oldun mu, senden hep şüphelenirler. Bir şey yapmadığımı biliyorum ama şu an dünyada bir kriz var. Herkes çok dikkatli.
I didn't say you did do anything wrong.
Sana yanlış bir şey yaptın demedik ki zaten.
now is this the part where you're suppose to tell me i didn't do anything wrong?
Şimdi bana yanlış bir şey yapmadığı söylemen gereken zaman, değil mi?
you didn't do anything wrong.
Sen yanlış bir şey yapmadın.
You didn't do anything wrong.
Sen yanlış bir şey yapmadın.
Let go of me. I'm telling you, I didn't do anything wrong.
Size söylüyorum bakın, ben yanlış bir şey yapmadım.
You didn't do anything wrong.
Sen kötü bir şey yapmadın ki.
You didn't do anything wrong.
Yanlış bir şey yapmadın. Tamam mı?
For once, you didn't do anything wrong.
İlk defa yanlış bir şey yapmadın.
Why did you run from the police, Aaron, if you didn't do anything wrong?
Eğer yanlış bir şey yapmadıysan, Aaron, neden polisten kaçtın?
You didn't do anything wrong?
Demek yanlış bir şey yapmadın.
I didn't do anything wrong, and you know it!
Ben yanlış bir şey yapmadım, siz de bunu biliyorsunuz!
- You didn't do anything wrong.
- Yanlış bir şey yapmadım.
Harry, I didn't intend to harm you and I didn't do anything wrong.
Harry, seni incitmek gibi bir niyetim yoktu, ve yanlış olan bir şey yapmadım.
But I will tell you you didn't do anything wrong.
Ama şunu söyleye bilirim ki sen kötü birşey yapmadım.
You didn't do anything wrong.
Yanlış hiçbir şey yapmadınız.
Ally, you didn't do anything wrong and neither did Richard.
Ally, sen yanlış bir şey yapmadın. Richard da öyle.
But if you could just look at this rationally, just for a moment. We didn't technically do anything wrong. What?
Ama bir an için olaya mantıklı bakarsan biz teknik olarak yanlış bir şey yapmadık.
You didn't do anything wrong?
Ne? Yanlış bir şey yapmadınız mı?
- Sure you didn't do anything wrong?
- Yanlış bir şey yapmadığına emin misin?
You didn't do anything wrong.
Yanlış birşey yapmadın.
Frasier, you didn't do anything wrong.
Frasier, sen yanlış bir şey yapmadın.
You didn't do anything wrong, did you?
Yanlış bir şey yapmadın, değil mi?
You didn't do anything wrong, you know.
Yanlış bir şey yapmadın ki.
You didn't do anything wrong.
Sen yanlış hiçbir şey yapmadın.
No, you didn't do anything wrong.
- Hayır. Hayır, hiçbir suçun yok.
You didn't do anything wrong
Yanlış bir şey yapmadın.
You didn't do anything wrong.
Sen yalnış bir şey yapmadın.
You didn't do anything wrong last night, Dawson.
Sen dün gece yanlış bir şey yapmadın, Dawson.
- You didn't do anything wrong.
- Sen yanlış bir şey yapmadın.
Oh, you didn't do anything wrong?
Yanlış bir şey yapmadın demek.
Hey, you didn't do anything wrong.
- hey, sen yanlış birşey yapmadım.
You didn't do anything wrong, boys.
Yanlış bir şey yapmadınız çocuklar.
You didn't do anything wrong.
Sen yanlış birşey yapmadın.
You know Jen, you didn't do anything wrong tonight.
Biliyor musun Jen, bu akşam yanlış bir yapmadın.
You know, we didn't do anything wrong.
- Yanlış bir şey yapmadık.
You didn't do anything wrong?
Yanlış hiçbir şey yapmadın mı?
Mom, you didn't do anything wrong.
- Yanlış bir şey yapmadın.
We didn't do anything wrong. Yeah, you did.
- Yanlış bir şey yapmadık.
Clark, you didn't do anything wrong, okay?
Yanlış bir şey yapmadın.