You do traducir turco
968,087 traducción paralela
You don't have a boyfriend that's going to come charging in the door, - do you?
Kapıya gelecek bir erkek arkadaşın yok değil mi?
Normally, when you do a comedy show... you guys don't know what it looks like up here, but niggas be just looking up at you like...
Normalde stand-up sahnesinde... Buradan nasıl görünüyor, bilmezsiniz ama millet böyle bakıyor...
But if you call him a nigger when you do it, that's a felony hate crime.
Ama atarken "siktiğimin zencisi" dersen ağır nefret suçuna dönüşüyor.
The lesson is if you are old and white and racist in this great country, whatever you do... don't tell your black girlfriend about that shit.
Ders : Bu yüce ülkede yaşlı, beyaz ve ırkçıysanız, ne yaparsanız yapın... bu saçmalıklardan siyahi sevgilinize bahsetmeyin. Çünkü... kaydı yapan oydu.
Why would you do that?
Neden? Niye yaptın ki bunu?
I know what you do, your work.
Ne yaptığını, işini biliyorum.
- To me? Now you do think this is about my memory?
Şimdi bunun benim hafızamla ilgili olduğunu mu düşünüyorsun?
You don't need to do this.
Bunu yapmak zorunda değilsin.
- You don't remember me, do you?
- Beni hatırlamıyorsun değil mi?
You don't remember me, do you?
Beni hatırlamıyorsun değil mi?
All I ask is that you don't do it in anger.
Tek istediğim öfke içinde yapma o işi.
Do you mind if I wash my hands?
Elimi yıkayabilir miyim?
- Where do you think?
- Sence?
Otherwise, I have to do something and you'll have no choice
başka türlü şeyler yapmam gerekecek ve başka seçeneğin olmayacak.
- in the matter, do you understand me?
- Beni anlıyor musun?
Do you think I'm a fucking idiot? !
Sence ben aptal mıyım?
- How do you know he's not coming?
- Gelmeyeceğini nereden biliyorsun?
Do you need it?
İhtiyacın var mı?
You always do this!
Her zaman böyle yapıyorsun.
Now, I should tell you, the friend that was driving me was black, which really doesn't have anything to do with the story other than to let you know there was fear in the car.
Şunu söylemem lazım, arabayı süren arkadaşım siyahiydi, gerçi bunun hikâyeyle bir ilgisi yok. Ama arabada bir korku hâkimdi yani, onu bilin diye.
Do you mind just stepping out of the car for a second? "
Bir saniye arabadan çıkabilir misiniz? "
What do you mean, boycott?
Ne boykotu lan?
And then he hit me with : "So, David, um... do you have any movie ideas that you would like to pursue?"
Sonra birden dedi ki, " E, David... hayata geçirmek istediğin film fikirlerin var mı?
"What do you think of homosexuals?"
"Eşcinsellere ne diyorsun?" denmez.
You sure that's what you want to do? " " There's only way to find out, nigga.
İstediğin bu mu, emin misin? " " Anlamanın tek bir yolu var.
I said, "Why do you need $ 250, then?"
E, niye 250 istiyorsun o zaman? "
And the press called me up like, "Do you have a statement?"
Sonra basın aradı, "Bir beyanda bulunacak mısınız?"
"Young man, if you're going to fill out a police report, I would like to come with you and do the same."
"Genç adam, şikâyette bulunmak istiyorsan ben de seninle gelip şahitlik etmek istiyorum," dedi.
I said, "You guys would do that for me?"
"Benim için bunu yapar mısınız?" dedim.
Whatever you want to do.
Siz ne isterseniz.
Oh, you know what we could do?
A, aklıma bir şey geldi.
I just want you to do it enough so that I can tell him you did it. "
Sadece yaptığınızı oğlunuza söyleyebileceğim kadar yapsanız yeter. "
Do you think I was surprised?
Sizce şaşırdım mı?
If I went to Kentucky Fried Chicken, and for some reason, everyone behind the counter had a Ku Klux Klan hood on top of their head, what do you think I'm gonna do in this day and age?
Kentucky Fried Chicken'a gitsem ve herhangi bir sebepten ötürü tezgâhın arkasındaki herkesin başında Ku Klux Klan kukuletası olsa bu çağda ne yaparım sizce?
Well, what do you think I'm gonna do? "Hey!"
Ama ne yapacağımı sanıyorsunuz yani?
I'll do one more just so you believe me.
İnanın diye bir tane daha yapacağım.
He was like, "So, Dave... what do you think?"
Dedi ki, "E, Dave... ne düşünüyorsun?"
No, I told him, I said, " You know what you should do, man?
Yok, dedim ki, " Bence ne yap, biliyor musun?
First of all, you shouldn't do it. "
Öncelikle, evlenmemelisin.
How'd you train Baba to do that shit? "
Baba'yı nasıl böyle eğittin? "
What did they do to you? "
Sana ne yaptılar? "
But to do that, I need to show you something.
Ama bunu yapmak için sana bir şey göstermem lazım.
Do you recognize this man?
Bu adamı tanıyor musun?
Why do you think I came here to stay with my sister?
Neden buraya kardeşimle kalmaya geldim sanıyorsun?
- Do you have any idea where he went?
- Nereye gittiğini biliyor musun?
George, why do you have empty hands?
George, neden ellerin boş?
How do you know that?
Bunu nasıl biliyorsun?
I didn't do it for you.
Senin için yapmadım.
He's trying to do the same to you.
Aynısını sana da yapmaya çalışıyor.
Do you care for another date?
Başka bir tarih ister misin?
I wanted to give you a chance to do the same.
Bunu yapmak için sana da bir şans vermek istedim.
you don't want to talk to me 24
you don 159
you don't 4631
you don't understand me 29
you don't have to 1176
you don't understand 2732
you don't have to worry 197
you don't know me 657
you don't remember me 206
you don't know nothing 35
you don 159
you don't 4631
you don't understand me 29
you don't have to 1176
you don't understand 2732
you don't have to worry 197
you don't know me 657
you don't remember me 206
you don't know nothing 35