You got something better to do traducir turco
57 traducción paralela
Maybe you got something better to do?
Belki yapacağınız daha iyi bir şey vardır?
You got something better to do? Yes, I have.
- Yapacak başka bir işin mi var?
Are you comin'with us, or you got something better to do?
Bizimle mi geliyorsun, yoksa daha iyi bir işin mi var?
Haven't you got something better to do than hang around like a dog in heat?
Azmış köpekler gibi etrafta dört dönmekten başka yapacak işin yok mu?
Haven't you got something better to do, besides hang around like a coyote in heat?
Yapacak işin yok mu senin, azmış çakallar gibi dolanıp duruyorsun böyle?
You got something better to do?
( Çavuş Dedektif Trudy Joplin ) Daha iyi bir fikrin var mı peki?
You got something better to do?
Daha iyi bir fikrin mi var?
Yeah. Have you got something better to do?
Yapacak daha iyi bir işin var mı?
- You got something better to do?
Bugün yapacak, daha iyi bir işin mi var?
You got something better to do?
Yapmak için daha iyi bir şey var mı?
- What, you got something better to do?
Senin başka işin yok mu?
YOU GOT SOMETHING BETTER TO DO?
Yapacak daha iyi işlerin mi var?
YOU GOT SOMETHING BETTER TO DO?
Yapacak daha iyi bir işin mi var?
Haven't you got something better to do on Halloween than wander around out in the sticks?
Cadılar bayramında otların içinde dolaşmaktan daha iyi birşey bulamadınız mı?
It ain't like you got something better to do over there.
Orada daha iyi şeyler yapıyorsun gibi gözükmüyor bana.
I mean, unless you got something better to do today.
Tabii yapacak daha iyi bir işin yoksa.
What, you got something better to do?
Yapacak daha iyi bir işin mi var?
You got something better to do Ari, or?
Aklına daha iyi birşey mi geliyor, yada...? Evet.
You got something better to do?
Yapacak daha önemli bir işin mi var?
- { What, } You got something better to do?
- Daha iyisini yapabilir miydin?
You got something better to do on a sunny day?
Bu güneşli günde yapacak daha iyi bir işin mi var?
You got something better to do there, Lars?
Orada yapacak daha iyi bir şeyin var mı, Lars?
Yeah, you got something better to do, DiNozzo?
Evet, yapacak daha iyi bir işin mi var?
Like you got something better to do.
Yapacak daha önemli işlerin var gibi.
You got something better to do?
Yapacak daha iyi işlerin var mı?
You got something better to do...
Yapacak daha iyi birşeyin var mı...
So you staying with us or you got something better to do this afternoon?
Yani bizimle mi kalıyosun yoksa bu öğleden sonra yapacak daha iyi işlerin mi var?
You got something better to do?
Yapacak daha iyi bir işin mi var?
You got something better to do?
Yapacak daha iyi bir isin mi var?
- Don't you got something better to do? - Hey, hey! Look.
- Yapacak daha iyi bir işin yok mu senin?
Now, ain't you got something better to do, like building the case against the magnificent Boyd Crowder?
Muhteşem Boyd Crowder'a karşı bir dava oluşturmak gibi daha iyi işlerin yok mu?
You got something better to do?
Yapacak daha iyi işleriniz mi var?
You got something better to do?
- Yapacak daha iyi bir şeyin var mı?
You got something better to do?
Yapacağın daha iyi bir şey yok mu?
You don't have to come over, Dave, if you've got something better to do.
Eğer yapacak başka bir işin varsa, buraya gelmek zorunda değilsin.
You got something you want to do this year you'd better hurry up.
Bu yıl yapmak istediğiniz bir şey varsa acele etmeye bakın.
No, I just got something to do. What could you have to do that's better than smacking around a hollow ball with a bunch of drunken idiots, huh?
Bir grup sarhoş aptalla ortası boş bir topa vurmaktan daha iyi ne yapıyor olabilirsin?
Like you've got something better to do.
Sanki yapacak daha iyi bir işin var da.
You blow in, steal my job, then act like you've got something better to do?
Bir anda geliyor, işimi elimden alıyor sonra da yapacak daha iyi şeyleri varmış gibi mi davranıyorsun?
You got something better to do?
Yapacak daha iyi bir şey var mı?
Or maybe you've got something better to do.
Ya da yapacak daha iyi bir şeyin vardır belki.
Got something better to do, have you?
Daha önemli işlerin, mi var?
Unless you've got something better to do?
Tabii yapacak daha iyi bir işin yoksa.
What, you got something else better to do?
- Ne, yapacak daha iyi bir işin mi var?
Motherfucker, you got something else better to do?
Lan mal, daha iyi bir fikrin var mı?
Look, it stings now, but you just got to try to learn something from this and do better with the next girl.
- Öyle bir amaçları yok zaten. Bak, şu an canın yanıyor ama bundan bir ders çıkarmaya çalışmalısın böylece bir sonraki kızla daha dikkatli olabilirsin.
I got something better for you to do with that green thumb.
... o ellerle yapabileceğin başka şeyler de var.
Oh, unless you've got something better to do?
Yapacak daha iyi bir işin yoksa tabii?
Even if I was comfortable with the idea of him watching over you 24 / 7, which I'm not, something tells me he's got better things to do.
Seni günün 24 saati kolladığı fikrinden ne kadar hoşnut olsam da ki değilim içimden bir ses onun yapacak daha iyi bir işi olduğunu söylüyor.
I got something better you can do before you go to work.
İşe gidene kadar yapabileceğin daha iyi şeyler var aklımda.
You've got something better to do?
Neden? Daha iyi bir işiniz mi var?