You just can't help yourself traducir turco
53 traducción paralela
I guess you just can't help yourself.
- İnsanın elinde değil, ne yapalım?
You just can't help yourself, can you?
Kendi işine bakamıyorsun değil mi?
But when you're in love with a bastard, you just can't help yourself.
Ama bir pisliğe aşık olunca, kendine engel olamıyorsun.
You just can't help yourself.
Kendini tutamıyorsun.
I know you just want everyone to be happy, but you can't help yourself.
Ama kendine faydan yok.
You just can't help yourself, can you?
Kendini durduramıyorsun değil mi?
You just can't help yourself, baby.
Çünkü başka türlü olması mümkün değildi bebeğim.
YOU JUST CAN'T HELP YOURSELF, CAN YOU?
Kendini tutamıyorsun, değil mi?
You can't just help yourself!
Sadece kendine yardım edemezsin!
Isn't there anyone out there who can help me? Why don't you just pop in the shower and help yourself?
O şekilde sevgili olunsaydı, Jack ile şimdiye nişanlanmıştık.
You just can't help yourself, can you?
Kendini tutamıyorsun, değil mi?
You just can't help yourself. Great!
Kendine bile yardım edemiyorsun.
You just can't help yourself, can you?
Sen kendine bile yardım edemezsin, değil mi?
You just can't help yourself.
Ne söylersem söyleyeyim...
Well, sometimes you just can't help yourself.
Bazen kendine faydan dokunmaz.
You just can't help yourself, can you?
Kendini tutamıyorsun değil mi?
God you just can't help yourself, can you, doctor?
Tanrım, kendine hiç engel olamıyorsun, öyle değil mi, doktor?
And you can just help yourself, okay? No, don't.
Keyfine bakarsın, tamam mı?
Hey, you know, you can't just help yourself here.
Bak, biliyorsun burada kendine yardım edemezsin.
You can't just help yourself to anything you fancy.
Hoşuna giden her şeyi öyle alamazsın.
I know you, you can't help yourself, so just...
Seni tanıyorum, sormak için can atıyorsun..
You just can't help yourself, can you?
Sen kendine yardım etsen olmazmı?
And you're a Gilbert and you just can't help yourself.
Ve sen bir Gilbert'sın, karışmamak elinden gelmiyor.
You just can't help yourself, can you?
Hala kendine yardım edemiyorsun, di mi?
You just can't help yourself, can you?
Kendine yardımın dokunmaz, değil mi?
I'm saying all that smoking, and you just can't help yourself, can you?
O kadar çok ot içiyorsun ki, bir türlü kendini tutamıyorsun, değil mi? - Böyle yapamazsın.
You just can't help yourself, can you?
- Sen kendine bile yardım edemezdin.
- You just can't help yourself.
- Bir türlü kurtulamıyorsun.
You just can't help yourself, can you? I think you're avoiding.
Kendine hakim olamıyorsun, değil mi?
It ain't right, people taking advantage of you just because you can't help yourself.
Bu doğru değil, kendine bakamadığın için insanlar senden nemalanıyorlar.
You just can't help yourself, can you?
Kendine hakim olamıyorsun değil mi?
You cooperate here, you can help yourself, so why don't you just stop wasting my time.
İş birliği yaparsan kendine yardım edersin. Zamanımı harcamayı bırak.
I can't help it. You haven't been yourself lately. I'm just tired.
Sen..... olumlu ve canlandırıcı insan.
Bevy, you just can't help yourself.
Bevy, hiç rahat durmuyorsun.
You just can't help yourself.
Elinde değil.
You just can't help yourself, can you?
Kendini bir türlü frenleyemiyorsun, değil mi?
You just can't help yourself, can you?
Kendine engel olamıyorsun değil mi?
[sniffling ] [ sighs] You just can't help yourself, can you?
- Kendine hakim olamıyorsun değil mi?
Just can't help yourself, can you?
Kendini durduramıyorsun, değil mi?
My God, you just... can't help yourself, can you?
Aman Tanrım, sen... elinde değil, değil mi?
You just can't help yourself, can you?
Sadece kendine yardım edemiyorsun, değil mi?
You just can't help yourself, can you?
Elinde değil, değil mi?
You just can't help yourself.
Kendine hakim olamıyorsun.
I'm just a normal woman, and you're a photographer, and so you're photographing me, but while you're doing it... you can't help yourself, and you start touching me.
Sadece normal bir kadınım, ve bir fotoğrafçısın, Ve bu yüzden beni fotoğraflamaktasın, Ama bunu yaparken... kendi kendine tatmin olamıyorsun, ve bana dokunmaya başlıyorsun.
You just can't help yourself, can you?
- Kendine engel olamıyorsun, değil mi?
I thought the lying was over, but you just can't help yourself.
Yalanların bittiğini sanmıştım. Ama sen yalansız duramıyorsun.
You just can't help yourself, can you?
Kendine yardım edemezsin işte, değil mi?
I just think it would help you put your focus on yourself instead of the things you can't control.
Kontrol edemediğin şeyler yerine kendine odaklanmana yardımcı olacağını düşünüyorum.
Man, you just can't help yourself, can you?
Kendini tutamıyorsun, değil mi?
But you just can't help yourself, can you?
Ama elinden bir şey gelmiyor değil mi?
And you just can't help yourself, can you?
Ve sadece kendini durduramıyorsun değil mi?