You must be very happy traducir turco
54 traducción paralela
- You must be very happy.
- Çok mutlu olmalısın.
- You must be very happy, Lady Barker.
- Çok mutlu olmalısınız Leydi Barker.
You must be very happy here.
Çok mutlu olmalısınız.
In that case, you must be very happy to be here.
O halde burada olduğuna mutlu olmalısın.
You must be very happy.
Çok mutlu olmalısınız.
You must be very happy!
Mutlu olmalısın!
Well, you must be very happy.
Evet, çok mutlu olmalı.
You must be very happy.
Çok mutlu olmalısın.
Frank, you must be very happy.
Frank, çok mutlu olmalısın.
You must be very happy to be going home.
Eve gideceğin için mutlu olmalısın.
You must be very happy, huh?
Sen de mutlu olmalısın, değil mi?
You must be very happy to be able to wear these
Gülümse. Gülümse dedim! Aptal mısın sen?
You must be very happy to be marrying again.
Yeniden evleneceğiniz için çok mutlu olmalısınız.
You must be very happy now that you're back with vanessa.
Tekrar Vanessa ile olduğuna göre çok mutlu olmalısın.
YOU MUST BE VERY HAPPY THAT YOU FOUND A CLUB TO BELONG TO, WITH NEW FRIENDS BUT THAT YOU CAN STILL LIVE HERE IN SOUTH PARK
Hem yeni arkadaşlarının olduğu bir kulübe üye olduğun hem de South Park'ta eski arkadaşlarınla yaşayabileceğin için çok mutlu olmalısın.
You must be very happy being glad whenever you like.
Her istediğin zaman mutlu olabilmek güzel olmalı.
You must be very happy...
Çok mutlu olmalısınız.
You must be very happy!
Çok mutlu olmalısınız!
Congratulations, you must be very happy.
Tebrikler, adınıza sevindim.
- You must be very happy with your success.
Başarından dolayı çok mutlu olmalısın.
You must be very happy right now.
Şu anda çok mutlu olmalısın.
Yes. You must be very happy for him.
Evet.Onun için çok mutlu olmalısınız.
You must be very happy here.
Burada çok mutlu olmalısın.
You must be very happy.
Seni çok mutlu etmiş olmalı.
You must be very happy now.
Eminim ki şu an çok mutlusundur.
You must be very happy with this news...
Bu haber sizi çok mutlu etmiş olmalı.
We must be very happy together and you must never despise me, Morris.
Birlikte mutlu olmalıyız. Beni asla küçümseme, Morris.
She must be very happy with you.
Seninle çok mutlu olmalı.
You must be a very happy man.
Çok mutlu bir adam olmalısın.
- I guess you must be a very happy man. - I guess so.
- Çok mutlu bir adam olmalısın.
And we're happy to see you again... and let us all cut our welcoming speeches short... because I'm very, very hungry... and I'm sure you must be hungry too.
Seni tekrar gördüğüme sevindim. ve izninle hoşgeldin konuşmalarını kısa keseceğiz... çünkü ben çok, çok fazla açım... ve eminim sen de öylesin.
The outcome is decided You must now be very happy
Sonuç belli oldu zaten çok mutlu olmalısın şimdi
If that's the worst story you can tell about your wife, you must be a very happy man.
Sana bir şey diyeyim mi, bu karınla ilgili en kötü anınsa çok mutlu bir adam olmalısın.
You must be very happy.
Oğullarının gücü Thakur'un vahşetine cevap vereceler!
Do you know, when I stood on the road and saw these sky scrapers with big windows, velvet drapes and beautiful lamps... I thought the rich must be really very happy.
Karşıdan, büyük camlı, ipeksi perdeleri... ve güzel ışıklı gökdelenleri gördüğümde... zenginlerin çok mutlu olduklarını düşünürdüm.
You must be so happy for Xander on his very special, once-in-a-lifetime day, Mr Harris. Nice chassis. What's under the hood?
Xander'ın bu çok özel, hayatında sadece bir kez olacak günü için çok mutlu olmalısınız Bay Harris.
'l am very happy for you, I think he must be very handsome.
- Tamam, tamam! - Hangi adam? Bu gece kiminle buluşacaksın?
You must have the balls to do it, but the people around you really care about you and the people that encourage you, like me, are going to be very happy with your decision.
Biraz cesur olman gerek etrafında bir sürü senin düşünen kişi var... seni cesaretlendiriyorlar benim gibi ve kararından memnun olucaz.
He must be very happy to see you again.
Seni gördüğü için çok mutlu olmuştur.
I'm very happy with my life. Well, you must be.
Hayatımdan çok memnunum.
If you must know, we are very much in love, happy, and soon to be married.
Bilgin olsun, biz mutluyuz ve birbirimizi seviyoruz. Yakında da evleneceğiz.
I was. You must be very happy.
Evet.
He must be keeping you very happy.
Eminim seni mutlu ediyordur.
Then you must both be very happy.
İkiniz de çok mutlu olmalısınız.
The DA's office must be very happy to have you back.
Başsavcılık sana geri kavuştuğu için oldukça şanslı olmalı.