You need to calm down traducir turco
651 traducción paralela
Noah, you need to calm down.
Noah, sakin olman gerek.
You need to calm down, Marty.
Sakinleşmelisin Marty.
- You need to calm down.
- Bence, sakinleşmelisin.
You need to calm down and just take your time, all right?
Sakin olman gerekiyor.
You need to calm down, rest and revitalise...
Sakinleşmen lazım, dinlenip kendine gelmelisin...
- You need to calm down and get some rest.
Sakin ol, gidip dinlenmen gerekli.
First you need to calm down.
Önce sakinleşmen gerekiyor.
- You need to calm down.
- Sakin olman gerekiyor.
You need to calm down.
Maggie! Sakin olmalısın.
You need to calm down, now.
Sakinleşmelisin, hemen.
You need to calm down, John.
Sakinleşmen lazım John.
You need to calm down.
Sakin ol biraz.
First of all, you need to calm down.
Her şeyden önce sakin ol.
- Michael, you need to calm down.
- Michael, sakinleşmeye ihtiyacın var.
- You need to calm down, hear me?
- Sakin olman gerekiyor, beni duydun mu?
- You need to calm down. - ( Phone )
- Sakin olman gerek.
- You need to calm down.
- Sakinleşmen gerekiyor.
You need to calm down a little.
Senin biraz sakinleşmen lazım.
- Ma'am, you need to calm down! Die, you sucking pervert!
Geber seni sapık!
Ricky, you need to calm down.
- Sakin olman gerekiyor Ricky. - Ona bir şey verdin mi?
I'm not just talking about right now – in general, you need to calm down.
Sadece şu andan söz etmiyorum. Genelde sakin olmalısın.
You need to calm down.
Sakin olmalısın.
Girl, you need to calm down, acting all crazy talking about leprechauns and shit.
Kızım, sakin olman lazım, Leprikonlardan bahsedip deli gibi davranıyorsun.
- You need to calm down.
- Sakinleşmen lazım.
You need to calm down.
Sakinleşmen gerek.
You need to calm down right now.
Şimdi şu anda sakinleşmen gerek.
But you've got to calm down, because I need your help.
Ama sakin olmalısın. Çünkü yardımına ihtiyacım var.
I think you just need to calm down, OK?
Sadece biraz sakinleşmen lazım, tamam mı?
This is a very important meeting. I need you to calm down.
Bu çok önemli bir toplantı ve sakin olman lazım.
We've got a lot of nervous people here and I need... everyone of you to help calm things down.
Herkesin sinirleri bozuk. Sakin olmaya çalışın.
You have to calm down. We need to act professional.
Sakinleşmelisin, profosyonel gibi davranmalıyız.
Speaking as someone who's been there before I'm telling you, all you need is just a little bit of separation time to calm down, catch your breath and realize that you are in complete control of this situation.
Daha önce bu yoldan geçmiş biri olarak konuşuyorum dinle beni, tek ihtiyacın sakinleşmek için biraz zaman Nefesini tut ve durumun tamamen kontrolünde olduğunu anla.
- Ma'am, I need you to calm down.
- Bayan, sakinleşin.
I need you to calm down.
Sakin olmanız gerek.
- You need to calm the hell down.
- Sakin ol!
You need to calm down.
- Sakin olmanız gerekiyor.
Megan, I need you to breathe and calm down and stop crying, so we can leave now.
Megan, nefes alıp, sakinleşip... ağlamayı kesmelisin ki gidelim. Tamam mı?
I'm going to need you to calm down'cause I need your help.
- Tamam, sakin olmalısınız. Yardımınıza ihtiyacım var.
Sir, I'm gonna need you to calm down.
Sakin olmanız gerekiyor bayım.
You need to calm him down, explain it to him, get consent.
Onu sakinleştirmeli, ona durumu açıklamalı ve onay almalısın.
Miss, I need you to calm down.
- Bayan! Sakinleşin.
I need you to calm down.
Sakinleşmeni istiyorum.
I can't stand her either, but you really need to calm down.
Bende ona tahammül edemiyorum, ama Gerçekten sakin olman lazım.
Ma'am, I know this is very difficult, but I need you to calm down now.
- Bunu zor olduğunu biliyorum.
You need me to calm down?
Ama sakin olmalısınız. - Sakin mi olayım?
Ladies, you need to shut up with the girlie talk and calm down.
Bayanlar, şu kızsal konuları kesip, çenenizi kapatmalısınız.
You need to calm down, comin'in here all hype.
Buraya bu sinirle gelmek de ne?
I need you to calm down!
Sakinleşmeniz gerekiyor!
- You just need to calm down, okay?
- Biraz sakinleş tamam mı?
- I need you to calm down before I...
- Önce sakin olmanı istiyorum...
Mom, you just need to calm down a little bit.
Anne, biraz sakinleşmen gerek sadece.