English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You probably don't remember me

You probably don't remember me traducir turco

72 traducción paralela
You probably don't remember me, but we once met in the men's room.
Muhtemelen beni hatırlamazsınız ama daha önce birkez erkekler tuvaletinde karşılaşmıştık.
You probably don't remember me.
Muhtemelen beni hatırlamazsınız.
Debbie, you probably don't remember me... but I was in your biology class last year.
Debbie, büyük ihtimalle beni hatırlamıyorsundur geçen yıl aynı biyoloji sınıfındaydık.
You probably don't even remember me.
Büyük ihtimalle beni hatırlamıyorsundur.
You probably don't remember me, Chase.
Belki beni hatırlamıyorsun Chase.
You probably don't remember me, but I went to high school with you.
Muhtemelen beni hatırlamazsın ama, liseye beraber gitmiştik.
- You probably don't remember me.
- Büyük ihtimalle beni hatırlamazsın.
You probably don't remember me...
Muhtemelen beni hatırlamadınız...
Guy. Probably don't remember me, do you?
Sanırım hatırlamazsın beni, değil mi?
You probably don't remember me.
Beni hatırlamazsın.
You probably don't remember me.
Herhalde beni hatırlamazsın.
You probably don't remember me.
Beni hatırlamıyor olabilirsin.
You probably don't remember me.
Sanırım beni hatırlamıyorsunuz.
- You probably don't remember me.
- Beni hatırlamıyorsunuzdur.
You probably don't even remember me.
Muhtemelen beni hatırlamıyorsundur bile.
You probably don't remember me, but I served under you in the Gulf.
Herhalde beni hatırlamıyorsunuzdur, ama Körfez'de sizin komutanızdaydım.
You probably don't remember me.
Muhtemelen beni hatırlamıyorsun.
You probably don't remember me, Dawson, but I'm Susan.
Beni hatırlamıyor olabilirsin, Dawson. Ben Susan.
MR. KINNEY. YOU PROBABLY DON'T REMEMBER ME.
Muhtemelen hatırlamıyorsunuzdur ama ben Lindsay.
You probably don't remember me.
Muhtemelen beni hatırlamazsın.
You probably don't remember me.
Muhtemelen beni hatırlamıyorsundur.
Although you probably don't remember meeting me.
Eğer rağmen muhtemelen beni toplantı hatırlamıyorum.
Hello, Eric. You probably don't even remember me, but you changed my life once.
Beni hatırlamıyor olabilirsin ama... hayatımı değiştirdin.
Um, y-you probably don't even remember me.
Sen muhtemelen beni hatırlamıyorsundur bile.
You probably don't remember this, but you used to tease me about what I'd bring for lunch.
Belki bunu hatırlamazsın ama öğle yemeği için getirdiklerimle dalga geçerdin.
You probably don't remember me.
Belki hatırlamazsınız.
Uh, you probably don't remember me.
Belki beni hatırlamıyorsunuzdur.
You probably don't remember me, but I remember you way back when you were a tiny, tiny little baby.
Muhtemelen beni hatırlamıyorsundur ama ben senin minik halini çok iyi hatırlıyorum. Minik Minik küçük bebek.
You probably don't remember me.
Muhtemelen beni hatırlamıyorsunuzdur.
You probably don't remember me.
Hatırlamıyorsundur belki.
You probably don't remember me.
Gerçekten hatırlamadın mı beni?
You probably don't remember me...
Muhtemelen beni hatırlamıyorsundur...
But probably you don't remember me...
Ama siz beni hatırlamazsınız tabii.
You probably told me all this. I just don't remember it.
Bana bundan bahsettiysen de hatırlamıyorum.
You probably don't remember me, -
Muhtemelen beni hatırlamıyorsunuz.
I know you probably don't remember me.
Beni muhtemelen hatırlamadığını biliyorum.
I know you probably don't remember me.
- Hayır, lütfen. Beni muhtemelen hatırlamadığını biliyorum.
You probably don't remember me, but I really need to talk to you about your dad.
Muhtemelen beni hatırlamazsın ama seninle baban hakkında konuşmam lazım.
No, you probably don't remember that lesson'cause you were too busy devising ways to fuck me and my friends!
Hayır. Muhtemelen böyle bir dersin varlığından bile haberin yok. Çünkü benimle ve arkadaşlarımla uğraşmakla meşguldün!
You probably don't remember me.
Muhtemelen beni hatırlamıyorsunuz.
Mr. Jones, you probably don't remember me.
Mr. Jones, büyük ihtimalle beni hatırlamazsınız.
You probably don't remember me, do you.
Muhtemelen beni hatırlamıyorsun, değil mi?
You probably don't remember me.
Beni hatırlamıyorsundur muhtemelen.
Hi, you probably don't remember me, but...
Selam, muhtemelen beni hatırlamayacaksın ama...
Yeah, well, what you probably don't remember is me changing the plastic bags in his abdomen every two hours so his shit wouldn't leak.
Evet, neyse, muhtemelen hatırlamazsın ama her iki saatte bir karnından plastik torbaları değiştiren bendim, böylelikle bok sızıntısı olmuyordu.
"Dear Ernest, you probably don't remember me, " but I was there the day you came to find your mom,
" Sevgili Ernest, muhtemelen beni hatırlamazsın ama anneni aramaya geldiğin gün ben de oradaydım.
Uh, Mr. white, you probably don't remember me, but we've actually met before.
Bay White, beni hatırlamazsınız ama tanışmıştık.
Well, you probably don't remember me, but I actually met you when I was a little girl.
Beni hatırlamayabilirsiniz ama küçük bir kızken sizinle tanışmıştım.
Oh, you probably don't remember, but you hit on me at the wrap party.
- Muhtemelen hatırlamazsın ama film çekimlerini tamamlama partisinde birlikte olmuştuk.
You probably don't remember me, my name is Margot Tyrell.
Beni muhtemelen hatırlamıyorsunuzdur, adım Margot Tyrell.
You probably don't even remember me from high school
Muhtemelen benim lisedeki zamanlarımı hatırlamıyorsunuz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]