You ready to do this traducir turco
233 traducción paralela
Are you ready to do this shit or what, motherfucker?
Hazır mısın, değil misin piç kurusu?
- You ready to do this?
- Buna hazır mısın?
Are you ready to do this?
Bunu yapmaya hazır mısın?
You ready to do this?
bunu yapmaya hazır mısın?
So are you ready to do this?
Bunu yapmaya hazır mısınız?
So you ready to do this?
O zaman bunu yapmaya hazır mısın?
So you ready to do this?
Bunu yapmaya hazır mısın?
♪ Yo, E. ♪ ♪ You ready to do this?
* Hey dostum, hazır mısın?
You ready to do this?
Bunu yapmaya hazır mısın?
You ready to do this?
Buna hazır mısınız?
- You ready to do this?
- Hazır mısın?
You ready to do this?
Hazır mısın?
- So you ready to do this?
- Peki, buna hazır mısın?
- OK, you ready to do this?
- Tamam, bunu yapmaya hazır mısın?
- You ready to do this?
- Bunu yapmaya hazır mısın?
You ready to do this thing?
Yapmaya hazır mısınız?
So you ready to do this?
- Bunu yapmaya hazır mısın?
Well, my friend, are you ready to do me this service?
Dostum, bana hizmet etmeye hazır mısın?
You will do as you please, and I am ready to suffer all your violence but I beg of you to believe that if there is any harm done, I am the only one guilty and that your daughter has done nothing wrong in all this.
Ne istiyorsanız onu yapın. Hoşunuza gidecekse bana uygun göreceğiniz her türlü işkenceye hazırım. Ama bana inanmanız için yalvarıyorum, eğer ortada bir suç varsa sorumlusu sadece benim, asla kızınız değil.
Ready one. You know what I'd do if somebody did this to me?
Böyle bir durumda, ben ne yapardim, biliyor musun?
We have to dig the Amayas out from the roots. We can't make an exception for Matsuyan either. You have to be ready to do this.
Amayaları yok etmeye karar verirsek Matsu-yan paçayı kurtaramaz.
Yes, you do, all right. And you were ready to write this one off at 10-0.
Sonucu 10-0 yazmaya hazırsınız.
All I'm saying is that maid service is not included in the package and if you want to do this little domestic show in the future just be ready to handle the weight.
Hizmetçilik anlaşmaya dahil değildi. İleride bu sıcak yuva gösterisini yapmak istersen Sorumluluk yüklenmeye hazır ol.
Just be ready to gun this fucking thing if the kid makes it. You can't do anything out there.
Orada hiç bir şey yapamazsın.
Hey, nigga, I wanna know if you're ready to do this shit.
Hey dostum, hazır mısın onu söyle.
You dogs ready to do this?
Bunu yapmaya hazır mısınız dostlarım?
Lindsay, are you not ready to do this?
Lindsay, bunu yapmaya hazır değil misin?
I know this isn't really a good time to talk, but... you know, when you're ready, we should... we should figure out what we're going to do this year, you know.
Konuşmak için doğru bir zaman değil, biliyorum ama sen hazır olduğunda, biz bu yıl neler yapacağımızı gözden geçirmeliyiz.
Oh, you know, I cannot believe I ever agreed to do this! These kids are never gonna be ready.
Bu çocuklar asla hazır olmayacaklar.
Elaine, whatever you want to do, this firm stands ready to support you.
... yanında olacaktır.
As much as it's always interesting when you do this... if von hoffman had a truck ready to move everything out... then it's just possible that he might have already unlocked the door.
Bunu yaptığında hep ilginç oluyorsun... Von Hoffman'ın kamyonu her şeyi yüklemişse ve gitmeye hazırsa muhtemelen kapı açık olmalıdır.
You want to run into this thing without thinkin about it, you do that, but get ready.
Düşünmeden bu işin içine girmek istiyorsan hiç durma. Ama hazırlan.
You're ready to do this.
Bunu yapmaya hazırsın.
Do you intend to be ready for this exam?
Sınava hazır olacak mısın?
Saul, you sure you're ready to do this?
Saul, bunu yapmaya hazır olduğundan emin misin?
You're ready to run this company... and you're going to do a great job.
Bu şirketi yönetmeye hazırsın ve çok başarılı olacaksın.
I was thinking a Vulcan science officer could come in handy. But if I asked you to stay, it might look like I wasn't ready to do this on my own.
Düuşünüyordum da... bir Vulkan Bilim subayı oldukça kullanışlı olabilir, fakat eğer senden kalmanı istersem, bu işi tek başıma yapmaya hazır değilmişim gibi gözükeceğim.
The r.A.S, we have this retreat where we do all this role-playing, you know, to help us get ready for kids and their problems, and I thought you were such a, uh, brilliant thespian that you wouldn't mind helping me with it.
Oryantasyoncular olarak biz çocuklara ve problemlerine hazırlanmak için canlandırma yapmaya karar verdik ben de, yetenekli bir oyuncu olduğundan yardım edebilirsin diye düşündüm.
We could do this. If you're ready to make the jump, I'll be right here to catch you.
Bunu yapabiliriz Halley ve eğer atlayacaksan, seni yakalamak için orada olacağım.
You slashed this wrist, and I'm ready to do the other one myself.
Siz tek bileğimi kestiniz, ben şu an ötekisini de kendim kesmeye hazırım.
- You were ready to do this without me?
- Bensiz yapmaya hazır mıydınız?
Of course, if the head of security told you the system is not ready, then it seems like a - how do you say? - knucklehead move to have this soiree.
Eğer güvenlik şefi size sistemin hazır olmadığını söylediyse, bu geceyi düzenlemek ahmakça bir fikir.
You don't have to do this but whenever you're ready with me and Ben and Andrew, we all love you.
Bunu yapmak zorunda değilsin, ama ne zaman hazır hissedersen üçümüz hazır olacağız, seni seviyoruz.
Are you sure you're ready to do this?
- Buna hazır olduğuna emin misin?
And if you're not ready, then you're not ready, but if you want to have this baby, then so do I.
Ama eğer bu bebeği istiyorsan. ben de istiyorum.
You try and paint Dr. Kelso as this jackass who turns on people who don't do his bidding, when you were ready to write me off just for having lunch. So honestly?
Dr. Kelso'yu, kendi tarafında olmayan insanları bir kalemde silen bir dallama olmakla suçlarken, sen sadece bir öğle yemeği yedim diye beni silmeye kalkmadın mı?
Are you sure you're ready to do this.
Bunu yapmaya hazır olduğunuzdan emin misiniz?
You about ready to do this?
Hazır mısınız?
You ready to see what this baby can do?
Bu fıstığın neler yapabileceğini görmeye hazır mısın?
Are you sure you're ready to do this, Sean?
Bunu yapmaya hazır olduğuna emin misin, Sean?
I don't know about you guys, but I'm ready to do this. Are you guys ready?
Sizi bilmem ama ben bunu yapmaya hazırım.