You really don't remember me traducir turco
38 traducción paralela
You really don't remember me, do you?
Beni gerçekten hatırlamıyorsun, değil mi?
Maybe you do know me, but I really don't remember you.
Belki siz beni tanıyorsunuz, ama ben sizi gerçekten hatırlamıyorum.
- You really don't remember me, do you?
- Beni hatirlamiyorsun, degil mi?
You really don't remember me making this for you?
Hastalandığında bunu yaptığımı gerçekten hiç hatırlamıyor musun?
You really don't remember calling me?
- Dün gece beni aradığını hatırlamıyor musun?
You really don't remember me?
Beni sahiden hatırlamıyor musun?
You really don't remember me?
Beni gerçekten hatırlamıyor musun?
You really don't remember me, do you?
Beni gerçekten hatırlamadın değil mi?
You really don't remember me.
Sen beni gerçekten hatırlamıyorsun.
You really don't remember me?
Beni gerçekten hatırlamıyor musunuz?
You really don't remember me?
Ben gerçekten hatırlamadın mı?
You really don't remember me? "
Gerçekten beni hatırlamıyor musun? "
You don't really expect me to remember it, do you?
Hatırlamamı beklemiyorsunuz herhalde.
You really don't remember me?
Gerçekten beni hatırlamadın mı?
Really don't remember me, do you?
Beni gerçekten hatırlamıyorsun, değil mi?
You really don't remember me?
Beni gerçekten hatırlamadın mı?
You probably don't remember me, but I really need to talk to you about your dad.
Muhtemelen beni hatırlamazsın ama seninle baban hakkında konuşmam lazım.
You really don't remember me?
Gerçekten beni hatırlamıyor musun?
You really don't remember me, do you?
Ben sana hiçbir şey yapmadım ki! Beni gerçekten hatırlamıyorsun, değil mi?
You know, I'm sorry, like- - You really, you really don't remember me?
Biliyor musun, gerçekten, beni hatırlamadın mı?
You really don't remember me?
Gerçekten hatırlamadınız mı?
You really don't remember meeting me before?
Gerçekten hatırlamadın geçen gün, öyle mi?
You really don't remember me?
Hatırlamıyor musun?
And i can't find anybody and my mom dropped me off... and i don't know where she is and i saw you.... and i remember that you used to be really nice... even though the dentist was kinda scary.
Nerede olduğunu bilmiyorum ve sizi buldum. Ve o adam bana ürkütücü bir şekilde yakın davranıyordu.
You really don't remember me, do you? Good.
Beni gerçekten hatırlamıyorsun değil mi?
And you know, you take me to all these crazy places across the galaxy and you know, I don't really have anything to... to remember all those trips by.
Galaksi boyunca beni garip yerlere götürüyorsun ama yaptığımız o yolculukları hatırlatacak bir şeyim yok hiç.
Really? Come on, Richard Rodgers, you really don't remember me?
Richard Rodgers, beni gerçekten hatırlamadın mı?
You really don't remember me, do you?
Beni gerçekten hatırlamıyorsunuz, değil mi?
You-you really don't remember me?
Gerçekten beni hatırlamıyor musun?
You really don't remember me, do you?
Beni gerçekten hatırlamıyorsun değil mi?