You said that last time traducir turco
262 traducción paralela
You said that last time.
Geçen sefer de böyle demiştin.
You said that last time.
Son defa olduğunu söylemiştin.
Broom. Yeah, you said that last time to me.
Süpürge, evet, geçen sefer de söylemiştin.
You said that last time.
Son defasında böyle demiştin.
Yeah, you said that last time.
- Geçen sefer de öyle dedin.
- You said that last time.
- Geçen sefer de böyle dedin.
That's what you said last time, and it fell off
Geçen sefer de öyle demiştin, sonra hayvancağız aşağı düştü.
I KNOW. CHEYENNE. THAT'S WHERE YOU SAID THE LAST TIME.
Cheyenne'i terk ettiğimizde de ayni şeyi demiştin.
That's what you said the last time, and the time before that.
Bunu geçen defa da söylemiştin, ve ondan önce de.
Last time you said that, you went off to Jamaica.
Bunu son söylediğinde Jamaika'ya gittin.
- That's what you said the last time.
- Geçen sefer de öyle söylemiştiniz.
Blacksmith Gao, our men said that the swords you made last time weren't sharp enough How are they this time?
Demirci Gao, adamlarımız... geçen seferki kılıçların keskin olmadığını söyledi olması mı gerekirdi?
The last time I asked you that question, you said "no" in a loud and clear voice.
Sana son sorduğumda yüksek sesle "hayır" demiştin.
That's what you said the l-l-last time we found something.
Geçen sefer bir şey bulduğumuzda da böyle demiştin.
The last time we met, you said that religion was at the bottom of all this.
Önceki buluşmamızda, tüm bu olayların kaynağında din var demiştiniz.
- That's what you said last time.
- Geçen sefer de böyle demiştin.
Funny, that's exactly what you said the last time this happened.
İlginç, geçen seferde böyle olduğunda aynen bunu söylemiştin.
Last time you said that, I ended up babysitting a sick crocodile for an afternoon.
Bunu en son söylediğinde, tüm öğlenden sonra hasta bir krokodile dadılık yaptım.
Last time you said that to me, I ended up in Washington wearing a pinstripe suit and a necktie.
Bunu bana en son söylediğin de Washington'da kendimi ince çizgili bir takım ve kravat içinde bulmuştum.
That's what you said last time.
Geçen seferde öyle demiştin.
Well, when was the last time that Rebecca said you were cute? Yeah. NORM :
Peki, Rebecca ne zaman sana sevimli olduðunu söyledi?
That's what you said last time it rained, but you turned it to 350.
Geçen yağmurda da aynı şeyi söylemiştin, ama 350'ye çıktın.
John, the last time we spoke, you said that jogging helped you.
En son ki görüşmemiz de koşmanın iyi geldiğini söylememiş miydin?
That's what you said last time, and that was two whole months.
Sen bunu en son söylediğinde iki ay geçmişti aradan.
When you said that last time, I was kind of trippin', right?
Bunu en son söylediğinde sinirlenmiştim, doğru mu?
Did we ever meet since the time you said that I lived in Redthorn?
Redthorn'da yaşadığımı söylediğiniz dönemden sonra sizinle karşılaştık mı?
That's what you said last time you saw it, Mr. Wonderful.
3 HAFTA SONRA Bunu en son gördüğünde de böyle demiştin, Bay Harika. Luigi.
That's what you said last time.
Son defasında da bunu söylemiştin.
You said that this was gonna be the last time you pulled a job like this.
Bir daha bunun gibi işler yapmayacağını söylemiştin.
That's what you said the last time.
Kaçırılmaz bir şey. - Geçen sefer de öyle demiştin.
When was the last time... that you said, "I love you"... to anybody?
En son ne zaman birine "Seni seviyorum" dedin?
The last time that we were in this room, you said something to me in Minbari.
Bu odaya son gelişimizde bana Minbari dilinde bir şey söylemiştin.
You said that to me last time I saw you.
Son görüştüğümüzde söylemiştin hani.
But you said last time that you got it all.
Ama geçen sefer bitti demiştiniz.
That's not what you said last time.
Geçen defa böyle dememiştiniz!
That's what you said last time
- Geçen sefer de böyle demiştin. - Özür dilerim.
Fine! Last time you said that there gonna be a fire.
Daha önce yangın olacak demiştin.Şimdi de bu mu?
- That's what you said last time.
- Geçen sefer de öyle diyordun.
Last time you said that, the Renaissance happened.
En son bunu söylediğinde Rönesans olmuştu.
Well, you know, make sure that you let me know the right time,'cause last week you said 6 : 30, and when I got there you guys were just leaving.
Peki, bilirsin, bana doğru zamanı söylediğinden emin ol, çünkü geçen hafta 6 : 30 dedin, ve ben geldiğimde sizler kalkıyordunuz.
Yeah, that's what you said last time, and I was sore for a week.
Yaa, geçen seferde öyle demiştin, ve bir hafta acı çekmiştim.
That's the third time you've said that in the last five minutes.
Son 5 dakika içinde 3 defa bunu söyledin.
That's exactly what you said last time.
Evet. Son sefer de tam olarak aynı şeyi söylemiştin.
That's what you said last time in Tartarus when you tried to convince me that you love me.
Tartarus'tayken beni sevdiğine ikna etmeye çalışırken de aynı şeyi söylemiştin.
That's what you said last time.
Geçen sefer de öyle dedin.
That's what you said last time and now look where he is.
Geçen sefer de böyle söylemiştin. Şimdi bak ne halde.
- That's what you said last time.
- Geçen sefer de öyle demiştin.
That's what you said last time, but obviously we must now resort to more drastic measures.
Geçen sefer de aynısını söylemiştin, ama görünüşe göre daha sert önlemler almalıyız.
That's nice. The last time I seen you, you said you wished I was your da and hugged me for the entire length of Josh Wink's Higher State of Consciousness.
Seni son gördüğümde eğer senin kızın olmuş olsaydım çok iyi olacağını ve bana Josh Wink'in Higher State of Consciousness'i boyunca sarılacağını söyledin.
The last time you said that you hit me with your gun
Son seferde beni silahınla vuracağını söylemiştin.
Cos I remember the last time you said that. I've spent a lot of time since then cleaning the debris out of my ex-livelihood.
Çünkü bunu son söylediğin zamanı hatırlıyorum da o günden beri eski ekmek teknemden enkaz temizliyorum.