You thought i was dead traducir turco
212 traducción paralela
You thought I was dead.
- Biliyorum. Öldüğümü sandın.
You thought I was dead, didn't you?
Öldüğümü sanmıştın, değil mi?
You thought I was dead
Böyle Kolay öleceğimi mi sandın?
You thought I was dead.
Sen benim öldüğümü sandın.
- You thought I was dead, huh?
Öldüğümü sandın, ha?
You thought I was dead already, I'm living again!
Sen öldüğümü sanıyorsun, ama ben yine de yaşayacağım!
When you thought I was dead, you risked your life to try and take me back home.
Gabrielle... öldüğümü düşündüğün zaman beni eve geri götürmeyi denemek için hayatını riske attın.
- You thought I was dead.
- Öldüğümü düşündün.
You thought I was dead and I wasn't.
Öldüğümü sandın ama ölmemiştim.
And you thought I was dead.
Ve öldüğümü düşündün.
I thought you said she was dead.
Öldü dediğinizi sanmıştım.
But I thought you told us, he was dead.
Ama kocasının öldüğünü söylediniz sandım.
" because I thought you was dead, but you ain't.
"... gerçek ve resmi bir boşanma istiyorum. "
I thought you was dead.
Seni öldü biliyordum.
I thought you was dead.
Senin öldüğünü sanmıştım.
I'll tell you what : If he thought I was dead, he might come in here looking for you.
Bak ne diyeceğim : öldüğümü düşünseydi seni aramak için içeri girerdi.
I swear to you I thought she was dead.
Yemin ederim onun öldüğünü sanmıştım.
Harley, you would have thought I was dead.
Harley, öldüğümü düşünmüş olacaktın.
I thought you was dead.
Öldüğünüzü sanıyordum.
I thought you was dead.
Öldüğünü sanıyordum.
I bet you don't know there's a fellow alive that you thought was dead.
Öldüğünü sandığın birinin hala hayatta olduğunu bilmiyorsun.
When I found out that one of the scum you were looking after was my own father what kept me going was the fact that I thought he was dead.
Düşmanlarından birinin, babam olduğunu öğrendiğim zaman hayatta olduğunu bilmiyordum bu yüzden devam ettim.
Lord God, captain, I thought you was dead.
Yüce Tanrı aşkına, yüzbaşı. Seni öldü sanıyordum.
I thought you told me Martin was dead?
Martin'in öldüğünü söylemiştin.
But I thought you said he was dead.
Ama onun gay olduğunu söylediğini sanmıştım.
I owe you many apologies, my dear Watson, but it was all-important that it should be thought I was dead, and it is quite certain that you would not have written so convincing an account of my unhappy end
Sana çok özür borçluyum, sevgili Watson, fakat hepsi hayatiydi. Ölmüş olarak bilinmeliydim. Mutsuz sonumun gerçek olmadığını bilseydin böyle inandırıcı bir açıklama yazmayacaktın.
- a year ago, my last birthday Adam Brody gave me a dead frog we had uh scene in biology where we were dissecting frogs he thought it was hillarious to put one in a box of like a present I had already opened you know
- Bir yıl önce doğum günümde Adam Brody bana ölü bir kurbağa verdi. Biyoloji dersinde bir sahnemiz vardı. Kurbağaları teşrih ediyorduk.
All those years, man, I thought you were dead... and it was my fault.
Bunca yıldır senin öldüğünü sanıyordum. Hem de benim yüzümden.
Well, you can just forget all of it, because I thought I was talkin'to a dead dog!
Pekâlâ, hepsini unutabilirsin, çünkü ölü bir köpekle konuştuğumu sanıyordum.
I THOUGHT YOU WAS DEAD.
Öldüğünü sanıyordum.
I thought you were dead And I was on my own.
Öldüğünü düşünüp yalnız başıma kaldım sandım.
- I thought you was a dead shot.
- İyi nişancı olduğunu sanıyordum.
You probably thought I was dead.
Muhtemelen öldüğümü düşündün.
Actually, I thought she was dead, so this is, you know- -
Aslında öldü sanıyordum.
I thought since you believed I was dead, I'd tail you and see who was calling the shots.
Öldüğüme inanıldıktan sonra, işin arkasında kimin olduğunu öğrenmek için seni izlemeye başladım.
So, Q, I thought you told me that I was dead?
Q, bana öldüğümü söylediğini sanıyordum?
I thought you were convinced that I was dead.
Benim öldüğüme ikna olduğunu düşünüyordum.
When I was a little girl, I thought... if none of your family or friends knew you were dead... then it's like not really being dead.
Ben küçükken.. .. ailen veya arkadaşlarından öldüğünü bilen yoksa.. .. gerçekten ölmüş gibi olmadığını düşünürdüm.
He was dead, and I thought you would be jealous.
Ölmüştü ve sen kıskanırsın diye düşündüm.
Hey, I thought you said Troy McClure was dead!
Troy McClure'ün öldüğünü söylediğini sanıyordum.
Thought I was dead, didn't you?
Öldüğümü sanıyordun, değil mi?
I thought you said he was dead.
- Ayağım! - Öldü dedin sanıyordum
- I thought you said this world was dead.
- Bu dünyanın ölü olduğunu söylemiştin.
I thought you said the father was dead.
Babasının öldüğünü söylemiştin.
You see, I thought he was dead.
Bakın, onun öldüğünü düşünmüştüm.
You thought I was really dead didn't you?
Yoksa beni gerçekten öldü mü sandın?
You thought I was a sick, spoiled child... a bad version of my dead brother.
Sen, benim hasta olduğumu, ölen kardeşimin kötü bir yansıması olduğumu düşündün.
You thought it was funny calling me names, making me cry making me wish that I were dead rather than fat.
Sana komik geliyordu bana ad takmak, beni ağlatmak şişman olmaktansa ölmek istememi sağlamak.
'Cause if your brother was dead, and you thought I had something to do with it,
- Neden bilmek ister misin ahbap? - Çünkü kardeşin öldüğünde
I thought it was just Bang, bang, you're dead again.
Ben sadece zannediyordum ki : Bang, bang, tekrar sen ölüsün.
Mrs. Fleming, i don't want to jar you again, see, but, uh, i wanna know what your first thought was when you saw isabel there dead on the ground.
Ne o zaman ne de şimdi. Tek bildiğim, mahkeme olmamalı. lsabel size günlüğünü gösterdi veya sözünü etti mi?