You want me to come traducir turco
3,241 traducción paralela
You want me to come find you since you paid off my debt?
Borcumu ödediğin için, gelip seni bulmamı mı istedin?
Actually, do you want me to come down and help you get started?
İstiyorsan aşağı gelip sana yardım edebilirim aslında.
Wait, hey, you-you want me to come with you?
Seninle gelmemi ister misin?
Call me back if you want me to come.
Gelmemi istersen, beni ararsın.
You want me to come?
Gelmek ister misin? Hayır.
You want me to come home?
Eve gelmemi mi istiyorsun?
- You want me to come inside?
İçeri geleyim mi?
Do you want me to come with you? !
Seninle gelmemi ister misin?
You sure you want me to come?
Benim gelmemi istediğinden emin misin?
You sure you want me to come?
Emin misin gelmemden?
Just press the nurse's station on the phone when you want me to come and get you, okay?
Gelip seni almamı istediğinde hemşirenin numarasını tuşla, olur mu?
- Oh, my God, I'm such a bitch. - Do you want me to come with you?
- Aman Tanrım, kaltağın önde gideniyim.
Do you want me to come back inside?
İçeri gelmemi istiyor musun?
Unless you want me to come back as Satan.
Şeytan olarak geri dönmemi istemezsin.
Do you want me to come over?
Oraya gelmemi ister misin?
- Do you want me to come over?
- Gelmemi ister misin?
You want me to come?
Seninle geleyim mi?
You... you want me to come with you?
Sizinle gelmemi mi istiyorsun?
Well, do you want me to come over while you go out
Sen dışarıdayken, benim gelmemi ister misin?
Do you want to come with me and get a few tips?
Benimle gelip, birkaç ipucu bulmak ister misin?
Do you want to come with me and get a few tips?
Benimle gelip birkaç ipucu bulmak ister misin?
I was hoping somehow... You would want to come with me.
Bir şekilde benimle gelmek isteyeceğini umuyordum.
You might want to come with me.
Benimle gelmek isteyebilirsiniz.
Come on, you know you want to show me.
- Olmaz.
You want me to go down for this. Don't you think if I wanted you to go down for this, you'd be in lockdown in the deepest, darkest hole in gitmo by now? Come on.
Bu işi benim üstüme yıkmak istiyorsun.
And you come to my house in broad daylight. Now you want me to open up old sources?
Kalkıp güpegündüz evime geliyor, sonra da benden eski kaynakları deşmemi istiyorsun?
D'you want to come and see me at work tonight?
Bu akşam işe, beni görmeye gelmek ister misin?
I'm just supposed to believe you when all of a sudden you come back to me, and you tell me you want to make it work?
Birdenbire ortaya çıkıp devam ettirmek istediğini söylediğinde sana inanmam mı gerekiyor?
Not once in seven years. You didn't want me to come.
Yedi yıl içinde bir kez bile, bana gelmek istemedin.
You stare at me like you want to kill me... I don't dare to come to speak with you.
Bana çok fazla kin güttüğün için abin seni görmeye gelmekten korkuyor.
You want me to come and get you tomorrow?
Yarın gelip alayım mı?
If Lee Soo Yeon says she doesn't want to come... because she doesn't want to see Han Jung Woo? - You want me to drag her here?
Ya, Han Jung Woo'yu görmek istemediği için gelmek istemezse...
Say, do you want to come over to the cemetery with me?
- Söyle bakalım benimle mezarlığa gelmek ister misin?
You want to come with me?
Benimle gelir misin?
And when you come back, I want you to get me some fish food.
Ve geri geldiğinde, bana biraz balık yemi getirmeni istiyorum.
If there's anything that you want to talk about, I know there's a lot of adjustments going on right now, so... Please come talk to me, okay.
Konuşmak istediğiniz herhangi bir şey varsa şu an alışmaya çalıştığınızı biliyorum, o yüzden, benimle konuşmaya gelin lütfen, olur mu?
If you didn't want to hurt me you're doing a fucking lousy job! Ig, come on.
Eğer gerçekten niyetiniz oysa çok boktan bir iş çıkarmışsınız.
Ward, don't sneak up on me like that, unless you want this baby to come early.
Ward, bana öyle sessizce yaklaşma... Bebeğin erken doğmasını istemiyorsan tabii.
So, Jeremiah, why don't you come into my torture chamber we'll have a chat and you can tell me why you want to go to Princeton.
Jeremiah, neden işkence odama girip, Princeton'a neden girmek istediğini konuşmuyoruz.
I want you to come and live with Susan and me.
Gelip Susan ve benle yaşamanı istiyorum.
Come away with me if you still want to live.
Yaşamak istiyorsan sessiz ol.
Hey, you might want to sanitize this yoga mat you lent me. - Ah, come on, come on.
Bak anlatabilriim
You want to come with me to get Violet?
Benimle Violet'ı almaya gelmek ister misin?
cameron, i don't want to see Ben. Will you come with me?
Cameron, Ben'i görmek istemiyorum.
I can't just come along and stay as long as you want. You have to tell me how long it's gonna take. "
oraya gelip, istediğin kadar kalamam ki bana ne kadar süreceğini söylemen gerek.
You sure you don't want me to come?
Gelmemi istemediğine emin misin?
I want you to come with me.
Benimle gelmeni istiyorum.
"I know you don't want me to join up because you're affraid Richard may come"
" Hey, anne! Richard da gelebilir diye askere yazılmamı istemiyordun.
So you want to come have dinner with me?
Peki sen benimle bir şeyler yemek ister misin?
Want me to come with you?
Seninle gelmemi ister misin?
- I don't even really have a job. Would you want to come work with me?
Gelip benimle çalışmak ister misin?