You want me to leave traducir turco
1,154 traducción paralela
Do you want me to leave?
Sana bir soru soruyorum Billy, gitmemi istiyor musun?
- You act as if you want me to leave.
- Gitmemi istermiş gibi davranıyorsun.
You want me to leave?
Ayrılmak mı istiyorsun?
Do you want me to leave?
Bizi bırakacak mısın?
Where you want me to leave you?
Seni nerede bırakayım?
You want me to leave this sword here?
Benden silahımı burada mı bırakmamı istiyorsun?
- You want me to leave the camera here.
- evet. bilmiyorum.
Do you want me to leave?
Gitmemi ister misin?
Do you want me to leave you alone?
Seni yalnız bırakmamı ister misin?
- You want me to leave.
- Gitmemi mi istiyorsun?
You want me to leave a deposit or my credit card or something?
Kapora bırakmamı ya da kredi kartımı falan ister misiniz?
Then, if you want me to leave, I will.
Sonra gitmemi istersen giderim.
You want me to leave the lantern on?
Feneri açık bırakmamı ister misin?
Do you want me to leave?
Buradan gitmemi ister misin?
You want me to leave for a while?
Bir süreliğine uzaklaşmamı ister misin?
Why do you want me to leave, Anna?
Neden gitmemi istiyorsun, Anna?
You want me to leave
Gitmemi istiyorsunuz.
You want me to leave?
Gitmemi mi istiyorsun?
- Do you want me to leave?
- Gitmemi mi istiyorsun?
If you don't want me around and I'm a pain in your ass just tell me to leave, and I'm gone.
Eğer yanında olmamı istemiyorsan sadece söyle, ve giderim.
- Wherever you want. Leave it to me.
- Sen nereye istersen.
Leave me alone. You just want to get in here.
Amacın içeri girmek!
Are you firing me? I would have thought you might want to leave.
Kendiliğinden ayrılacağını düşünmüştüm.
Leave if any of you want to stay with me.
git, eğer istemiyorsan burada yanımda kal.
Look, if that is your preoccupation here... If you want to leave tomorrow instead of Wednesday, believe me, I understand.
Bak, burada mutlu değilsen demek istediğim Çarşamba değil de yarın dönmek istiyorsan bunu anlayabilirim.
You should at least ask me if I want to leave a message!
En azından mesajım var mı diye sorman gerekirdi!
I don't want you to leave me, Paul.
Beni bırakma, Paul.
I didn't want you to leave me.
Beni bırakmanı istemiyordum.
I do not want to fight you, but you leave me no choice.
Seninle dövüşmek istemezdim ama bana başka seçenek bırakmadın.
You don't want me to leave?
Gitmemi istemiyor musun?
What I want is for you to leave me alone!
Beni yalnız bırakmanı istiyorum!
I want you to leave the Nexus with me.
Neksüsden beraber ayrılalım.
I want you to go away and leave me in peace.
Gitmenizi ve beni rahat bırakmanızı istiyorum.
I want you to promise me that you won't leave before I get back.
Ben dönmeden gitmeyeceğine dair bana söz vermeni istiyorum.
If you want to leave, you'll assist me.
Gitmek istiyorsan bana yardım edersin.
You want me to look the other way while you leave?
Ve gittiğinde, görmezden gelmemi mi istiyorsun?
I don't want to, but you leave me no choice.
İstemezdim, ama bana başka seçenek bırakmadın.
You want me to leave?
- Gitmemi mi istiyorsun?
I know you all want to go away... and leave me with what I saw.
Biliyorum, hepiniz gidip... beni gördüğüm şeyle başbaşa bırakmak istiyorsunuz.
Do you really want to leave me here?
Gerçekten beni burada bırakmak mı istiyorsun?
But obviously you don't want to leave... evidence of your hospital's involvement with me.
Ama besbelli ki hastanenizle benim aramda.. ... bir ilişki kurulmaması için iz bırakmak istemiyorsunuz.
Do you want in, or do you want to leave this circle? Just tell me right now.
Kalmak mı, yoksa çemberden çıkmak mı istersin?
I want you and your friends to leave me alone.
Beni rahat bırakmanızı istiyorum.
Oh, well, if there's something wrong, you know, they might want me to leave it.
Bilmem ki. Belli mi olur?
You want me to leave you alone?
Seni yalnız bırakmamı ister misin?
Connie, let me get two shots of Wild Turkey. - Do you want me to leave?
- Gitmemi mi istiyorsun?
- I want you to leave me alone.
- Beni rahat bırakmanı istiyorum.
Look, John... if you want to leave here... if you want me to help you get as far away from here as possible... then you just get in your car and go.
Bak, John gitmek istiyorsan yardım etmemi istiyorsan, buradan olabildiğince uzaklaş. Arabana bin ve git.
I don't want to hurt you... but you leave me no choice. Hey, wait a minute!
Sana zarar vermek istemiyorum ama bana başka seçenek bırakmadın.
I WON'T BLAME YOU IF YOU WANT TO LEAVE ME.
Benden ayrılmak istersen seni suçlamam.
If you really want me to leave, I'll leave.
Gerçekten gitmemi istiyorsanız, giderim.