English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ Y ] / You want some of this

You want some of this traducir turco

458 traducción paralela
- You want some of this?
- İster misin?
Don't you want some of this?
Biraz ister misin bundan?
- You want some of this?
- Biraz bundan istermisin?
Hey, Whitey, do you want some of this?
Hey, Shiro, bundan biraz ister misin?
You want some of this?
Bundan biraz ister misin?
- You want some of this?
- Bundan biraz ister misin?
DON'T YOU WANT SOME OF THIS?
Biraz içmek istemiyor musun?
- You want some of this?
— Bundan biraz ister misin?
You want some of this?
- İstiyor musun?
- You want some of this?
- Biraz ister misin?
You want some of this beefjerky?
Bu kurutulmuş pastırmadan ister misin?
You want some of this?
Bundan ister misin?
Come on, you want some of this?
Hadi, bundan istiyorsun değil mi?
You want some of this?
İstiyor musun?
Okay, Nancy, do you want some of this?
Tamam, Nancy, bundan biraz ister misin?
Do you want some of this, Johnny?
Bundan ister misin Johny?
- You know you want some of this cake.
- Bu pastayı istiyorsun.
You want some of this? We got some good stuff.
Çok güzeldir, hoşunuza gidecek.
You want some of this?
Dayak mı istiyorsun?
You want some of this?
Bundan mı istiyorsun?
what you want is... is... some more of this imprisoned laughter of the pleasant maids of France.
İhtiyacın olan şey... güzel Fransız kızlarına özgü hapsolmuş gülüşün.
I want some of you men on the end of this rope, the rest of you over on the other one.
Siz erkeklerin bir kısmını bu halatın ucuna istiyorum, geri kalanları diğer uca geçsin.
I don't want you to walk out of this room thinking you're upset because some black-hearted sinner made advances...
Buradan çıktığında üzgün olmanın nedenini kötü yürekli bir günahkârın, saf ve temiz bir genç hanıma...
Oh, no, you won't. You're going with me now if you don't want some of this.
Canının yanmasını istemiyorsan, şimdi benimle geliyorsun.
After some months of this, you'll want salt beef again.
Aylarca bunu yedikten sonra da, yeniden tuzlanmış biftek isteyeceksin. Evet.
I want you to take some more of this before you go to sleep.
Uyumadan önce şundan biraz daha içmeni istiyorum.
I spent my life trying to create a place of importance for you in this world then you come home telling me you want to marry some little girl!
Sana önemli bir yer hazırlamak için hayatımı harcadım. Sense üniversiteye gitmek istemediğini ve küçük bir kızla evleneceğini söylüyorsun.
If you want to be of some help, why don't you tidy up this room a bit?
Bir yararın dokunsun istiyorsan, şu odayı azıcık toparlasana.
If none of you are going to finish this, I want some more.
Yiyen yoksa, ben biraz daha alabilirim.
I want you to know that I put some thought into this and I can't think of anybody else I would trust with him.
Bunu iyi düşündüğümü bilmeni istiyorum. Ve senden başkasına güvenemem.
Listen, I want you to take this over to the Lab and get some pictures made of it.
Dinle, şunları laboratuara götürüp fotokopi çektirmeni istiyorum. - Tamam.
Do some of you people want to come over and push this thing out of the way?
Birazınız buraya gelip şu şeyi itmeye yardım eder mi?
Let's say you intrigued us enough to want to find out if this is some kind of trap... if you " re working in conjunction with the military police.
Bunun bir tuzak olup olmadığına bakmak için yeterince meraklandık diyelim. Askeri polisle birlikte çalışıyor olabilirdiniz.
Do you want to give the kids of this country some advice?
Bu ülkenin çocuklarına bir tavsiyede bulunmak ister misiniz?
At some point, Mother Nature is gonna make it so you're gonna want to be on this side of the door.
Bir zaman sonra Doğa Ana öyle bir hamle yapacak ki kapının bu tarafında olmak isteyeceksin.
You want some more of this?
Biraz daha ister misin?
No, but you want me to tell one of the richest men in this state that some Fed thinks his wife's a murderer when nobody thinks there's a homicide.
Hayır. Ama bu eyaletin en zengin adamlarından birine gidip karınız katilmiş dememi istiyorsun. Hem de kimse ortada cinayet görmezken.
Frank, I realize this is coming at you pretty damn fast, but I want you to understand that my only function here is to take some of the burden off of your shoulders.
Biliyorum çok hızlı gelişti, ama ben yalnızca senin yükünü hafifletmek için buradayım.
Frank, I realize this is coming at you pretty damn fast, but I want you to understand that my only function here is to take some of the burden off of your shoulders.
Olaylar hızla gelişiyor, Fakat ben senin yükünü azaltmak için buradayim.
If you want to be an interior decorator now, that's none of my business, but some of us still need this team.
Şimdi ise bir dekorasyoncu olmak istiyorsun buna karışamam. Fakat bu takımda hala sana ihtiyacımız var.
I'm telling you, some of this language makes me want to vomit.
Demem o ki bu dil beni kusturacak.
There are some things I want to tell you in case we don't get out of this.
Bundan kurtulamamama ihtimalimiz yüzünden, sana söylemem gereken bazı şeyler var.
Do you want a great cop, who, at the most, bends it a little bit, or some straight pistol-ass who gives diddley, which this department is full of?
İyi bir polis mi istiyorsun, kim, çok çok, biraz yalan söyler, ya da dünya umrunda olmayan bir ukala, bu departmanda ondan çok var?
You want some of this?
Bunlardan ister misin?
Also, I want you to get Abe... to talk to some of those friends of his... see if they can't get this cop transferred... or retired or something.
Aynı zamanda Abe'e, onun bazı... arkadaşlarıyla konuşmasını söylemeni istiyorum... bu polisi transfer edip etmediklerini, emekli yapıp yapmadıklarını falan bilmek istiyorum.
You want to put on some weight... you gotta switch from that yellow powder diet of yours... to some of this good fluoride stuff right here.
Biraz kilo almak ister misin? Senin şu günlük besinin sarı toz ile florit maddesini teğiş tokuş etmeye ne dersin?
You sure you don't want some of this?
Bundan istemediğine emin misin?
Honey, I want you to make some friends this summer. Lots of them.
Tatlım, bu yaz biraz arkadaş kazanmanı istiyorum.
Are you sure you don't want some of this papalla juice?
Papalla suyundan biraz istemediğinize emin misiniz?
I want you to find some way..... to undo what he has done..... so that we can regain control of this ship.
Yaptığı şeyi geri almanın bir yolunu bulmanızı istiyorum ki geminin kontrolünü tekrar kazanabilelim.
- Good. When it's done, I want you to find some way of collapsing this anomaly without making things worse.
Tamamlandığı zaman, anormalliği daha beter hale getirmeden çökertmenin bir yolunu bulmanızı istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]