You were right about him traducir turco
68 traducción paralela
You were right about him, Tom.
Sen onun hakkında haklıymışsın, Tom.
You were right about him.
- Onun hakkında haklıydın.
You were right about him.
Söylediğim buydu. Haklıydın.
YOU WERE RIGHT ABOUT HIM.
Hakkında söylediklerinde haklıymışsın.
You were right about him.
Onun için söylediklerinde haklıydın.
- No. You were right about him?
- Hayır.Siz onun haberi olduğunu söylemedinizmi?
Well, Bart, you were right about him.
Bart, onun hakkında haklıymışsın.
Yeah, you were right about him, Prue.
Evet, onun hakkında yanılmıyordun, Prue.
You were right about him. This is one exceedingly sweet man.
Onun hakkında söylediklerin doğruymuş.
You were right about him.
Onun hakkındaki düşüncelerinde haklıydın.
You were right about him.
Onun hakkında haklıymışsın.
You were right about him.
Onun hakkında haklıydın.
You were right about him, weren't you?
Onun hakkında haklıydın değil mi?
You were right about him, Verne.
Onun hakkında yanılmıyormuşsun, Verne.
You were right about him.
Onunla ilgili fikirlerinde haklıydın.
You were right about him, you know?
Onun hakkında haklıydın, nasıl bildin?
You were right about him.
O'nun hakkında haklıydın.
You were right about him, too.
Onun hakkında yanılmamışsın.
Maybe you were right about him.
Belki onun konusunda haklıydınız.
You were right about him, Sammy.
Onun hakkında doğruydun, Sammy.
Looks like you were right about him.
Görünüşe göre haklıymışsın.
Yes, and you were right about him all along, it seems.
- Kocanız çok akıllı bir adam. Onun hakkında baştan beri haklıydınız.
No, you were right about him, so it's actually good.
Hayır, onun hakkında yanılmıyordun, aslında böylesi daha iyi.
You were right about him.
Onun hakkında haklıydınız.
You know, you were right about him.
Onun hakkında doğru söylüyordun.
You were right about him.
Onunla ilgili haklıydın.
That's what I came to tell you, that you were right about him.
Bunu söylemek için geldim. Haklıydın.
You were right about him.
Cho konusunda haklıydın.
Sister, you were right about him.
Kardeşim, onun hakkında haklıydın.
Yeah. I mean, I don't buy the whole out-of-my-league thing, but you were right about him being wrong for me.
Evet, yani beni aştığını felan dediğin kısma inanmadım, ama bana uygun olmadığında haklıydın.
You were right about him.
Onun hakkinda hakliydin.
You were right about him being connected to the Yakuza.
Yakuza'yla bağlantısı olduğu konusunda haklıymışsın.
Well, you were right about him being a ding-dong.
Ona salak demekte haklıymışsın.
No, you were right about him.
Hayır, o konuda sen haklıydın.
I... You were right about him.
Ross hakkında haklıydın.
Lennie! You sure were right about him -
Lennie.
Oh, you were so right about him, Arthur.
Fakat bir yıl önce böyle düşünmüyordun.
Well, maybe it slipped out, but I didn't mean it. - you were just raving on about him. - All right.
Onu övüp durdun.
Michael... suppose you were right about sending him away...
Michael... Diyelim ki onu gönderebileceğimiz konusunda haklısın.
Michael... suppose you were right about sending him away...
Michael. Michael, onu göndermekle ilgili haklı olsan bile.
You were right about calling him.
Onu araman yerinde bir hareketti.
What's left of him. Guess you were right about Jack.
Ondan kalanlar.
When I heard you were in trouble, I went to Whiting, told him I thought you were right about Scott.
Başının dertte olduğunu duyunca Whiting'e gidip Scott konusunda haklı olduğunu söyledim.
You were right about T.J. There was surveillance footage that put him 10 miles away from the shooting.
T.J. konusunda haklıydın. Ateş edilen yerden 10 km uzakta gözaltında tutulmuş.
You were worried about all sorts of things, but they weren't so bad once you met him, right?
Şimdiye dek herşeyden kaygılıydın ama bunların hiçbiri babanla yeniden konuşacak olman kadarki kadar kötü değil değildi, haklı mıyım?
You were right about him.
Sen haklıydın.
All those things you said about how you'd had enough of men like him, how with me you were finally making the right decision.
Onun gibi erkekler hakkında nasıl bıktığın hakkında söylediğin onca şey benimle sonunda doğru kararı verdiğin...
What if I were to tell you right now that I found out something about your daddy - - something that you could use to put him away for the rest of his life?
Ya sana şimdi babanı hayatının sonuna kadar içeri tıkacak bir şey bulduğumu söylesem ne derdin?
Well, I guess you were right about William, But it doesn't matter how he feels about me, Because I don't love him.
Sanırım, William konusunda haklıydın ama onun bana olan hisleri önemli değil çünkü ben onu sevmiyorum.
Well, you were right about Liam- - that pendant I gave him, it was stolen.
Liam konusunda haklıydın ona verdiğim kolye çalınmış.
You were right about watching him fly.
Onu uçarken izleme konusunda haklıymışsın.