You will do as i say traducir turco
214 traducción paralela
- You will do as I say!
- Ne söylüyorsam onu yapacaksın!
You will do as I say, or I will leave Mr. Valdemar exactly as he is and never, do you understand me, madam?
Dediğimi yapacaksınız. Yoksa Bay Valdemar'ı olduğu gibi bırakır ve asla gitmesine izin vermem, anladın mı?
When I awaken you... you will do as I say.
Seni uyandırdığımda dediklerimi yapacaksın.
As long as you are on this post, you will do as I say.
Bu kalede görevli olduğunuz sürece, ne dersem yapacaksınız,
Lady Ichi, does your silence mean you will do as I say?
Leydi İchi, sessizliğiniz söylediklerimi aynen yapacağınız anlamına mı geliyor?
- No, you will do as I say.
- Hayır, söylediğimi yapacaksınız.
You will do as I say, or you will all be shot.
- Ya söylediğimi yaparsınız, ya da hepiniz kurşuna dizilirsiniz.
- You will do as I say.
- Dediğimi yap.
I am in command here. You will do as I say.
Söylediklerimi yapacaksın.
You will do as I say. You chiefs, You can tell who is sick and who is not, can't you?
Sizler de ekip başı olarak kim hasta kim değil, kim numara yapıyor bilirsiniz.
What else could I do? - But now you will do as I say.
Lâkin şimdi yapacaklarını sadece Sanjana hanımefendi için yapacaksın.
You will do as I say.
Ne dersem onu yapacaksınız.
As long as you live under this roof you will do as I say! Do you hear me?
Bu evde kaldığın sürece ne dersem onu yapacaksın, anlıyor musun?
If you're lucky, you might live long enough to one day have a husband and children of your own, but until then, this is my house, and you will do as I say. Do you understand?
Bana bak, eğer şansın varsa evlenip kendi evini kuracak kadar yaşayabilirsin ama o gün gelene kadar burası benim evim ve benim dediklerim olacak, anlıyor musun?
- You will do as I say.
- Ne diyorsam onu yapacaksınız.
You'll do as I say... and you will have everything you want.
Söylediğimi yapacaksın... ve istediğin herşeye sahip olacaksın.
Gus, will you please do as I say?
Gus, lütfen dediğim gibi yapar mısın?
Will you do as I say?
Ne söylersem yapacak mısın?
Virginia, will you do as I say!
Virginia, dediğimi yap!
- Do as I say, will you?
- Ne diyorsam onu yap.
If you take care of his needs, and thus help Mr. Kusuda, I will ask him to forget all this and I shall continue to employ you, just as before. What do you say?
Eğer ihtiyaçlarını karşılarsan ve bu sayede de Bay Kusuda'ya yardım edersen, ondan tüm bunları unutmasını isteyeceğim... ve eskisi gibi sana iş vermeye devam edeceğim.
Will you do as I say?
Söylediğimi yapın.
Cissie, will you please do as I say?
Cissie, lütfen dediğimi yapar mısın?
I will do just as you say.
Aynen dediğinizi yapacağım.
Just do as I say, will you?
Söylediğimi yap, olur mu?
I will do as you say, Father, but first... my belly requires refreshment.
Söylediklerinizi yapacağım Peder, fakat önce midem yiyecek talep ediyor.
I will do as you say.
Dediğiniz gibi yapacağım.
If that is the way it must be, Excellency, I can only say that I will try to act as I know you would do.
Eğer duymak istediğiniz buysa, Ekselansları tek söyleyebileceğim, sizden öğrendiğim herşeyi yapmaya çalışacağım.
You and your sisters must be careful, because your misfortunes will begin again if you do not do as I say.
Kız kardeşinizle birlikte dikkatli olmalısınız zira dediklerimi yapmazsanız yine şansızlıklarınız başlayacak.
And I don't really feel I have time to explain it all to you so just do as I say, and you'll stay healthy and everything will be all right.
Size açıklamak için gerçekten zamanım yok o yüzden dediğimi yapın ve sağlığınızı koruyun ve her şey yolunda gitsin.
You will do as I say.
Dediğimi yapacaksın yoksa Kaptan Kirk'i nötralize ederim.
That will not be necessary, providing you do precisely as I say.
Dediklerimi aynen yaparsan buna gerek olmayacak.
I will do as you say
Söylediklerinizi yapacağım.
But betray them, you will, if you don't do exactly As I say.
- Fakat söylediğim gibi yapmazsan ihanet etmiş olacaksın
I will do as You say, Lord.
Ne dersen yaparım, Tanrım.
Will you do as I say?
Dediğimi yapar mısın?
I don't understand... but I will do as you say.
Anlamadım... fakat dediğiniz gibi yapacağım.
If you listen to me and do as I say, in six weeks you'II be the toast of Paris and we will both be very rich.
Beni dinler ve dediğim gibi yaparsan altı haftada... Paris seni bağrına basar, ikimiz de zengin oluruz.
You will do exactly as I say until we reach Zagora.
Zagora'ya varıncaya dek ne dediysem onu yapacaksın.
Primarily as Dr Watson, you will keep a record of all I say and do.
Dr Watson olarak, tüm söylediklerimin ve yaptıklarımın kaydını tutarsın.
Yes, I can persuade her lt will work if you do as I say
Evet, bunu yapabilirim. Söylediğim gibi yaparsan işe yarayacaktır.
Why don't you send a letter to us... and we will be happy to, as I say, take it under advisement... just as we do all requests to see the chairman.
Bu sefer talebinizi bize gönderin. Yönetim kurulu başkanımıza yapılan tüm görüşme talepleriyle birlikte sizinkini de değerlendirmekten mutluluk duyarız.
I will hand him over to you as is. What do you say, guys?
Atilla onun işini bitirince,... onu size teslim ederim.
Will you do as I say?
Söylediğimi yapacak mısın?
You'll do as I say and you will be fine.
Benim söylediğim gibi yaparsan, hiçbir sorun olmayacak. Melekler seni gözetsin!
Will you do as I say?
Dediğimi yapacak mısın?
In that case, I will say only that you will be very well paid to do as I request without further questions.
Öyleyse, başka soru olmaksızın isteğimi çok iyi bir ücret karşılığında yerine getireceğini varsayıyorum.
Now, Harriet, if you will take this man through good times and bad forever and ever as your husband, please say "I do."
Sen Harriet, bu adamı iyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta sonsuza dek eşin olarak kabul ediyorsan, lütfen "ediyorum" de.
I will do as you say.
Senin dediğin gibi yapacağım.
If you do as I say nothing will happen to you. We're friends...
Dediklerimi yaparsan, sana hiçbir şey olmayacak.
I will cut off your allowance if you don't do as I say.
Eğer söylediklerimi yapmazsan.. bütün desteğimi çekeceğim anlamına geliyor.