You won't hurt me traducir turco
193 traducción paralela
Before we're too close and before emotions get deep... we should just end it quick. That way, you won't be hurt and it'll be easier to forget me.
Duygular derinleşmeden işi baştan kesip atmak daha iyi...
You won't hurt me, will you?
Beni incitmeyeceksin, değil mi?
Don't give me trouble, I won't hurt you.
Sorun çıkarmazsan, canın yanmaz.
Take me to Mr. O'Neil and you won't get hurt.
Beni Bay O'Neil'a götürürsen sana bir şey yapmam.
- I won't. You're doing this for me because you're afraid I'll be hurt.
- Bana zarar vermelerinden korktuğun için teslim olmana razı gelemem.
Mommy, please say you won't let them hurt me!
Beni incitmelerine izin vermeyeceksin, değil mi, anneciğim?
But what i was going to say before you hit me and hurt me was... well, now, i'll bet - i'm not accusing, you understand - but i'll bet that you won't call on pinto tonight.
Ama bana vurmadan önce şöyle söyleyecektim... Şey Elbette seni suçlamıyorum ama iddiaya varım bu gece Pinto'nun mezarına gitmeyeceksin.
I want you to stay there. I won't let them hurt me.
Canımı yakmalarına izin vermem.
- He won't hurt you, not if you tell me.
- Bana anlatırsan sana zarar veremez.
Sister, I've told Jin Fei... that you won't hurt me, but you...
Ablacım, Jin Fei'e... beni incitmez dedim, ama sen...
If you don't get me out of here, I'll tear you limb from limb and waltz out through the wall! No, Roger, you won't hurt anything here.
Durum böyle olunca düğmelere basmaya başlamazsan ve beni buradan dışarı çıkarmazsan, sana söyleyeyim, seni bir boydan bir boya parçalarım ve kahrolası duvarda dans ettiririm.
You won't hurt me!
Bana zarar vermezsin!
Now, just let me do it, and I promise I won't hurt you.
Şimdi benim yapmama izin ver ben de canını yakmayayım.
- Promise me you won't hurt her.
- Onu incitmeyeceğinize söz verin.
If you hurt me... I won't be able to act.
Eğer bana zarar verirsen rolümü yapamam.
I won't let you hurt me again.
Beni tekrar üzmene izin vermem.
You won't hurt me feelings.
Duygularımı incitmezsin.
Oh, I trust you won't say anything to hurt me.
Umarım bana zarar verecek bir şey yapmazsınız.
Do you promise me you won't hurt these kids?
Çocukları incitmeyeceğine söz verir misin?
They say they won't hurt me if you do what they say.
Eğer dediklerini yaparsan bana zarar vermeyeceklermiş.
You won't hurt me.
Beni incitmeyeceksin, değil mi?
Just tell me where it is, Frankie, and I won't hurt you.
Bana nerede olduğu söyle, Frankie. Sana zarar vermeyeceğim.
You won't hurt me, will you?
Bana zarar vermeyeceksin değil mi?
Won't hurt as much when you deck me.
Yere düşersen acımaz.
You won't hurt me.
Bana zarar vermeyeceksin.
It won't hurt you if the boy talks, but it will hurt me plenty.
Çocuk konuşursa sana zararı dokunmaz. Ama bana çok zarar verir.
Promise me you won't hurt him.
Ona zarar vermeyeceğine söz ver.
You won't hurt me, Rogue.
Bana zarar vermezsin, Rogue.
Give me the key and you won't get hurt.
Anahtarı bana verirsen sana dokunmam.
Jesse, if you get me out of this, I swear I won't do anything to hurt you anymore.
Jesse? Jesse, beni buradan çıkartırsan söz veriyorum seni asla kırmam.
So are you, but you won't hurt me.
- Çok güçlüsün. Sen de öyle. Ama canımı yakmayacaksın.
It won't hurt you to let me touch you.
Dokunmam sana zarar vermez.
I won't let you hurt me, Jerry.
Beni incitmene izin vermem.
Promise me you won't hurt her.
Onun canını yakmayacağına dair bana söz ver.
You said Cole won't hurt me.
Cole'un bana zarar vermeyeceğini söyledin.
Please, promise me you won't let Homer get hurt.
Lütfen, bana Homer'ın incinmeyeceğine söz ver.
Little overly protective, but you won't hurt me, Miss- -?
Korumalarım biraz fazla işgüzar. Umarım bana zarar vermezsiniz Dr. Pamela lsley.
I'm hurt that you won't submit to me.
Bana boyun eğmediğinde acı çekiyorum.
If you tell me what I need to know, I won't hurt you.
Bana bilmek istediklerimi söylersen canını yakmam.
I won't hurt you unless you force me to.
Beni zorlamadığın sürece sana zarar vermeyeceğim.
You won't hurt me.
Beni incitmezsin.
You won't hurt me, will you?
Beni incitmezsin, değil mi?
And you won't hurt me.
Ve bana zarar vermez.
You won't hurt me.
Bana zarar vermezsin.
She won't hurt you as long as they have me.
Bana sahip oldukları sürece seni incitmeyecektir.
You won't hurt me because there's another way, Ke'ra.
Bana zarar vermeyeceksin, çünkü başka bir yolu var, Ke'ra.
You won't even hurt me just a bit.
Beni biraz bile incitemezsiniz.
I won't hurt you and you can't hurt me.
Seni incitmeyeceğim sen de beni incitemezsin.
I want you to tie me up... so that I won't hurt anybody.
Beni bağlamanı istiyorum... böylece kimseye zarar veremem.
You won't let me hurt it, will you?
Ona zarar vermeme izin vermeyeceksin öyle değil mi?
Sit down with me, at least. Come on. I won't hurt you.
Sence Komünist Partisi üyeleri bu konuda ne düşünüyorlardır?
you won't be alone 42
you won't get away with it 31
you won't believe it 101
you won't regret it 135
you won't get it 34
you won't understand 27
you won't be disappointed 56
you won't see me again 20
you won't say anything 21
you won't die 48
you won't get away with it 31
you won't believe it 101
you won't regret it 135
you won't get it 34
you won't understand 27
you won't be disappointed 56
you won't see me again 20
you won't say anything 21
you won't die 48