You would think so traducir turco
796 traducción paralela
- Imagined you would think so.
- Ben de öyle olacağını düşünmüştüm.
Yeah, you would think so.
Evet, sen öyle san. *
I've been waiting for you to tell me I've got you beat... so I would think I have not got you beat, but I personally know I have got you beat... with my two kings against your lonely ace.
Seni yendiğimi söylemeni bekliyordum. Böylece seni yenemeyeceğimi düşünücektim ama kanımca bu sefer yendim seni! Yapayalnız asına karşı elimdeki iki papazla.
You wouldn't think she'd been gone so long, would you?
Size de hiç gitmemiş gibi geldi, değil mi?
- Do you think... dear Joseph would mind if we gave him... some of the clothes he has so little need for now?
- Sevgili Joseph... artık pek ihtiyaç duymadığı... bazı elbiselerini versek, aldırır mı dersin?
Do you really think we're so blind that we would strip this coast of defenses because of a voice on a phonograph record?
Gerçekten o kadar kör olduğumuzu düşündünüz mü? Bu sahilin savunma kalkanını kaldıracağımızı falan? Hem de bir fonograf kaydı yüzünden?
Yeah, so you still think killing yourself would make everyone feel happier, eh?
Kendini öldürmekle herkesi mutlu edeceğini düşünüyorsun demek?
So you don't think Nelly would want to stay?
Demek Nelly'nin kalmak isteyeceğini düşünmüyorsunuz.
If we could stop them, we would. But a clue that's so vague... it's not much more use to us than no clue at all... unless you think there's something phony about this call... and somebody's planning to murder you.
Durdurabilsek durdururduk ama elimizdekiler bu kadar belirsizken neredeyse hiçbir ipucumuz yok gibi bir durumdayız.
- Probably you would not think so. But from his own point of view, he did a great deal with it.
- Belki katılmayacaksınız ama onun açısından bakarsak, harika şeyler yaptı.
I think it would do her... so much good to have a short stroll with you... in the park, Dr. Chasuble.
Sanırım parkta sizinle küçük bir gezinti kendisine çok iyi gelecek Doktor Chasuble.
How did you think I would get so much?
O kadar parayı nereden bulduğumu zannettin?
Then must I think you would not have it so?
Demek istemiyorsun böyle bir şey olmasını?
Think you, but that I know our state secure... I would be so triumphant as I am?
Güvenliğimizden emin olmasam hiç böyle mutlu görünür müydüm?
But once he gets on stage, the audience goes so wild, you'd think the house would split in two.
Ama sahneye çıktığında, seyirci öylesine çıldırıyor ki tiyatro ikiye ayrılacak sanırsınız.
You think you're so attractive that any girl would fall over herself to let you kiss her. Oh, God.
Önüme çıkan her kıza böyle davrandığımı sanıyorsun.
The letter - so that people would think the dead woman was Martine and look among the family for the killer..., never at you,
Mektup - insanların ölü kadının Martine olduğunu düşünmesi ve katili aile arasında araması ve sizden kuşkulanmamaları için.
She marries a guy like that. " And so, you know, just to make him think more of me, I would tell him about you.
Ve bu yüzden, beni bir daha düşünsün diye, ona senden bahsederdim.
If you really think that all these deaths were tied together... it would involve a mass murder plot so preposterous it would defy belief.
Gerçekten tüm bu ölümlerin birbiriyle bağlantılı olduğunu düşünüyorsan bu çok abes, inanması zor bir toplu katliam planı olur.
Mr. Chairman, I think it would be wise... for you to remove yourself from Moscow... so that you'll be out of danger.
Sayın başbakan, sanırım Moskova'dan ayrılarak... tehlikeden uzaklaşmanız... akıllıca olacaktır.
It could be that the note was left on purpose, so you would think that.
Belki de öyle düşünmeniz için mektup kasten oraya bırakıldı.
So now I think the sensible thing for you would just be to tell me where the money is.
Artık öyle zannediyorum, senin için en mantıklı yol paranın nerede olduğunu söylemen.
If you... If I could be a little with you, on some occasion, I think I would say, um, " So, well, never mind.
Eğer birazcık seninle birlikte olabilseydim, bazı özel durumda galiba derdim ki yani, şey, boş ver.
With her, the most unworldly husband would automatically take a prominent position in society, don't you think so?
Dünya işlerinden elini eteğini çekmiş bir koca bile onunla sosyetede önemli bir yere yükselmez mi?
You really think it would be so easy?
Gerçekten o kadar kolay olacağını düşünüyor musun?
So that when the sailors came, they wouldn't find you... so they would think you had gone.
Böylece denizciler geldiğinde sizi bulamazdı ve buradan gittiğinizi düşünürlerdi. Bu yanına kalmaz!
I think it would be ungrateful to Mrs. Maudsley, after all her kindness to you, if you were to leave so suddenly.
Eğer böyle çabuk dönersen sana bu kadar nazik davranan Mrs. Maudsley'e kabalık etmiş olursun.
You think Tan Sze would be so easy to handle?
Sence Tan Sze'yı öldürmek bu kadar kolay mı yani?
So I didn't think you would be upset if I mentioned her name.
Bu nedenle onun adından söz ettiğimde rahatsız olacağını düşünmedim.
So it was I who denounced him to the Inquisition, to get rid of him, and so that you would hate him, so you wouldn't think of him, so you'd regard him as a murderer, a heretic.
Bu yüzden, onu Engizisyona ben ihbar ettim. Onu uzak tutmak için yaptım, böylelikle ondan nefret edecektin onu düşünmeyecektin, onu bir kafir, bir katil olarak görecektin.
So I think it would be a good idea... if you filled in for me until I get there. You don't mind driving yourself out to the house, do you?
Şimdi, bu bir tür şakaysa, sana anımsatmalıyım ki, senin hiç mizah duygun yok ve olmayacak da.
Do you think I would die so easily?
sence o kadar kolay ölür müyüm ben?
You must be stupid to think that death would be so easy
Eğer ölümün bu kadar kolay olacağını düşündüysen çok aptalsın.
You're so alive and happy, one would think you're 16!
Çok canlı ve neşelisin, gören de seni onaltındasın sanar!
You know, you'd think that even so dumb a brain as yours would finally get the message.
Biliyor musun, ne kadar aptal olsan da eninde sonunda mesajı alırsın diye düşünüyordum.
You're free to do so, but I think it would be a mistake.
Bunu yapmakta hürsünüz ama bence bu bir hata olur.
Could you think me so foolish as to trust a man who would see his own race destroyed?
Sen beni, kendi ırkının yok olması için işbirliği yapan bir adama güvenecek kadar aptal mı sandın?
Could you think me so foolish as to trust a man who would see his own race destroyed?
Benim kendi ırkının yok edildiğini görecek bir adama güvenecek kadar aptal olduğumu mu düşündün?
I didn't think you would make it... so I opted to look for Brother Lu
Önlem alıp Birader Lu'dan rica ettim
You wouldn't think it would be so frightening.
Bu kadar korkutucu olduğunu düşünmezsin.
So I've told you the response that I think a repeater, three-time repeater, should get would be five days in jail.
Ben sana cevabı söyleyeyim bunun suç olduğunu düşünüyorum, üç defa suçluysa, 5 gün hapis cezası verilmeli.
So would you please just hold it down and let me think?
O yüzden lütfen sus ve düşünmeme izin ver tamam mı?
But you don't get on that line,'cause you think something must be wrong with it... otherwise everybody else would be on it, so you waste three hours.
Ama bir sorun olduğunu düşünerek o sıraya girmezsin. Yoksa zaten herkes o sıraya girerdi. Böylece saatlerce vakit harcarsın.
Don`t think that because you had abortion so secretly that I would feel sorry for all the rest of my life I won`t!
Gizlice gidip kürtaj oldun diye hayatım boyunca buna üzüleceğimi sanma! Çünkü üzülmeyeceğim.
I think he would have killed you so we killed him instead.
Seni öldürebilirdi.
You're so brilliant, I would think you'd certainly be able to see that.
Sen zeki birisin, bunu kolayca görebileceğini biliyorum.
So you think your life would have been better... if you'd hit the ball, huh?
Gerçekten o topa vursaydın, hayatının farklı olacağınımı düşünüyorsun?
So whenever you hear a story about uncanny, spooky, telepathic experiences think about this experiment and think about how likely it would be to come about anyway.
Bu nedenle ; ne zaman esrarengiz, tuhaf, telepatik olaylar duyarsanız bunun üzerinde düşünün ve nasıl meydana geldiğini düşünün.
Leo's just so upset with you right now that... We just think it would be best if you're not here when he wakes up.
Biz yalnızca düşündük ki, eğer o uyandığında burada olmazsan çok daha iyi olacak.
If you think it in the best interests of your client then it would indeed be foolish to pay so large a sum of money.
Eğer müşterinizin çıkarına olduğunu düşünüyorsanız, bu kadar büyük bir parayı ödemek gerçekten aptalca olurdu.
'Someone's sending me poison letters and I would like for you to make me... the object of more ridicule now that things are really shaky for me here. ( l don't think so.
'Birisi bana zehirli mektuplar yolluyor ve senden beni... saçmalığın merkezi yapmanı istiyorum özellikle de buradaki konumum tehlikedeyken. Bence öyle değil.
you wouldn't understand 308
you wouldn't get it 22
you wouldn't like it 33
you wouldn't dare 115
you wouldn't 511
you wouldn't be here 60
you wouldn't believe me 53
you wouldn't know it 28
you wouldn't mind 19
you wouldn't know 44
you wouldn't get it 22
you wouldn't like it 33
you wouldn't dare 115
you wouldn't 511
you wouldn't be here 60
you wouldn't believe me 53
you wouldn't know it 28
you wouldn't mind 19
you wouldn't know 44