Your father is dead traducir turco

It's terrible to have to tell you this way, but your father is dead.

Sana bu şekilde söylemek korkunç, ama baban ölmüş.

Thank heaven your father is dead!

Tanrı'ya şükür ki baban öldü.

Your father is dead.

Senin baban da öldü.

Your father is dead.

Baban ölü.

Your father is dead.

- Baban öldü

Your father is dead.

Baban öldü.

Your father is dead

Baban öldü

Look, uh, your father is dead, Mrs Hastings.

Bakın, ah, babanız öldü, Bayan Hastings.

Your father is dead, isn't he?

Babanız vefat etti, değil mi?

Your father is dead, you must cry!

Baban öldü güya, ağlamalısın!

Your father is dead.

Baban ölmüş.

Your father is dead!

Baban öldü!

Your father is dead and this case is closed!

Baban öldü ve bu dava kapandı.

Your father is dead.

- Babam böyle yapardı. Baban öldü.

And I suppose they talk about having this house too when your father is dead?

Baban ölünce bu eve konacaklarından bahsediyorlardır herhalde.

" Your father is dead.

Baban öldü.

Well, if your father is dead then who would that be upstairs?

Peki, eğer baban öldüyse o zaman yukarıdaki kim?

Your father is dead.

Baban da öldü.

Your father is dead, and my pot roast is ruined.

Baban öldü ve benim fırın rostom mahvoldu.

Now that your father is dead, , you can forget about going to law school,

Artık baban öldüğüne göre hukuk fakültesine gitmeyi unut.

She hath not easy, since your father is dead.

Baban öldü beri O kolay değil, indirdiği.

You're unhappy now because your father is dead.

Şu an baban öldüğü için mutsuzsun.

You learn how to cry, moron, your father is dead.

Ağlamasını sen öğren geri zekalı, baban öldü.

Ray, your father is dead.

Ray, baban öldü.

They're gonna find out that your father is dead.

Babanın öldüğünü öğreneceklerdir.

Exaggerating a little is saying you're a little taller. Saying your father is dead when he's not is lying beyond comprehension.

Biraz uzun olduğunu söylersen biraz abartmış olursun ama öldüğünü söylemek akıl almaz bir şey.

- What does that mean, your father is dead?

- Ne diyorsun sen, baban öldü mü?

Your father is dead for her too.

Babanın acısını o da yaşıyor.

- Your father is dead.

- Babanız öldü, Efendi Wayne.

Who will maintain you when your father is dead?

Baban öldüğü zaman sana kim bakacak?

Yes. Karen, listen to me. Your father is not dead.

Karen, dinle beni Baban ölmedi.

Scheming to rob us of everything we have the moment your poor dear father is dead! Ahem.

Zavallı babanız öldüğünde... bizi soymak için planlar yapan!

My father is not dead, for all your saying.

Babam ölmedi, sen ne dersen de.

Your father is conveniently dead.

- Baban öldü. Başka kim?

Your father enters... he locks the door behind her and relaxes on the sofa... not knowing that his wife is lying dead upstairs.

Babanız içeri girdi onun gitmesinin ardından kapıyı kilitledi ve koltuğa uzandı daha eşinin yukarıda ölmüş olduğunu bilmiyordu.

Is your father dead?

Baban öldü mü?

is that your father's dead.

babanız öldü.

And this slap is from your dead father.

Bu tokat senin ölü baban için.

Not that this is any of your business, but my father is dead.

Bu sizin işiniz değil fakat benim babam öldü.

Your father, Jimmy the Eraser, is not dead.

Baban silici Jimmy ölmedi.

Did your daddy ever take you fishing? My father is dead.

- Babanla hiç balığa gittin mi?

I am told... that your father is also dead.

Bana... babanın da ölmüş olduğu söylendi.

Like your mother and father were dead. And your aunt is dead, too?

Teyzen de ölü değil mi?

Ah, yes. Your father-in-law is dead.

Kayınpederiniz ölmüş.

My father is dead because of your guilt.

Mutlu musun?

Is your father dead?

Senin baban da ölmüş mü?

So the only way you could have a nice conversation with your father is if he's dead.

Yani babanla güzel bir sohbet edebilmen için onun ölmüş olması mı lazım?

If they by any chance so much as think of taking your sister, you ´ re father is as good as dead.

Eğer kardeşini hala götürmeye kalkarlarsa babanı ölmüş bil.

Your dead man from the boat is his father.

Teknedeki ölü adam babasıymış.

I may have only been a father for a few months... but one thing I am dead sure about... is that fatherhood's not about proving to your family... that you've got steel balls.

Birkaç aylık baba olabilirim... ama emin olduğum birşey var. Babalık, ailene çelik gibi sağlam testislerin olduğunu... kanıtlamak değildir.

And now one of them is dead, and it might be your father.

Şu anda onlardan biri ölü, ve bu senin baban olabilir.