Your present traducir turco
2,368 traducción paralela
Jandi, your present.
Jan Di! Ödül.
- Open your present.
Hediyeni aç. Ne?
Here's your present.
İşte hediyen.
Your present's finished.
Bu bir hediye!
This is your present.
İşte hediyen.
Add "Detective" to your present rank. And that's something I can help you with.
Şu anki rütbene "dedektif" unvanını ekle ve bu konuda sana yardım edebilirim.
You want your present, or what?
Hediyeni istiyor musun? Bir geleneğimiz var, biliyorsun.
Hey, aren't you gonna open your present?
Hediyeni açmayacak mısın?
Ready for your present?
Hediyene hazır mısın?
And I already got you your present and I wanna watch you open it.
Ayrıca hediyeni de çoktan aldım. Açtığını görmek istiyorum.
Not your present.
Boş ver. Senin hediyen değil.
- Now you get your present.
- Şimdi hediyeni alacaksın.
Careful, or I'll take your present back.
Dikkatli ol, yoksa hediyeni geri alırım.
You might get to unwrap your present early.
Hediyeni erken açmak zorunda kalabilirsin.
I've placed your present in the fridge.
Hediyenizi buzdolabına bıraktım.
Hey, it's your friend's birthday and you're not even giving me a present!
Hey, arkadaşın doğum günü kutladı, sen bir hediye bile vermedin!
I was getting your wedding present.
Düğün hediyeni hazırlıyordum.
But I propose a truce, during which time two of your captains can take your petition and present it to His Majesty.
Ancak liderlerinizden ikisinin bu süre içinde taleplerinizi bizzat Majestelerine sunmalarını sağlamak amacıyla ateşkes önerebilirim.
You really think that i would forget your birthday present?
Cidden doğum günü hediyeni unuttuğumu mu sanıyorsun?
It's your wedding present.
Düğün hediyen.
we were both like to present someone else to Your Majesty at this Christmastide.
Size bu Noel zamanında başka birini daha takdim etmek istiyoruz Majesteleri.
I was getting your wedding present.
- Düğün hediyeni almakla meşguldüm.
I don't know exactly yet what I'm going to get you for your wedding present.
Düğün için sana ne hediye alacağımı daha bulamadım.
And choose from among those present, your Majesty.
Ve buradaki kişilerden birini seçin Majesteleri.
Little going-away present from your helicopter friends?
Helikopterli dostlarımızdan bir hediye mi?
Comrade Mayor will present you with your diplomas.
Yoldaş Muhtar size diplomalarınızı verecek.
I imagine it will be tough, but it's a present from the gods... for all your hard work.
Zor olacağını biliyorum ama bu, çok çalışmana karşılık Tanrı'nın sana bir hediyesi.
They literally cut off your ass... and present it to you in front of everyone.
Artık yeni bir kostüme ihtiyacım var. Roger, kıyafetlerinden birini alıyorum.
Well, consider it your Christmas present.
Bunu noel hediyen olduğunu düşün.
Knowing and understanding your rights as I've explained them are you willing to answer a few questions without an attorney present?
Size açıkladığım haklarınızı anlayıp idrak ediyor ve avukat olmadan birkaç soruya cevap vermeyi kabul ediyor musunuz?
" Jamie, Peyton and I miss you every day. This present was my best friend until I met your mom. I got it from my Uncle Keith when I turned 7 and now I want you to have it.
" Jamie, Peyton ve ben seni her gün özlüyoruz bu hediye annenle tanışana kadar en iyi dostumdu Keith amcam bunu bana 7 yaşına girince vermişti şimdi de senin almanı istiyorum bütün sıkıntıları atlatmamda yardım etmişti ve umarım sana da yardım eder seni seviyorum.
Here's your birthday present.
Senin hediyen burada.
Now, just... just present your projects and we'll just set it to a little melody.
Şimdi, sadece projelerinizi sunun ve üzerine biraz melodi ekleyelim.
- This... is your divorce present.
Bu senin boşanma hediyen.
A present, for your birthday.
Bir hediye, doğum günün için.
Now, these patents represent hundreds of millions of dollars Of your company's present and future earnings.
Bu patentler şirketinizin şimdiki ve gelecekteki milyonlarca dolarlık gelirinizi ifade ediyor.
If the dead were always present they'd suck your life out.
Eğer ölüler her zaman göz önünde olurlarsa, sizin yaşamınızı sömürürler.
When you called me up and you told me about this great job at this great hospital, You--you were just bringing me out here As--as a--as a present for your new girlfriend?
Beni aradığında ve bu harika hastanedeki harika işten bahsettiğinde beni yeni kız arkadaşına bir hediye olarak mı getiriyordun?
So how do you like your present?
- Hediyeni sevdin mi?
Dr. Cheng says I can give your parents an early Christmas present.
Doktor Cheng, ailene yeni yıl hediyesi verebileceğini söyledi.
Did you give your teacher my present?
Öğretmeninizi getirene kadar, ikinizde burada bekleyin!
I'd like to show you your welcome present from the People's Party
Size Halk Partisi'nden gelen hediyeyi göstermek istiyorum.
You thought the coupons were your only present?
Hediye olarak sadece kuponlar var sanmadın değil mi?
Your real present is coming tonight, and you're gonna love it.
Asıl hediyen bu akşam geliyor ve hediyene bayılacaksın.
PA : Please present your identification to the camera.
Kimliğinizi kameraya gösterin lütfen.
I present your new student council president,
Yeni okul başkanımızı sizlere takdim ediyorum,
This is your zero dollars present.
Bu senin sıfır dolarlık hediyen.
Uh, your honor, we would first like to schedule An evidentiary hearing To present new exculpatory evidence.
Sayın Hâkim, öncelikle aklamaya yönelik kanıtları sunmak için bir delil duruşması tarihi belirlemek istiyoruz.
Oh, I hate seeing you stressed, So I'm gonna give you your last present.
Seni stresli görmeyi sevmiyorum, o yüzden sana son bir hediye vereceğim.
Sure, but it counts as your Christmas present.
Tabii ki ama yılbaşı hediyen olarak sayarım.
Next is your aunt's present.
Teyzenin hediyesi.
present 447
presentation 18
presents 92
present company excluded 33
present company excepted 25
present arms 83
presently 39
your phone 169
your honor 7894
your own 34
presentation 18
presents 92
present company excluded 33
present company excepted 25
present arms 83
presently 39
your phone 169
your honor 7894
your own 34
your hat 64
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your name 485
your tea 43
your sister 409
your mum 57
your majesty 3240
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your name 485
your tea 43
your sister 409
your mum 57
your majesty 3240
your mother 885
your old man 28
your mom 327
your dad 423
your highness 1544
your point being 45
your brother 593
your mind 60
your mother is dead 28
your face 246
your old man 28
your mom 327
your dad 423
your highness 1544
your point being 45
your brother 593
your mind 60
your mother is dead 28
your face 246
your heart 112
your call 269
your father called 16
your friend 527
your voice 78
your lunch 18
your wedding 23
your hand 189
your call 269
your father called 16
your friend 527
your voice 78
your lunch 18
your wedding 23
your hand 189