Your wife's traducir turco
6,920 traducción paralela
Who's your wife?
Eşiniz kim?
He'll use your wife's love For her son to pursue us.
Bizi takip etmek için karının oğluna olan sevgisini kullanacak.
But it was so okay to beat your wife until so recently, that there's a kind of shirt named after it.
Yakın vakte kadar eşleri dövmek o kadar normaldi ki onun adına tişört bile var.
We have a kind of shirt that we affectionately nicknamed after beating the shit out of your helpless, captive wife.
Şefkatle isim takmışız bu tişörte. Çaresiz, mahkûm eşlerimizin ağzına sıçtığımız için verilmiş bu isim.
Mr Taylor, where's your wife?
Bay Taylor, eşiniz nerde?
Maybe one of these guys is behind your wife's murder?
Eşinin katili bu adamlardan birisi mi?
You fuck his wife. He fucks your wife.
Sen onun karısını sikiyorsun, o senin karını.
Dr. Woods, in the event that your wife's corpse is not recoverable, do you understand...
Dr. Woods, böyle bir durumda karınızın cesedinin kurtarılamayacağını anlıyor- -
Give your wife's photograph to constable Tambe over there.
Eşinizin fotoğrafını Memur Tambe'ye bırakın.
So it's obvious that you should be with your wife.
Apaçık belli ki onun yanında olmalısın.
Your wife will understand.
Eşin anlayış gösterecektir.
Dr. Woods, in the event that your wife's corpse is not recoverable, - do you understand...?
Dr. Woods, böyle bir durumda karınızın cesedinin kurtarılamayacağını anlıyor- -
At dinner that night, didn't you open a bottle of wine, even encourage your wife to have a glass to celebrate her new sale?
O geceki akşam yemeğinde, yeni satışını kutlamak için bir şişe şarap açarak, eşinizi içki içmeye teşvik etmediniz mi?
Your father is dead, your brother was nearly killed, your nephew's wife is being held hostage.
Baban öldü. Kardeşin neredeyse öldürüldü. Yeğeninin karısı esir tutuluyor.
- Tariq : And your wife's name?
- Ya karının ismi?
Tell me secrets you can't share with your wife.
Hatta karına söyleyemediğin sırlarını bana açabilirsin.
Martin, your wife and son are missing.
Martin, karın ve oğlun kaçırılmış.
Should your wife and child ever find themselves at my door... They, like everyone else in this town, will find it open.
Eğer eşinizle oğlunuz kendilerini eşiğimde bulursa kasabadaki herkesi gibi, kapısını açık bulacaklar.
Your wife's collection of Jonny Paraphernalia is... amazing, sir.
- Eşinizin Jonny öteberileri koleksiyonu inanılmaz, efendim. - Öyle. Üstelik bunlar yalnızca göz önündekiler.
I'm sorry. Do you mind if we borrow your wife's collection?
Eşinizin koleksiyonunu ödünç alsak mahsuru olur mu?
Your wife talk to you about any new friends, people she may have met?
Eşiniz size hiç yeni arkadaşlardan bahsetti mi tanışmış olabileceği insanlardan? - Evet. Jonny'yi takip etmeye başlamış bir başka kadın vardı.
Sir, Jon had restraining orders against your wife.
- Efendim, Jon eşiniz hakkında uzaklaştırma emirleri çıkarttırmış.
If we can get your signature, if you don't mind... That states that we've notified you of your wife's death and that you're aware of all your rights under the law. And if you can just initial by the spaces where it says you don't have to talk to us and that you don't need a lawyer, and then give you her death certificate.
Sorun değilse, size eşinizin ölümünü bildirdiğimizi ve tüm yasal haklarınızın farkında olduğunuzu belirtmek için imzanızı alabilirsek ve bizimle konuşma zorunluluğunuzun ve avukata ihtiyacınızın olmadığını söyleyen yerleri de sadece paraflayabilirseniz, eşinizin ölüm belgesini size verelim.
This is happening so fast. Uh, yes, sir, but there's a few things we need to clear up about you and Mrs. Jones, the red 1956 Porsche speedster your wife owned.
- Evet, efendim, ancak sizinle ve Bayan Jones ile ilgili açıklığa kavuşturmamız gereken birkaç şey var.
And that's how your wife's pictures were posted on the Sweet Revenge website?
Karınızın fotoğrafları Tatlı İntikam sitesine bu şekilde mi düştü?
I'm sorry, I... I didn't know your wife's birthday.
Özür dilerim, karının doğumgünü olduğunu bilmiyordum.
Not your wife, not Khaled's ghost.
Ne karına ne Khaled'in hayaletine.
Your wife Dana... she's still at Betty Ford?
Karın Dana, hâlâ Betty Ford'da mı?
You know, I've been married long enough to know it's not the greatest idea in the world to compare your wife to a horse, but she does remind me of you.
Bir at ile eşimi karşılaştırmanın dünyadaki en harika fikir olmadığını bilecek kadar uzun süredir evliyim ama gerçekten de bana seni hatırlatıyor.
It's a mistake. Would you like for us to talk to your wife about the details of the case?
- Karınızla davanın detaylarını konuşmamızı ister misiniz?
Sara Fisher, wife of your Vic... - Yeah.
- Sara Fisher, sizin kurbanın karısı.
They'll put a bullet through your head and send your wife the bill for the ammunition.
Kurşunu başınıza sıkar kurşunun parasını karınızdan isterler.
They got an inside line to the Manhattan Project, and you, you got your wife's family out of Europe.
Manhattan Projesi'nde onların da bir adamı ve siz... karınızın ailesini Avrupa'dan kurtardınız.
The Perlmans are your wife's cousins?
Perlmanlar karınızın kuzenleri miydi?
I mean, it's one thing to hear it from Victor, but your wife assured me you couldn't wait to start making me some money.
Victor'dan duymak bir yana, eşin bana para kazanmak için sabırsızlandığını söyledi.
- You assumed that at the party, and I never corrected you. - She's not your wife?
- Karın değil mi?
It didn't talk about your boyfriend's wife time-traveling back from the past, but close enough.
Erkek arkadaşların karılarının zamanda yolculuk yapıp geri dönmeleri durumunda yapılacaklardan bahsetmiyor ama hemen hemen aynı şeyler.
Dude, why are you going to your ex-wife's engagement party at all?
Hem sen niye eski eşinin nişanına gidiyorsun ki?
You can't live in your ex-wife's basement anymore.
Eski eşinin bodrumunda yaşayamazsın artık.
So... you, your wife and your staff... they've all been in her proximity?
- Evet. Nereye varmaya çalışıyorsun?
That's what happens when your wife gets brutally murdered in your own home.
Kendi evinde karın zalimce öldürülürse böyle olur.
- I can't keep living in a house filled with your wife's things.
Eşinin hatıraları olan evde yaşamak istemiyorum.
Where's your wife?
Karın nerde?
Where's your wife? Tatsu?
Karın nerede?
She's still your wife.
O hala senin karın.
- She's your wife.
- İyi.
I-I didn't know your wife's birthday.
Karının doğumgünü olduğunu bilmiyordum.
Your wife's got a way with horses.
Karın atlarla birlikte kendinden geçiyor.
Supposedly, he had a wife, who by all accounts matches your description.
Sözde bir karısı vardı. Tüm tariflere göre sizle uyuşuyor.
Just looks like your wife's in the Lower Garden.
Karın Lower Garden'da yaşıyor gibi görünüyor.
Your wife's blood-alcohol level was twice the legal limit.
Eşinizin kanındaki alkol düzeyi yasal sınırın iki katı.
your phone 169
your honor 7894
your hat 64
your own 34
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your name 485
your sister 409
your honor 7894
your hat 64
your own 34
your full name 16
your teacher 17
your best friend 68
your ex 322
your name 485
your sister 409
your tea 43
your majesty 3240
your mum 57
your mother 885
your old man 28
your mom 327
your dad 423
your highness 1544
your point being 45
your brother 593
your majesty 3240
your mum 57
your mother 885
your old man 28
your mom 327
your dad 423
your highness 1544
your point being 45
your brother 593
your mind 60
your mother is dead 28
your call 269
your heart 112
your face 246
your friend 527
your father called 16
your voice 78
your lunch 18
your wedding 23
your mother is dead 28
your call 269
your heart 112
your face 246
your friend 527
your father called 16
your voice 78
your lunch 18
your wedding 23