Yusef's traducir turco
59 traducción paralela
Yusef Salaam didn't make taped statements, but police say he verbally admitted beating the female jogger with a lead pipe while others climbed on top of her.
Yusef Salaam kayda alınmış bir itirafta bulunmadı ama polise göre diğerleri koşucunun üzerine çıkarken kadına kurşun boruyla vurduğunu sözlü olarak kabul etti.
Yusef, please wash Maryam's hands
Yusuf? Efendim. Meryem'in ellerini yıkar mısın?
"Hey, people, Yusef can see, my Yusef's eyes can see!"
"Hey, millet Yusuf görebiliyor, Yusuf'umun gözleri görebiliyor!"
Yusef, what are you doing with your life?
Yusuf, hayatını ne hale getirmeye çalışıyorsun?
Okay, I was 15, and it was in an alley behind my parents'house in Upper St. Claire with a boy named Johnny Yusef.
Pekâlâ, 15 yaşındaydım ve St. Claire'nin yukarısında evimizin arkasındaki ara sokakta Johnny Yusef adında bir oğlanlaydı.
Vesper's boyfriend, Yusef Kabira, the one who was abducted in Morocco, the one she was trying to save.
Vesper'ın sevgilisi Yusuf Kabira Fas'ta kaçırılmıştı. Kız onu kurtarmaya çalışıyordu.
It's bad enough that yusef thought you were my partner.
Yusef'in partnerim olduğunu sanmasından bile daha kötü.
YUSEF Yeah, it's crazy.
Evet. Çılgın bir yer.
So Yusef, are you a punk too?
Yusuf, sen de punk mısın?
- Yusef's gone.
- Yusef gitmiş.
Fariq Yusef's official title at the consulate is Head of Security.
Fariq Yusef'in konsolosluktaki sıfatı güvenlik şefi.
Yeah, except that Fariq Yusef isn't the killer.
Fariq Yusef'in katil oluşu dışında...
Okay, so Amir and Yusef take a tour of Lower Manhattan.
Yani Amir ve Yusef, Aşağı Manhattan'da bir tur attılar ve aynı gece ilerleyen saatlerde karısını aradı.
Maybe he's not Yusef Afzal.
Belki de o, Yusuf Afzal değildir.
We could run Yusef's DNA, see if he's in the SOCOM database.
Yusuf'un DNA'sını, o olup olmadığını anlamak için SOCOM veritanında aratabiliriz.
Either he was a sleeper way below the radar or Yusef has more secrets than we realize.
Ya radara yakalanmayacak kadar uyuyan ajanlardan,... ya da farkettiğimizden de öte sırları olan biri Yusuf.
Can we help you carry Yusef's stuff to your car?
Yusuf'un eşyalarını arabanıza götürmenizde yardımcı olabilir miyiz?
We are investigating Yusef's murder.
Yusuf'un cinayetini araştırıyoruz.
Can you tell me about Yusef's background?
Yusuf'un geçmişinden bahsedebilir misin?
Yusef is not a closet radical or a militant, if that's what you're thinking.
Düşündüğünüz, Yusuf'un radikal ya da militan olduğuysa,... yanılıyorsunuz.
The police report says that you were working the night of Yusef's death.
Polis Raporu'na göre, Yusuf'un öldüğü gece çalışıyormuşsun?
This is the residue Rose got off Yusef's body, blown up.
Rose'un, Yusuf'un cesedinden çıkardığı kimyasal kalıntı.
Yusef Afzal. He's not one of ours.
Bizim hedeflerimizden biri değil.
And what's the connection to Yusef?
Ve bunların Yusuf'la olan bağlantısı nedir?
Maybe someone should tell Yusef Afzal it's not Halloween.
Belki de biri Yusuf Afzal'a Cadılar Bayramı olmadığını söylemeli.
According to Overwatch, Yusef Afzal just entered the south entrance of Calwest Hospital.
İleri Takip'e göre Yusuf Afzal Calwest Hastanesinin güney kapısından girdi.
I was the one reaching for Yusef's head.
- Yusef'in kafasının icabına bakan bendim.
He refused, it got deadly, then he came up with the brilliant idea of going to the morgue and stealing Yusef's body.
Reddedince sonu ölüm oldu. Adamın aklına morga girip Yusef'in bedenini çalmak gibi harika bir fikir geldi.
As you recall, Jake Varley and Wendell Hertz murdered hospital employee Yusef Afzal while trying to gain access to the Nuclear Medicine department.
Sizin de hatırlayacağınız gibi, Jake Varley ve Wendell Hertz hastane görevlisi Yusef Afzal'i Nükleer Tıp bölümüne girmeye çalışırken öldürmüşlerdi.
Yusef you'll get another opportunity. It's your call.
Bir fırsatın daha olabilir, senin seçimin..?
Yusef that is very hurtful.
Yusef çok kırıcısın.
And it was very hard to imagine why anybody would make up something that not only incriminates them but is full of details that sound like they actually happened. It got to one point where they pulled me, Yusef, and Antron in the conference room. Santana Jr. :
Sadece suçlu olduklarını göstermekle kalmayıp sanki gerçekten yaşanmış gibi ayrıntılarla dolu bir şeyi uydurmuş olduklarını düşünmek çok zordu.
Then this village elder named Yusef Khan granted me what's called Lokhay.
Sonra köyün yaşlılarından Yusuf Han bana "Lokhay" dedikleri şeyi verdi.
Yusef works at a Laundromat on Pico.
Amcasından başlayayım. Yusuf, Pico'daki bir çamaşırhanede çalışıyor.
I'll have Kensi and Deeks check out Yusef and Amir's apartment.
Kensi ve Deeks'i Yusuf'la Emir'in evine göndereceğim.
Yusef's all set.
- Yusuf yerleşti.
Yusef, there's no easy way to say this.
Yusuf, bunu söylemenin kolay bir yolu yok.
They knew each other, Yusef.
Tanışıyorlarmış Yusuf.
Let's get Nicole and Yusef in the same room.
Nicole'la Yusuf'u bir araya getirelim.
That's the address of the Laundromat where they tried to kill Yusef.
Bu, Yusuf'u öldürmeye çalıştıkları çamaşırhanenin adresi.
Yusef, where's the guard?
Yusuf, koruma nerede?
Yusef did nothing wrong.
Yusuf yanlış bir şey yapmadı.
Yusef Ryder.
Yusef Ryder ile tanışın.
Manager said that Yusef checked in two days ago, using an assumed identity.
Yönetici, Yusef'un iki gün önce geldiğini söyledi. Sahte isim kullanmış.
It's Yusef Komunyakaa from his delicate and heart-wrenching poem Jasmine.
Yusef Komunyakaa'nın hassas ve yürek dağlayıcı şiiri Yasemin'den.
You want to see Yusef, let's go.
Yusef'ı mı görmek istiyordun?
Your uncle Yusef is not making life easy for me, or for his wife.
Amcan Yusef benim için de karısı için de işleri kolaylaştırmıyor.
I met Yusef's nephew today, Hamid.
Bugün Yusef'in yeğeniyle buluştum, Hamid ile.
They believe those numbers are conduits through which Yusef Attar is fundraising and recruiting in the UK.
Bu aramaların Yusef Attar'ın İngiltere'de kurduğu bağış toplama ve iletişim ağıyla ilgili olduklarına inanıyorlar.
I was trying to find Yusef.
Yusef'i bulmaya çalışıyordum.
Can you give it to Yusef's nephew, the one you met?
Yusef'in yeğenine verir misin? Tanıştığın çocuğa.