Z's traducir turco
484,884 traducción paralela
I just want you to know that Dad's got 48 hours left to live and it's all your fault!
Babamızın 48 saatten az süresi kaldığını söylemek için aradım ve bunların hepsi senin suçun.
Which means there's gonna be a lot of'em left alone, hanging upside down, all by themselves, waiting to die...
Bu demek oluyor ki birçoğu yalnız başına kalacak baş aşağı asılıp, bir başlarına ölümü bekleyerek...
It's one monkey in a vast and hostile jungle, and the only person with a clue how to trap and track it has been shot.
Uçsuz bucaksız ve düşman dolu bir ormanda tek bir maymun ve onu nasıl takip edip tuzağa düşüreceğini bilen tek kişi vuruldu.
The heat we picked up is from its battery, so we just wasted our time.
- Yakaladığımız ısının kaynağı bunun pili... -... yani vaktimizi boşa harcadık.
Now, if we've contracted the virus, we can't risk going down before we find the fruit.
Eğer virüsle temas ettiysek, meyveyi bulmadan önce hastalanmayı göze alamayız. Biz ölürsek, sayısız kişi ölür.
Now we just need to crush'em, boil it and get Uncle Toby's homemade jungle juice into this fella.
Yapmamız gereken onları ezmek, kaynatmak ve Toby Amca'nın ev yapımı orman suyunu bu elemana içirmek.
I got an idea how we can calculate the tree's resonant frequency.
Ağacın titreşim frekansını nasıl hesaplayacağımız konusunda bir fikrim var.
It's a harmless tomato hornworm.
Bu zararsız bir boynuzlu domates kurdu.
Don't mind the tiny man flying through the middle of no man's land!
Tarafsız bölgede uçuşan minik adama aldırış etmeyin.
Apart from being incredibly stupid, you are just so predictable.
Aşırı aptal olmanızın dışında çok da tahmin edilebilirsiniz.
- Yes, and it's very dangerous so we need to keep our distance.
- Evet, hem de çok tehlikeli o yüzden gemiye yaklaşmamalıyız.
We gotta make a time jump.
Zaman sıçraması yapmalıyız.
- That we have to do whatever it takes to keep the Spear out of the Legion's hands.
Mızrağın Legion'ın eline geçmesini engellemek için her şeyi yapmalıyız.
You want us to time jump together again?
Yine mi beraber zaman sıçraması yapmamızı istiyorsun?
We won't be time jumping together.
Beraber zaman sıçraması yapmayacağız.
You ready?
Hazır mısınız?
It seems the disruption you created in 1916 was just the start.
Görünüşe göre 1916'da yarattığınız bozulma sadece başlangıçmış.
Okay, so, you just want us to play wingman to the Terminator over there?
Yani şuradaki Terminatör'ün yancısı olmamızı mı istiyorsunuz? Peki sen?
Let's go get your sister back.
gidip kız kardeşini getirelim.
Well, that's not troubling at all.
Bu hiç de rahatsız edici değil.
Got a comment?
Yorum yapacak mısınız?
he hired us himself to dig up some dirt on him and try and get him off the streets. And whatever he's up to with Capone... it's way worse than tax evasion. Yeah.
Onun hakkında bilgi toplamamızı ve sokaklardan temizlememizi istedi.
Right now, it's like that moment where... where Dorothy pulls back the curtain, and she sees the Wizard for who he truly is :
Şimdiyse, geldiğimiz nokta... Dorothy'nin perdeyi kaldırdığı ve Büyücünün gerçekte kim olduğunu gördüğü andayız :
We are in a little bit of a time-crunch.
Zamanımız biraz kısıtlı da.
First, we stop Capone, and then we worry about what Flynn wants with him and everything else.
İlk olarak Capone'u durduracağız, ondan sonra da Flynn'in ne istediğini çözmeye çalışırız.
You're from the bureau, then? Is that what this is?
O zaman bürodan mısınız?
No matter how hard it is to do, you have to do what's right.
Bunu yapmak ne kadar zor olursa olsun, doğru olanı yapmanız gerekiyor.
I insulted Frank's sister.
Frank'in kız kardeşine hakaret etmiştim.
I'm gonna tell him that I was propositioned by a client for some shady deal that's technically illegal but would make us a fortune.
Bir müşteri şaibeli bir iş için ahlaksız teklifte bulundu hukuka uygun değil ama bu işten çok para kırabiliriz diyeceğim.
"Let's leave our cell phones at home so nobody bugs us."
"Telefonlarımızı evde bırakalım, kimseyle uğraşmayalım."
Yeah, well, I was hoping we could get to know each other a little better outside of the office.
Ofis dışında birbirimizi biraz daha iyi tanımalıyız diye umuyordum.
Now, Mr. Pewterschmidt, your vision will be impaired for a few weeks while you recover.
Bay Pewterschmidt, Birkaç hafta içinde görmeniz... düzelene kadar sıkıntı yaşayacaksınız.
Well, I'd love to help you, Daddy, but Stewie's just been so fussy lately.
Sana seve seve yardımcı olurdum babacığım. ama Stewie son zamanlarda çok mızmız.
As soon as he comes out, we spray this right in his eyes.
Dışarı çıkar çıkmaz, Bunu gözlerine sıkacağız.
Last night, I had a dream that you were an exotic French dancer, and you stole all my money.
Dün gece bir rüya gördüm. Egzotik bir Fransız danscısıydın ve tüm paramı çalıyordun. Wow.
Oh, my God, he's kicking our asses.
Aman Tanrım! Bizim kıçımızı tekmeliyor.
That's good.
Bunu yapacağız.
You have one week to honor us with a precious human life, or you and all your human brothers will boil in a pool of liquefied flesh.
Bizi insan hayatıyla onurlandırman için 1 haftan var ya da sen ve insan arkadaşların kızarmış et havuzunda kaynayacaksınız.
Doesn't it just look like we're... we're meant to be together?
Birbirimiz için yaratılmışız gibi durmuyor mu?
Every once in a while, we actually have to do our jobs around here, you know what I'm saying?
Ara sıra buradaki gerçek işimizi yapmak zorundayız, demek istediğimi anladın mı?
Once he held my sister's baby.
Bir keresinde kız kardeşimin çocuğunu tutuyordu.
Oh, you got to be kidding me.
Oh, dalga geçiyor olmalısınız.
How are we supposed to get Jeff's bodily samples in time now?
Zamanında Jeff'in vücut numunelerini nasıl alacağız şimdi?
Yeah, it's nearly impossible to have any influence on a preteen girl these days.
O yaştaki ergen kızları bu günlerde etkilemek neredeyse imkansız.
You shouldn't talk about people that way because you could hurt their feelings.
İnsanlarla bu şekilde konuşmamalısınız çünkü onları incitebilirsiniz.
I have a daughter who's getting teased a little at school, heh.
Okulda zorbalığa uğrayan bir kızım var, heh.
I can't believe that Carl Lingus didn't even come to his own daughter's funeral.
Carl Lingus'un kendi kızının cenazesine gelmediğine inanamıyorum.
Okay, Jeff, here's the deal.
Pekala, Jeff. Antlaşmamız şöyle...
It's relentless, it's in your face, and it's all centered around a family unit so everybody can relate to it.
Acımasız, Tam yüzünde, ve konusu aile ortamı olduğu için herkes bağlantı kurabiliyor.
We've all seen Jeff, the galaxy's most outrageous new comedy star, but now, we talk to Sammy...
Hepimiz Jeff'i görmüşüzdür, galaksinin en rezil komedyeni, ama şimdi, Sammy ile konuşacağız.
Well, that's all the show we got!
Pekala, programımızın sonuna geldik.