Zam traducir turco
3,819 traducción paralela
I lost my memory.
Hafızamı yitirdim.
I lost my memory... remember?
Hafızamı kaybetmiştim. Hatırladınız mı?
how do I remember this?
Hafızamı kaybettiysem bunu nasıl hatırlıyorum.
If memory serves me, it was Mr. Kapeniak who wrote it.
Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, yazan Bay Kapeniak'tı.
I'll raise your salary.
Maaşına zam yapacağım.
Dad, why did you raise José's salary.
Baba, José'nın maaşına neden zam yaptın?
- Good, because if a single vessel Leaves this harbor without my say-so, You'll be court-martialed.
- Güzel, çünkü tek bir tekne bile benim rızam olmadan bu limandan ayrılırsa askeri mahkemeye çıkartılırsınız.
I got attacked by a dark spirit, and I lost my memory for a little while.
Bir karanlık ruh bana saldırdı ve bir süreliğine hafızamı kaybettim.
I opened a spirit portal at the South Pole, but then Unalaq turned out to be a bad guy and wanted to take control of the South, so I sort of started a civil war, but when I went to find some help, I was attacked by my cousins and then by a giant, dark spirit, and then I forgot who I was, and then I met the first Avatar, and then I realized I shouldn't have opened the portal in the first place, and now I need to close it again!
Güney Kutbu'nda bir Ruh Portalı açtım fakat daha sonra Unalaq kötü bir adama dönüştü ve Güney'in kontrolünü eline almak istedi böylece bir nevi iç savaşa neden olmuş oldum fakat ben biraz yardım aramak için yola çıkmışken önce kuzenlerim, daha sonra da dev bir karanlık ruh bana saldırdı bunun ardından hafızamı kaybettim ve sonra ilk Avatar'la tanıştım en sonunda fark ettim ki Portal'ı hiç açmamam gerekiyordu ve şu anda onu tekrar kapatmam gerekiyor.
Measles, mumps, rubella.
Kızamık, kabakulak, kızamıkçık.
If I were you, I'd give him a raise and take him out to dinner and a show.
Yerinde olsam, maaşına zam yapıp, onu yemeğe, bir şova falan götürürdüm.
Your mother and I can't bless this engagement, and without our consent, marriage isn't an option.
Annenle bu nişanı takdis edemeyiz ve rızamız olmadan evlilik bir seçenek değil.
I suppose you want my blessing, so you can marry them?
- Sanırsam onları evlendirmek için rızamı istiyorsunuz?
Yeah, you see, you talk to people about freedom and justice, they don't listen, but put their bus fare up by a penny, that they care about.
Evet, biliyorsun, insanlara özgürlük ve adaletten bahsettiğinde dinlemiyorlar ama otobüs ücretine bir kuruş zam yapılmasını umursuyorlar.
Retracing our steps might jar loose fragments of memory.
Yaptığım şeyleri tekrar yapmak hafızamı tazeleyebilir.
I'm inside the penumbra of memory, Detective.
Hafızam yavaş yavaş yerine geliyor, Dedektif.
My memory's a little foggy.
- Hafızam biraz bulanık.
- And no raises, so don't ask. [laughter]
Ve zam yok, lütfen istemeyin. - Karen, biraz konuşabilir miyiz?
Oh, damn, I'm sorry.
Böyle bir arızam var.
My memory is gone.
Hafızam gitti.
He's not ready to increase the rates of your opium.
Afyona zam yapmanız onu memnun etmedi.
Does that mean you'll increase rates 300 %?
Yani % 300 zam mı yapacaksın?
Oh, not against my will.
Rızam olmadan değil.
I didn't leave my short-term memory at Coachella.
Kısa dönem hafızamı Coachella'da bırakmadım.
Don't believe I can recreate one of my own murders from memory?
Sence cinayetlerimden birini hafızamı kullanarak yeniden işleyemez miyim?
I haven't practiced medicine for some time, but fortunately for you, I have a very good memory. Please.
Bir süredir hekimlik yapmıyorum fakat şansınıza, hafızam çok iyidir.
Perhaps not so good a memory after all.
Belki de hafızam sandığım kadar iyi değildir.
Ask them to give you an increment.
Onlardan zam iste.
Sir, I haven't received a promotion and increment yet.
Efendim, hala terfi ve zam alamadım.
Give yourself a raise.
Kendine zam yap.
No, I've got a very bad memory.
Hayır, çok kötü bir hafızam vardır.
Don't worry, Robbie, Charlie's gonna get a big raise.
Meraklanma, Robbie, Charlie büyük bir zam alacak.
- I'm getting a raise?
- Zam mı alıyorum?
- The cure for polio, mumps, measles,...
- Çocuk felci için, kabakulak için, kızamık için çare...
Manta's son, Aqualad, killed my daughter Artemis without my permission.
Manta'nın oğlu Aqualad, benim rızam olmadan kızım Artemis'i öldürdü.
'Like wondering why my best friend was growing apart from me. 'Like wondering why I was having a secret mental breakdown. 'But whatever.
'Mesela en yakın arkadaşımla neden ayrı büyüdüğümüzü merak ederek''ya da neden gizli zihinsel arızamın olduğunu merak ederek''ama herneyse.çok karışık sanırım.'
Yeah, but my memory's a little shaky ever since you...
Evet, ama hafızam gidip geliyor. Taa senin yaptığın şeyden beri...
When I need to jog my memory, I just jolt my brain like this.
Ne zaman hafızamı geri getirmem gerekse, kafamı böyle sallarım.
I have a memory thing.
Hafızam iyidir.
I so deserve a raise.
Artık zam hak ediyorum.
I have a long memory.
Benim uzun bir hafızam var.
Do I get a raise?
- Zam alacak mıyım?
A sucker born every minute.
Enayilere zam geldi.
( Laughs ) My memory's already starting to go.
Hafızam gidip gelmeye başladı bile.
I can see that you get the highest raise I'm authorized to allow.
Senin en yüksek zamı almabileceğini görüyorum ve buna yetkim de var.
- You're asking for a raise?
- Zam mı istiyorsun?
He came to you against my better judgment to make things right.
Benim hiç rızam almadan işleri düzeltmek için sana geldi.
We don't have en...
Hiç zam... Zamanımız kalmadı hiç!
We want a pay raise!
Biz zam istiyoruz!
We demand a pay raise!
Zam talep ediyoruz!
Well, what...
Ne o zam...