Zany traducir turco
68 traducción paralela
- This is zany, madcap humour.
- Bu acayip, çılgınca bir mizah.
Jim plays the zany bachelor bowler in a new series of'Owzat', with Anneley Brummond-Haye on Mr Softee as his wife...
Jim yeni Owzat dizisinde bekâr bovlingci rolünde Bay Softee'nin üstünde Anneli Drummond-Hay eşi rolünde.
IT'S ALL A BIT ZANY, YOU KNOW A BIT MADCAP FUNSTER.
Biraz tuhaf, biraz zıpır eğlencelik.
Follow the zany antics of our combat surgeons as they cut and stitch their way along the front lines.
Cephede kesip biçerek ilerleyen muharip cerrahlarımızın komik hallerini seyredin.
This is typical of the zany, madcap world of the irresistible kooky funsters.
Dayanılmaz çatlak komedyenlerin maskara dünyasının tipik özelliği.
Zany Janie, winner of this year's trials at Watkins Glen, placed second in 1998 and led at last year's second lap until she went out with gear trouble.
Çılgın Janie, bu yıl Watkins Glen'deki deneme sürüşlerinin birincisi 1998 yılının ikincisi ve geçen sene ikinci turda vites problemi yaşayana kadar yarış lideriydi.
I'm supposed to have a zany fantasy life... but I have never had anything jump out of the woodwork and give milk like that.
Kaçık hayallerle dolu bir hayatım olduğunu biliyorum ama daha önce hiç, bilinmez diyarlardan bir şey önüme düşüp süt vermemişti.
You are totally zany, Nansen!
Sen tamamen aptalsın, Nansen!
Something zany.
Komiğimsi.
I'm looking for something zany.
Komiğimsi bir film olsun.
If she didn't get something zany...
Komik birşey bulamasaydı...
Now, the only antidote to a zany scheme... is an even zanier scheme!
Tuhaf bir planın en iyi panzehiri... daha da tuhaf bir plandır!
Why does it have to be zany?
Neden tuhaf olmak zorunda
All your zany spirits.
Tüm o sevimli ruhlarını.
You ´ re just passing over to all those zany spirits.
Çünkü sevimli ruhların yanına gideceksin.
In the shadow of the eccentric, the charming and the zany terror lurks.
Korku, alışılagelmedik şeylerin gölgesinde gizlenebiliyor.
I'll be filling in for the last hour of The Morning Zoo with my own particular brand of zany antics.
Hayvanat Bahçesi'nde Sabah programının son saatinde sizlere hiç unutmadığım komik maskaralıklarımı anlatarak karşınızda olacağım.
What are you so fucking zany about?
Neden bu kadar mutlusun?
What am I supposed to be, Andre, the zany butler?
Kendimi evin sevimli uşağı André olarak mı tanıtayım?
A zany redhead?
Kızıl saçlı birini arıyorlar.
Zany dance moves, like this.
Soytarı dans hareketleri. Bunun gibi.
We're zany!
Biz Zany'iz!
We'd love to join you and Scooby for another zany adventure but we need to hand in these slips before homeroom.
Bu gülünç macerada sana ve Scooby'ye katıImayı isterdik ama dersten önce bu belgeleri vermemiz gerek.
Does this lead into Zany Town?
- Burası Palyaço Kenti'ne mi çıkıyor?
The glitter found on Ruthie is a match to the glitter found on the Zany Town vest.
Ruthie'nin üzerinde bulduğumuz sim, Palyaço Kenti yeleğindekine uyuyor.
Did you know the glitter found on Ruthie's body came from Zany Town?
Ruthie'nin vücudunda bulunan sim, Palyaço Kenti'nden gelmiş.
Live from the corner of Zany Avenue and Martin Luther King Boulevard, it's The Krusty the Klown Show, with special guest Buck McCoy.
Zany ve Martin Luther King bulvarlarının kesiştiği yerde, özel konuğu Buck McCoy ile Palyaço Krusty'nin canlı yayını başlıyor.
So, instead of pounding Casey like you should, you came up with this zany scheme.
Casey'in ezici üstünlüğü karşısında senin güvendiğin, saçma şeye baksana.
Their zany neighbors, the seals, place a strong second, followed by the perpetually mellow pelicans.
Onların sevimli ve komik komşuları, foklar, ikinci sırada gelir onları, pelikanlar izler.
At one point, I convinced myself that life was all one big, zany sex comedy and you'd switched keys with the lead to use his swinging pad to snare me.
Bir an için, hayatın delidolu bir seks komedisi olduğuna ve beni tavlamak için başoyuncuyla anahtar değiştiğine inanmak istedim.
A bit naturist, a bit zany...
Biraz natürist, biraz saçma.
You've got zany hand lettering everywhere, swash typography to signify elegance, exclamation points, exclamation points, exclamation points.
Her tarafta elle yazılmış tuhaf yazılar, zerafeti belirtmek için çalkantılı tipografi, ünlem işaretleri, ünlem işaretleri, ünlem işaretleri var.
On this unrated DVD we promise you, the viewer, a genuinely wacky, zany and unrated viewing experience.
Bu sansürsüz DVD'de sizlere... yani izleyiciye gerçekten sapıkça ve matrak bir sansürsüz tecrübe sözü veriyoruz.
But the zany twist here is, Ziva's Pacino, and Locke is Barkin. - Might even be biting.
Ama kaderin cilvesine bak ki, burada Ziva Pacino, Locke da Barkin oluyor.
You have some zany moves.
Bu kadar deli dolu numaraların olduğunu bilmiyordum.
The more zany conspiracy theories state that he's been captured by MNU or by another government.
Garip teorilerden birisine göre, ÇUB veya başka bir hükümet tarafından ele geçirilmiş.
Well, zany outfits, circus food.
Üstünü almam lazım.
Gets pretty zany.
Sonra çok aptallaşıyor ama.
Zany, slutty, boozy Cate.
Gülünç, sürtük, alkolik Cate.
How about a girls'night out with zany, slutty, boozy me?
Gülünç, sürtük, alkolik benle kızlar gecesine ne dersin?
Do you think I just have a zany accent for amusement?
Sence sadece eğlence olsun diye mi bu komik aksanla konuşuyorum?
Oh, what, water birth? Isn't it a bit... zany?
Bu biraz saçma değil mi?
And, boy, I am looking forward to bringing my brand of zany energy to those underprivileged students at Malcolm X High School.
Kendi enerjimi Malcom X Lisesi'ndeki imtiyazsız öğrencilere götürmek için sabırsızlanıyorum.
Hermes, is this one of your zany practical jokes?
Hermes, yine eşşek şakası mı yapıyorsun?
Act like a zany when I drive off with you at night and don't bring you back until the next morning?
Gece vakti arabayla seni alıp ertesi sabah getirmediğim hâlde bir budala gibi mi davransaydım?
And pretend that it's not already dead. ( zany grunting )
Bir de ağacın ölü olmadığını varsayalım.
Madam Zany. Secretary in charge of... Celebrations and Ceremonies.
Kutlama ve Törenlerden sorumlu sekreter Bayan Zany.
All the zany adventures we've had.
Acayip maceralar yaşadık sizinle.
In the movies, it's zany...
Telefon sinyali ararken yuvarlandım.
Zany, huh?
Çok komik değil mi?
"Oh, you're so zany."
"Maskaraya dönmüşsün."