Zebras traducir turco
218 traducción paralela
Well, they're like zebras.
Zebraya benzer.
What a tremendous herd of zebras.
Ne büyük bir zebra sürüsü.
See those zebras over there?
Şuradaki zebraları görüyor musun?
- To me, they're zebras.
- Benim için, onlar zebra.
As a matter of fact, on our last safari, he was trampled by zebras. Oh?
Aslında, son safarimizde, bir zebra tarafından tepelendi.
I went over and I watch the zebras, because they only takes a few seconds.
Zebralari izledim, onlarinki sadece 30 saniye surdu.
I had this fascination for the zebras...
Zebralar beni daima etkilemiştir.
Butterflies, termites, zebras, all these animals, and many more, use telepathy to transmit orders and relay information.
Kelebekler... Termitler, zebralar... Tüm bu hayvanlar ve daha fazlası bilgi göndermek ve isteklerini iletmek için telepati kullanmaktadır.
We come from San Francisco With a carload of zebras
San Francisco'dan bir kamyon dolusu zebra ile geliyoruz.
It sticks close to the zebras.
Zebraların yakınında takılıyor.
Zebras?
Zebralar mı?
We saw elephants and rhinos and zebras and lions and vultures.
Filler ve gergedanlar ve zebralar ve filler ve akbabalar gördük.
Like living streams and rivers, the herds, accompanied by zebras and gazelles, flow toward the north and west, drawn by the ancient promise of water and grass.
Ceylanların ve zebraların da eşlik ettiği sürüler adeta yaşayan nehirler gibi su ve besin vaadiyle kuzeye ve batıya akıyor.
Like privileged cousins of the migrating herds outside, wildebeests and zebras within the crater walls... need only wander from pasture to pasture.
Sanki dışarıda göç eden sürülerin ayrıcalıklı kuzenleriymiş gibi kraterin sınırları içindeki zebra ve öküz başlı Afrika antilobu sürülerinin tek yapması gereken şey, bir otlaktan diğer birine geçmektir.
Zebras cluster together in a tangle of stripes, confusing to predators.
Zebralar, yırtıcıların akıllarını karıştırmak için, bir arada durup bir çizgi yumağını andırırlar.
Fixed fights, doped horses... crooked fucking zebras, locked-in point spreads.
Şikeli dövüşler, uyuşturulan atlar... rüşvet alan hakemler, her tür hile hurda.
For zebras.
Zebralar için.
" What, zebras?
" Ne, zebra mı?
Bunch of zebras closed down the thruway about an hour ago.
Bir saat önce bir grup zebra transit karayolunu kapattı.
It's only lions eating zebras.
Aslanlar zebra yiyor sadece.
The biggest in the world, still eaten.
Dünyanın en büyük zebrası, hala yeniyor.
Where you come from... zebras marry zebras and leopards marry leopards.
Senin geldiğin yerde... zebralar zebralarla ve leoparlar leoparlarla evlenir.
Adult zebras also have a vicious kick which could break a crocodile's jaw.
Yetişkin bir zebra timsahın çenesini kıracak kadar sert çifte atabilir.
At any time the zebras can be ambushed by frightening power... and lightening speed.
Ya korkunç bir güçle ya da inanılmaz bir hızla.
- We saw the zebras mating!
- Zebraların çiftleşmesini gördük!
You've got a nose for sniffing out zebras.
Burnun zebra kokusunu iyi alıyor.
I hear hoof beats, but I haven't seen zebras.
Dereyi görmeden paçayı sıvamayalım.
May be some zebras you haven't considered.
Düşünmediğin garip şeyler olabilir.
My people were the white man's nigger when yours were still chasing zebras.
Siz Afrika'da zebra kovalarken, biz beyaz adamın zencisiydik.
Zebras, down there.
Şurada zebralar var!
But... I like zebras.
Ama... ben zebraları severim.
- "But I like zebras."
- "Ama ben zebraları severim."
But the zebras vetoed it.
Ama zebralar veto etmişler.
Check the labs and start hunting for zebras.
Sonuçlara bak ve sebebini bulmaya çalış.
... "Zebras in America". OK?
"Zebralar Amerika" da. "
It's a classic fish-out-of-water story, except it's not fish it's, uh, zebras... out of water.
Bildiğimiz sudan çıkmış balık öyküsü, ancak bu defa sudan çıkan, balık değil zebralar.
- Zebras don't live in water, but I understand.
- Zebralar suda yaşamaz, ama anladım.
The zebras aren't in the water. It's like Splash.
Zebralar suda yaşamaz. "Splash" gibi.
And zebras hated us because of our human upper bodies.
Zebralar da nefret eder, üstümüz insan olduğu için.
Especially for zebras who are used to living in fields, not houses.
SENTOR " A HAYIR! Özellikle de evlerde değil, çayirlarda yaşamaya alişkin zebralar için.
Zebras in America!
Zebralar Amerika'da.
The American State Department has confirmed that Gordon Brody creator of the animated series Zebras in America creator of the series, Zebras in America were taken hostage while vacationing in the Thar Desert.
Dışişleri Bakanlığı da doğruladı, Gordon Brody, "Zebralar Amerika'da" çizgi dizisinin yaratıcısı... Zebralar Amerika'da " çizgi dizisinin Pakistan-Hindistan arasında rehin alındı.
With all kinds of animals like elephants and tigers and zebras, and my zoo would also have birds like a peacock.
Filler, kaplanlar, zebralar da dâhil her türlü hayvanım olsun, tavus kuşu gibi kuşlarım da olsun isterim.
I want to shoot a lion in the face, fight Muhammad Ali... and ride in a convertible with two happy zebras.
Bir aslanın suratına ateş etmek, Muhammed Ali ile dövüşmek ve iki mutlu zebra ile üstü açık araba sürmek istiyorum.
In other words, if you hear hoof beats, you just go ahead and think horsies, not zebras.
Başka bir deyişle, eğer toynak sesi duyuyorsan, aklına atlar gelmeli, zebralar değil.
These are the zebras, these are the lions.
Bunlar zebra, bunlar da aslan.
They look for horses, not zebras.
Atları arıyorlar, zebraları değil.
Ten zebras bit my cockatoo. It's a mnemonic : T-Z-B-M-C.
On zürafa papağanımı ısırdı Sana hatırlatır.
He always used to say "When you hear hooves, think horses, not zebras."
O bana her zaman. "Eğer toynak sesi duyarsan atları düşün, zebraları değil." derdi.
Zebras.
Zebralar.
The Black Panthers become the Zebras... and membership will double.
"Kara Panterler", "Zebralar" a dönüşebilir böylece üyeler ikiye katlanır.