Zooms traducir turco
30 traducción paralela
The camera zooms in.
Kamera yakınlaşır.
everything I had cut in order to tidy up, and that said better than all the rest what I saw in that moment, why I held it at arms length, at zooms length, until its last twenty-fourth of a second.
derleyip toplamak için kestigim hersey ; ve o anda göze görünenler içinde en iyi duranlara yönelmek, son yirmidörtte bir saniyesine kadar, kol mesafesinde, zoom mesafesinde kalmak, nafile...
Low angles, zooms and pans and it's the same ugly three children in every Goddamn shot.
Düşük açılar, zumlar, kamera döndürmeler ve her lanet olası kayıtta aynı üç çirkin çocuk.
" Orange Fruities and Zooms, throw the Zooms!
" Portakallı-Buz'ları ve Roket-Buz'ları, Roket-Buz'ları fırlatın!
... on a dolly so that it zooms real fast.r
... bir roket koymak ve hızIa iIerIetmekti.
"The violent use of quick zooms " brings to mind amateur films. "
"Hızlı zumların zorlama kullanımı amatör filmleri çağrıştırıyor."
There's the young kid that zooms around in here.
Buralarda dolanan genç bir çocuk vardı.
So you throw the apple... and itjust zooms away faster and fasterwith time.
Yani elmayı fırlatıyorsunuz... ve zamanla daha da hızlı bir şekilde uzaklaşıyor.
Life zooms past us at the speed of light.
Hayat, ışık hızıyla geçiyor.
A person who zooms.
Zumlayan kimse.
( CAMERA ZOOMS ) There's someone down there.
Orada birileri var.
Don't be absurd, but what do dogs do when a car zooms off?
Salaklaşma, ama araba size yaklaşırken köpek ne yapıyordu?
And on missions, you know, you can still show off your zooms.
Görevlerde de sen yine şu şeyini yaparsın zumlarını.
And because Altman used zooms and long lenses, actors weren't even sure if they were on camera or not.
Altman zum yaptığı ve ırak mercek kullandığı için oyuncular filme alınıp alınmadıklarını fark etmez.
Zooms, freezes, close-ups, dramatic fragments of fear and rage, and realization.
Zumlar, donmuş kareler, yakın çekimler korku, öfke ve farkına varmanın dramatik kareleri.
It zooms out right in front of us, almost hits us.
Bi anda ortaya çıktı nerdeyse çarpıyordu
Something zooms up...
Bir şey yakınlaşıyor.
At the last minute, your father zooms off to speak to a bunch of swooning Jungian analysts is taos.
Son dakikada babanız Taos'taki Jung Psikanalizcileriyle konuşmaya gider.
But I forbid you from filming it with your overhead camera that zooms in on whoever's being the loudest.
Ama en çok bağırana yakın çekim yapan tepedeki kameranın kaydetmesini yasaklıyorum.
And you can see Rhys is struck by this kid who comes in and has all this knowledge and these zooms we added in in post to try to connect them in a deeper way.
Gördüğünüz gibi Rhys çıkagelen ve bir sürü bilgiye sahip bu çocuğa hayran kalıyor. Aralarında daha derin bir bağ kurmak için post prodüksiyonda bu zumları ekledik.
This thing zooms like nobody's business.
Bu şey acayip zoom yapabiliyor.
- Zooms. - Want to get out of this house?
Bu evden gitmek mi istiyorsun?
Dude, look at this zoom, man! This zooms in hella deep.
Olum, zuma bak lan, çok fena.
Um... It's what people use to get a closer look at what... everybody zooms in.
Um... bu insanların yakından görmelerini sağlıyor şeyleri herkes yakınlaştırır.
Camera zooms in.
Kamera yaklaşıyor.
Yeah, you wanna get some Nike Zooms or some Dunks.
Evet, Nike Zooms ya da Dunks alırsın.