Zum traducir turco
210 traducción paralela
Francesco da Pisa, who raped two thousand nuns the Count Zum Felsenstein whose virility doubled the Silesian population.
İki bin rahibeye tecavüz eden Francesco da Pisa, mertliği Silezya nüfusunu iki misline çıkaran Kont Zum Felsenstein.
- Keine Ahnung. - Ich sehe das Ding zum ersten Mal.
- Bilmiyorum, bunu ilk defa gördüm.
I can only drink two bottles of beer.
İki biraya zum olurum aslında.
♪ Hot-headed Florence Zoom, zoom, da-ditty
Ateşli Florence Zum, zum, da-di-di
In the village, there's a gasthaus called Zum Wilden Hirsch.
Köyde, Zum Wilden Hirsch adında bir han var.
How do you know about all these things, Zum Wilden Hirsch and the shed?
Bütün bunları, Zum Wilden Hirsch'i ve odunluğu nereden biliyorsun?
You have a cousin called Heidi who works in Zum Wilden Hirsch.
Zum Wilden Hirsch'te çalışan Heidi adında bir kuzenin var.
Zoom in on me.
Bana zum yap.
No, don't follow me, and don't zoom in on me.
Hayır, beni izleme. Bana zum yapma.
First I'd like to see one of the separate patches of green at 1,000.
Öncelikle şu yeşil parçalardan birine 1000 zum ile bakmak istiyorum.
Microscan doesn't go any higher.
Mikro tarama daha fazla zum yapamaz.
" Zoom.
"Zum"
Bananas!
Zum!
Nanaba, Nanaba, Nanaba...
Zum, Zum, Zum...
A zoom lens
Zum objektifi.
Now I zoom in...
Şimdi zum yapıyorum...
Over here is your TV camera, with 1 00-to-1 zoom lens.
TV kameran burada, 1 00'den 1'e zum mercekli.
Try the zoom.
Zum yapmaya çalış.
Zoom, right.
Zum, doğru.
To the pan of the supplies boxes..
Destek paketlerine zum yaparız...
Listen, let's just take one "zoom" at a time.
Dinle. Bir kerede yalnız bir "zum" yapalım.
So, what I want to do is zoom in, do a slow zoom into the puddle of blood...
Tamam, zum istiyorum. Kan gölüne yavaş bir zum.
Start with the 5k through the window... and run stingers for three blondes into the living room.
Pencereden 5k ile gir, oturma odasında üç sarışına doğru zum yap.
Next week, we put in zoom peepholes and chin rests.
Önümüzdeki hafta, deliklere zum koyacağız, altlarına da çene dinlendirme yeri
- Zoom in to the left.
- Sola zum yap.
- Zooming in.
- Zum yapıyorum.
Wait wait wait, zoom into a close up of my face when I do that.
Bunu yaparken zum yapıp yüzümü yakından al. Hazır mısın?
So you can get za big men, and lure them into your den of zoom-zoom.
Büyük adamları tavlamak için, Onları zum zumlarınla cezbetmek için...
Zoom.
Zum yap.
Zoom.
Zum.
- Do you mind if I focus?
- Zum yapsam olur mu?
But it doesn't say zoom on the sticker.
- Yapıştırmada zum yazmıyor.
Can you zoom in?
Zum yapsana.
Don't move. I gotta get the focus.
Zum yapmam lâzım.
Zum wohl
- Şerefe!
The use of the zoom lens is interesting... ... because you'd never think to use a zoom lens in the past.
Çünkü geçmişte zum merceği kullanmak hic düsünülmez.
the zoom lens flattens it out like the 1 8th-century painting.
Zum merceği görüntüyü 1 8.yy tablosu gibi düzleştirir.
Then zoom out, slowly.
Sonra, geri zum, yavaşça.
ID'd as Adam Brower, so enlarge Red.
Adı Adam Brower. Kırmızılı'ya zum yap.
Why don't you zoom in on that?
Şuna zum yapsana.
All right, zoom in on those back tires
Tamam. Arka lastiklere zum yap.
This is your focus, and this is your zoom.
Bu netlik ayarı, bu da zum.
Zoom in a little bit.
Birazcık zum yap.
That's her.
Bu kıza zum yapıyor. Bu o.
And zooming in to 17, 24, 9.
Ve 17, 24, 9'a zum yapıyorum
Wait the guy zoom in on him.
Dur adama zum yap.
Tyler, push in on that building.
Tyler, şu binaya zum yap.
Blow up.
- Cinayeti Gördüm. - Zum yapmamı istemiyor musun?
He took it back in time.
Zum merceğinin kullanılması ilginç.
[People chattering]
Zum yap.
Can you zoom in?
Zum yapabilir misin?