Žena traducir turco
43 traducción paralela
This is a very serious business for Madam Zena.
Bu Madam Zena için çok ciddi bir iş.
You didn't tell me it was Zena the goddamn fortune teller.
Bana kahrolası falcı Zena olduğunu söylememiştin.
A hundred bucks for Madam Zena.
Madam Zena'ya yüz dolar.
Did you give it to her?
Hepsini Zena'ya mı verdin?
Zena and Aran are waiting for Alexandra.
Zena ve Aran, Alexandra'yı bekliyor. - Hayır.
My God, in one scene they've got Sky, Zena and Slate.
Tanrım, tek bir sahnede Sky, Zena ve Slate bir arada.
The name's Zena.
Benim adım Zeyna!
That's Zena with a capital Z.
Bu Zeyna... büyük Z harfi ile.
She's like Zena!
Vay!
It's Zena, Miss.
Zena hanımefendi.
Oh, Zena...
Zena...
Oh, Zena, what an end to it all.
Zena, ne sondu ama.
I had come to this, but I had Zena and a little money now.
Ama şu an Zena ve biraz para var.
I had found a good pal in Zena Blake.
İyi bir dost buldum, Zena Blake.
Zena had gone and taken our meager funds with her.
Zena gitmişti. Ve bizim az olan paramızda onunla gitti.
She's Žeòa Bojarová's.
Zena Bojarova'nın kızı.
Lucka lives up there, Žeòa next to her...
Lucka orada yaşıyor, Zena da bitişiğinde.
- This is Žeòa Bojarová.
- Bu Zena Bojarova.
Žeòa will dress you.
Zena seni giydirecek.
Žeòa, go for Joza ; we may need him.
Zena, Joza'yı bul. Ona ihtiyacımız olabilir.
Žeòa, why don't you remarry?
Zena, neden tekrar evlenmiyorsun?
Žeòa's strange.
Zena tuhaf biri.
But Žeòa does.
Zena ise öyle değil.
You were like'Zena the Princess Warrior' What the heck is he saying?
Bu kahrolası ne söylüyor böyle?
Sena has in ballet class. Point shoes, the whole lot.
Zena bale derslerine gidiyor.
Zena the Warrior Princess.
Zeyna, Savaşçı Prenses.
New York... and everyone always wonders, can Zena be funny?
Herkes merak ediyor. Zeyna komik de olabiliyor mu?
This is zena davis, she's a waitress here. She's been here all night.
Bu Zena Davis, buranın garsonu Bütün gece buradaymış.
Hi, Zena.
Selam, Zena.
Zena?
Zena?
Are you Cristiano Zena?
Sen Cristiano Zena mısın?
- Zena.
- Zena.
- Zena Frank.
- Zena Frank'ın.
Zena told me it was a done deal.
Zena anlaşmanın yapıldığını söyledi.
Leo, Zena, Marat, and Valia were killed.
Leo, Zana. Marat, Valya. Hepsi öldürüldü.
I lead over Laura and Zena, then I come back.
Zane ve Laura'yı öteki tarafa geçirdikten sonra geri geleceğim.
Thank you, Zena.
Tamam. Sağ ol Zena.
When I called from Auckland, I was told by Zena Sami that the case was closed.
Auckland'dan aradığımda, Zena Sami bana davanın kapandığını söylemişti.
Zena, will you please tell officer Pete not to question him on any account.
Zena, lütfen Memur Pete'e söyle hiç bir koşulda onu sorgulamasın.
Well, we're going to have to get somebody to take over the investigation.
Bu davayı başka birine vereceğiz. Zena...
Zena called.
Zena aradı.
Zena and Phyllis Dare Up here in York.
Zena ve Phyllis Dare York'a gelmişler.