253 traducir turco

2-53. 5, 7 y 9.

253 - beş, yedi ve dokuz'da.

Robó al caballero del 2-53, 5,7 y 9.

253 - beş, yedi, dokuzda kalan beyefendiyi sen soydun.

La cartera del caballero en la 2-53, 5, 7 y 9... está en su posesión.

253 - beş, yedi, dokuzda kalan beyefendinin cüzdanı... şu an sende.

- 2-53, 5...

- 253 - beş...

- Venecia, Grand Hotel, habitación 2-53...

- Venedik, Grand Otel, oda 253 -...

Tráigame 253.750 en billetes grandes.

Bana büyük kupürlü 235.750 getirin.

La ley de 1946 y el decreto 2.253 de 5 de Noviembre de 1947 establecieron el Fichero Nacional Sanitario para todas las mujeres contra las cuales haya evidencias de que se dedican a la prostitución.

Bu yasa ve... 5 Kasım 1947'de kabul edilen kanunun 2253.maddesi uyarınca, fahişeliği, bir yaşam biçimi olarak kabul eden tüm kadınları, kayıt altına almak amacıyla, Ulusal sıhhi kayıt sistemi kabul edildi.

Estuvimos 1.253 horas en movimiento. Primero uno de éstos, ¿ no?

Aralıksız 1253 dakika hareket halinde kalmıştık.

- 253.

- 253 tane.

Eso sería... $ 253 americanos.

Toplam olarak 253 dolar.

253 personas trabajan para mí.

Benim için 253 kişi çalışıyor.

Al, esto me trae buenos recuerdos.

Eminim, bütün bunların toplam maliyeti 253 dolar mı?

15.253, Señor.

- 15.253, efendim.

253.000 dólares.

253.000 dolar.

El mayor misterio es cómo desaparecieron sin dejar rastro 253 habitantes.

Belki de en büyük gizem 253 kişinin iz bırakmadan ortadan kaybolmasıdır.

El mayor misterio es cómo desaparecieron sin dejar rastro 253 habitantes.

En büyük gizem 253 kişinin iz bırakmadan ortadan kaybolmasıdır.

Mesa 253.

- Korkarım öyle. - Masa 253.

1 860-253, Ventnor, Isla de Wight, molusco...

1860-253, Ventnor, Wight adası Lystus fulvibabis...

No, el himno 253 :

Ross?

"Sus Ojos Se Posan en el Gorrión".

Hayır, "Hymn" 253 :

Debe 235 multas por mal estacionamiento, un total de 175 dólares.

- Ödenmemiş 253 park cezası var. Toplam 175 dolar ediyor.

253, 254, 255.

253, 254, 255.

- Escena 253, toma uno.

Sahne 253, çekim bir!

- Aquí está escrito "253 días"

253 gün olduğu yazıyor.

253.000 Euros.

253.000 avro.

Victor y Estrella están aqui para casarse en directo y llevarse asi sus 253.000 Euros.

Kesinlikle öyle. Victor ve Estrella evlenmek ve 253.000 avroyu evlerine götürmek için buradalar.

Son 253 dólares.

253 dolar lütfen.

- 253 dólares.

- 253 dolar.

Y deseaba huevos y bacon de desayuno pero tengo el colesterol a 253.

- Ben de kahvaltıda pastırmalı yumurta istiyordum, ama kolesterolüm 253.

Las autoridades estiman que el número de muertos se ha duplicado en las últimas cuatro semanas, 738 00 : 54 : 16.253 - - 00 : 54 : 17.720 con lo que el número total de víctimas mortales

Ölüleri gömmek için devasa toplu mezarlar. Yetkililer geçtiğimiz dört hafta içinde... ölü sayısının ikiye katlandığını söylüyor.

Cantemos en himno 253... Himno 253.

253. ilahiyi söyleyelim, 253. ilahiyi.

Aquí dice que en 253 días.

253 gün olduğu yazıyor.

Atención a todas las unidades de South Beach 253-F para un robo en una casa.

South Beach'teki ekiplerin dikkatine. Bir soygun ihbarında bulunuldu.

Bueno, la tierra era lo bastante buena para Al Lovering Tubbs en 1882 cuando compró 253 acres, ¿ verdad?

Evet. 253 dönümdü, değil mi?

Escribe la contraseña "rojo 253".

"Red 253" şifresini gir.

Revisa tu cronograma te dirá que ese apartadero mide 1,253 metros.

Zaman çizelgene bakarsan yan yolun 1253 metre olduğunu görürsün.

Con la llave junto al móvil, abra la caja 253.

Cep telefonunun yanında bulduğun anahtarla 253 numaralı kutuyu aç.

Es ahora el dia 253 desde que mis odiosos primos, Edmund y Lucy, invadieron nuestra casa.

İğrenç kuzenlerim Edmund ve Lucy evimizi istila edeli 253 gün oldu.

Los humanos lo llaman NGC 253.

İnsanlar oraya NGC 253 diyor.

¿ Puede explicarme los 4,253 euros negativos en su cuenta?

4253 avroluk limit aşımını açıklayabilir misiniz?

115 estadounidenses han perdido la vida y otros 253 estan heridos.

115 Amerikalı hayatını kaybetti, 253 kişi ise yaralandı.

410.000 kilómetros y todavía sigue fuerte.

253,000 mil gitti ve hâlâ sapasağlam.

Bien, sabes, lo que yo encuentro ofensivo y más que un poco extraño, es que de alguna forma tú ganas 253 dólares más que yo a la semana.

Bu federal suçtur. Neyi suç olarak ve garip ötesi buluyorum biliyor musun? Nasıl oluyor da haftalık olarak benden 253 dolar daha fazla kazanıyorsun.

He estado twitteando sobre ello, pero hasta ahora solo tengo 253 seguidores de Arroyo.

- Bu konuda tweet atıyordum, ama bu okulda sadece 253 takipçim var.

Los grandes depredadores de la selva, sin embargo, son los mamíferos - 253 00 : 23 : 11,758 - - 00 : 23 : 15,910 grandes, rápidos, y de sangre caliente, como el jaguar.

Sadece iguanalar ve kaplumbağalar gibi sert ve dayanıklı hayvanlar bu 600 millik yolculuğu yapabilir.

253 dólares en tu primer día.

İlk gününde 253 dolar.

La oficina de Nueva York envió a un agente del FBI haciéndose pasar como psíquico, pero la Sra. Schneiderman lo descubrió.

New York ofisi gönderdi bir FBI ajanı kılığında bir medyum, 147 00 : 06 : 36,786 - - 00 : 06 : 39,253 ama Bayan Schneiderman sağ aracılığıyla gördüm. Eh, tabii ki.

27... 253.

27... 253.

Estoy bien.

Hayır ben iyiyim 227 00 : 17 : 58,253 - - 00 : 17 : 59,964 Endişelendiği bir şey var mıydı?

Ni número de teléfono es... 253... 713.

Telefon numaram, 253 - 713.

Todos.

253,