Translate.vc / español → turco / 47
47 traducir turco
2,583 traducción paralela
El tiroteo ocurrió a las 9 : 47.
Çatışma 9 : 47'de gerçekleşti.
En 47 años, solo conseguí averiguar dos cosas acerca de ellos :
47 yıIda onlar hakkında sadece iki şey öğrenebildim.
Walnut Heights lidera 10 a 7 quedando 3 : 47 para terminar el partido.
Maçın bitmesine 3 dakika 47 saniye kala, Walnut Heights 10'a 7 önde.
Por dos asesinatos.
641 00 : 30 : 47,890 - - 00 : 30 : 49,349 Gus!
- Lo sé, era un AK-47.
- Biliyorum, o kalaşnikof sesiydi.
Has logrado un sonido absolutamente perfecto de AK-47 con la boca.
Kalaşnikof ağız aksiyonunu harika başardın.
este es el último transistor desde el 47 * trabajando en el auto-lavado, nena * El núcleo está casi listo
Çekirdeği neredeyse hazır.
47.
47.
Más o menos una pinta. ( 1 pinta = 0,47 litros )
Yarım litre kadar.
Este reloj necesita que se le de cuerda cada 47 horas, de lo contrario, simplemente... se detiene.
Bu saatin 47 saatte bir kurulması gerekiyor. Aksi halde duruyor.
Un futbolista tiene 47 áreas vulnerables expuestas cuando está vestido.
Bir futbolcuda, tamamen giyinikken açıkta 47 tane zarar verilebilir yer kalır.
- un jugador de football tiene 47 areas vulnerables expuestas.
Bir futbolcuda 47 tane zarar verilebilecek yer vardır.
Talla 13.
47 numara.
Menos Chrysler New Yorkers del 47'.
Daha 47 model Chrysler New Yorkers.
Ahora sabemos, de las grabaciones del ordenador, Que el software fue robado a las 12 : 47.
Bilgisayar kayıtlarından yazılımın 12 : 47'de çalındığını zaten biliyoruz.
No se en que clase de crisis estás Chuck, pero la mia es cargar unos cuantos AK-47s y tomar por asalto la tienda.
Seninki nasıl bir karışıklık bilmem ama buradaki karışıklığın AK-47'si var. Mağazayı ele geçirdiler.
"10 de Marzo de 1956, un B-47 transportando una Mark-15 con la ojiva armada con número de serie 47787 desaparece durante un repostaje programado de avión a avión sobrevolando el mar Mediterráneo."
10 Mart 1956'da seri numarası 477787 olan Mark-15 savaş başlığı taşıyan bir B-47 Akdeniz'deki bir havadan yakıt ikmali sırasında kayboldu.
Está a 200 millas de donde los militares perdieron el contacto por radio con el B-47, en 1956.
1956'da ordunun B-47'yle telsiz bağlantısını kaybettiği yerden 300 km. uzakta.
- ¿ Sabes cómo disparar la 47?
- Kalaşnikof kullanmayı biliyor musun ki?
41,42,43,44,45,46,47... 48,49,50... 51,52,53,54,55,56... 57... eh... 57
41,42,43,44,45,46,47... 48,49,50... 51,52,53,54,55,56... 57.... 57
Su arma es un AK-47 y un sable extrañamente conformado, tan filoso como una navaja que puede partir el acero.
Tüm kurbanlarının başını bu kılıçla keser. Şimdi ise, Tek hedefi Kızıl Kartal.
Para ser más específico, son las 5 : 47 de la tarde. Perdón.
Daha spesifik olursam, saat 17 : 47, özür dilerim.
Tengo 47, Charlie.
47 yaşındayım, Charlie.
Cuarenta y siete.
47.
Tiene 47.
47 yaşında.
Me di cuenta que tiene 47.
47 yaşında olduğunu öğrendim.
Oh, vamos. 47 es sólo un número.
Hadi ama, 47 sadece bir sayı.
De verdad tiene 47.
Gerçekten 47 yaşında.
¡ 47!
47!
Además, no hay manera de que alguien te vea y piense, "Esta es una mujer de 47 años de edad"
Ayrıca, kimse sana bakıp da bu kadın 47 yaşındadır diyemez.
8 : 47. Hay un montón de mujeres.
Orada kadınlar bir aradalar.
En 14.7 horas mi domo de energía gamma habrá cubierto el planeta.
47 saat sonra gama kubbesi gezegenin neredeyse yarısını kaplamış olacak.
En 14.7 horas, mi domo gamma habrá cubierto la mitad del planeta.
47 saat sonra gama kubbesi gezegenin neredeyse yarısını kaplamış olacak.
Estuvimos casados 47 años.
47 yıllık bir evliliğimiz vardı.
¿ Durante cuántos de esos 47 años fue fumador su marido?
Peki bu 47 yılın ne kadarında kocanız bir sigara bağımlısıydı?
de cualquier manera, tomaré la autoridad moral e intenta romper con 47 años de edad. por lo que no seré tentado con su bella hija veinteañera.
Herneyse, ahlak kurallarını dinlemeye çalıştım ve 47 yaşındaki kadından ayrılmaya çalıştım böylece 20 yaşındaki çekici kızına asılmak için kışkırtılmayacaktım...
Ella habla 47 idiomas.
47 dil konuşuyor.
47 idiomas.
47 dil.
2 minutos y 47 segundos para ser exactos.
Tamı tamına 2 dakika 47 saniye.
Pasó por un largo periodo de entrenamiento... y peleó con 47 vacas.
Müzikal gösterilinceye kadar çalışacak gücü nereden bulacağım bilmiyorum.
Acaba de pasar el señalamiento 47.
47. kilometre taşını henüz geçti.
Tenemos un hombre con un portafolios y otro con un AK-47.
Elinde çanta ve AK-47'si olan adamları alacam.
Esta cucaracha tiene AK-47 y jode todo lo que se pone en su camino.
Ama bu böceğin AK-47'si var ve önüne geleni yerle bir etmekle meşgul.
Página 47.
Sayfa dört yedi.
lremos al Ärea 51 y al del Buzón Negro, en Nevada, luego vamos a Camp Verde, pasamos por Apache Junction y después por Roswell, Nuevo México, a ver el famoso choque del'47.
Nevada'daki 51. Bölge'ye ve Siyah Posta Kutusu'na gidiyoruz, sonra Camp Verde'ye, oradan Apache Junction'a, en son da 1947 yılındaki ünlü kazanın olduğu Roswell, New Mexico'ya gideceğiz.
Rachel encontró grabaciones de vigilancia de ella entrando al tren en la calle 47.
Rachel kamera kayıtların da..... 47. sokaktaki trene bindiğini buldu.
Consiguió 47 retweets.
47 retweet var bu konuda.
Necesitamos 38 jonrones, 120 CP y 47 dobles.
Yerine koymak için 38 sayı vuruşu yapacak kişiye, 120 RBI'ci ve 47 çiftler maçına ihtiyacımız var.
Cuarenta y siete.
47 tane.
De acuerdo.
8 : 47.
¿ Qué quieres?
43, 47, 53, 59... - Sana yemek getirdim.