Translate.vc / español → turco / 518
518 traducir turco
37 traducción paralela
Unidad 62, acuda a la calle Oak 518.
Araba 62, 518 Oak Caddesi'ne.
- Unidad 62, vaya a la calle Oak 518.
- Araba 62, 518 Oak Caddesi'ne.
- 518 metros.
Hayır! - 570 metre.
Que cerró a 5118, un aumento de 518 desde el cierre de ayer.
5 1 / 8'le kapandı, yoğun alış satışlarla dünkü kapanışın 5 1 / 8 üstü.
- ¿ McBride?
- McBride? 518 metre.
Que cerró a 5118, un aumento de 518 desde el cierre de ayer.
Anacott Çelik oyunda gibi görünüyor. ARB'leri kontrol et.
Vamos al 518.
- Beşinci kat. No : 18.
Deseo reportar la entrada ilegal de una banda de truhanes armados en la mansión Clampett, Paseo Crestview 518.
Bir haneye tecavüz vakası ve tehlikeli davranış sergileyen holigan topluluğunu bildirmek istiyorum. Clampett malikanesi, 518 Crestview Drive.
Llame y ordene su botella de "Longitud" con su tarjeta de crédito y llamando al 1-800-518-3492.
Arayın ve bir şişe "Longitude"'ünüzü kredi kartınızı hazır halde, 1-800-518-3429'u arayarak sipariş edin.
Al 1-800-518-3492.
1-800-518-3429.
Llame ahora, 1-800-518-3492.
Hemen arayın. 1-800-518-3429.
¿ 518 rupias?
518 rupi mi?
518 rupias, señor
518 rupi, bayım!
Habitación 518.
518 numaralı oda.
Es el mismo cuarto que tuvo hace dos años, Señora - - 518.
- İki yıl önceki odanız Sinyora. 518.
Por cierto, los planes que tenían conmigo, ahora están fuera... 215 00 : 15 : 13,401 - 00 : 15 : 15,518 hasta nuevo aviso. hasta nuevo aviso.
Bu arada, benimle olan bütün planlarınız, şimdi bitti... daha iyilerine kadar.
Me encontré con un documental sobre éxtasis humanos... y la confusión interna más oscura.
Bulduğum filmler, bir insanın mest olmuşluğunu, ve en karanlık içsel karmaşalarını gösteriyordu. 55 00 : 04 : 12,518 - - 00 : 04 : 14,748 Eğer içinde, insanlığındaki tutsaklıkları,
Dos minutos. ¿ 518?
540. ekip, 2 dakika.
¿ 518? 518.
540. ekip!
Desgraciadamente con la tecnología actual no podemos depixelar la imagen, así que es improbable que averigüemos la identidad de la terrible vaca pelirroja.
'Maalesef, son teknolojiyle görüntüyü daha kaliteli hale getirmemiz 369 00 : 26 : 22,518 - - 00 : 26 : 25,197'mümkün değil, o yüzden bu korkunç kızıl ineğin kim olduğunubulabilmemiz pek olası değil. 'bulabilmemiz pek olası değil.'
Me gusta pensar que encontró la paz... y que continuó viendo belleza en este mundo... y la bondad. 01 : 31 : 30,880 - - 01 : 31 : 40,518 Subs : JC.Reaper.
Huzuru bulduğunu ve dünyada güzelliği ve iyiliği görmeye devam ettiğini düşünmek istiyorum.
Hoitz y Gamble están acudiendo al 518 de la 10.
Dedektif Hoitz ve Gamble, 10. Sokak'taki olay mahalline gidiyoruz.
- Él me dio los mucho más tarde. 518
- Onu sonra verdi
Cuando termine contigo, iré por el resto de la banda, y voy a regar la voz de que Raymundo Salazar cooperó, y creo que sabes qué sucederá después.
İşim bittiğinde El MAl'de kim varsa bulacağım. Raymundo Salazar'ın iş birliği yaptığı dedikodusunu... 464 00 : 28 : 45,015 - - 00 : 28 : 48,518... herkese yayacağım.
71 ) \ cH3C4957 \ clip ( m 507 136 l 508 121 509 104 503 91 500 83 503 72 511 63 511 56 510 46 509 37 512 32 514 26 518 23 520 15 520 6 525 6 527 15 528 23 530 30 532 35 532 41 528 51 532 54 535 58 536 65 536 73 540 88 544 96 548 121 733 132 856 17 283 12 313 137 ) } Even { \ fsp-2 } the { \ fsp-2 } 100th { \ fsp-2 } number { \ fsp-2 } one is { \ fsp-2 } still { \ fsp-2 } number { \ fsp-2 } one
71 ) \ cH3C4957 \ clip ( m 507 136 l 508 121 509 104 503 91 500 83 503 72 511 63 511 56 510 46 509 37 512 32 514 26 518 23 520 15 520 6 525 6 527 15 528 23 530 30 532 35 532 41 528 51 532 54 535 58 536 65 536 73 540 88 544 96 548 121 733 132 856 17 283 12 313 137 ) } Hatta { \ fsp-2 } 100 numaralı { \ fsp-2 } bir { \ fsp-2 } yerde en { \ fsp-2 } uygun { \ fsp-2 } yer olabil { \ fsp-2 } ir
71 ) \ cH3C4957 \ clip ( m 502 131 I 500 118 497 104 494 91 502 80 497 77 495 70 494 62 494 56 497 50 502 47 503 33 505 29 508 28 511 35 511 46 513 41 517 47 517 55 518 61 520 69 526 70 528 74 529 82 533 109 538 137 834 146 824 13 298 15 310 152 ) } Even { \ fsp-2 } the { \ fsp-2 } 100th { \ fsp-2 } number { \ fsp-2 } one is { \ fsp-2 } still { \ fsp-2 } number { \ fsp-2 } one
71 ) \ cH3C4957 \ clip ( m 502 131 l 500 118 497 104 494 91 502 80 497 77 495 70 494 62 494 56 497 50 502 47 503 33 505 29 508 28 511 35 511 46 513 41 517 47 517 55 518 61 520 69 526 70 528 74 529 82 533 109 538 137 834 146 824 13 298 15 310 152 ) } Hatta { \ fsp-2 } 100 numaralı { \ fsp-2 } bir { \ fsp-2 } yerde en { \ fsp-2 } uygun { \ fsp-2 } yer olabil { \ fsp-2 } ir
Podría llamarme a mi número 518-555-1218.
Beni ararsanız memnun olurum. Numaram 518-5551218.
2202,518.
2202.518
- "Dirección IP : 4.77.518.144." - ¿ Vas a algún lado con esto?
IP adresi : 4.77.518.144. - Bir amacı var mı bunların?
518.
518.
Distribuidas en un área de 518 kilómetros cuadrados, estas líneas y figuras colectivamente se conocen como las Líneas de Nazca.
Yaklaşık 200 deniz mili kare alana yayılmış halde bulunan bu çizgi ve figürlerin tamamı, toplu halde Nazca Çizgileri olarak bilinmiştir.
Matrícula número 5-CRD-518.
Plakası 5-CRD-518.
Avenida 7, 518.
518 seventh Avenue.
Solo tenía su cartera, su identificación estudiantil, $ 518 y una membresía para el cine, pero ningún teléfono.
Üstünde bulunanlar sadece bir cüzdan, öğrenci kimliği 518 dolar peşin para ve bir sinema salonu üyelik kartıydı, kullan-at telefon ise yok.
Te lo dije, fuimos a Panaji para asistir a Swami Chinmayanands sermón. 1,732 01 : 56 : 34,187 - - 01 : 56 : 35,518 ¿ Cuando?
Sana Panaji'ye gittiğimi ve Swami Chinmayanand'ın vaazını dinlediğimi söyledim.
Cuando la policía encontró el diario de Jamie y le dijeron por qué se había suicidado... porque ese mierda le rompió el corazón.
Polis Jamie'nin günlüğünü bulduğunda. Bize neden kendini öldürdüğünü sordular. 119 00 : 05 : 33,518 - - 00 : 05 : 36,220 Çünkü o pislik onun kalbini kırmıştı.
Southwest Lambert 518.
518 Southwest Lambert.