650 traducir turco

650 gramos.

23 ons.

Geográficamente, es una roca con forma de cabeza de perro... con unos 600 m de longitud y alrededor de 200 m de ancho.

Coğrafi açıdan 650 metre uzunluğunda ve 200 metre genişliğinde köpek başı şekli verilmiş bir kaya parçası.

- No. Kitchener está a 650 kilómetros y el país está en manos enemigas.

Ama General Kitchener'ın ordusu... düşman kontrolündeki ülkenin diğer ucunda, buradan 650 km uzakta.

El Sr. fiscal ha reclamado una cantidad de 200.000 francos que, con las tasas y los gastos, sube a más de 650.000 francos.

Savcı, 200,000 Frank ceza talep etmektedir, kaldı ki, bu da vergi ve masraflarla 650,000 Frank'ı aşan ceza ödenmesini gerekmektedir.

La marina nos llevará a 400 millas de las costas japonesas.

Deniz Kuvvetleri bizi Japon anakarasının 650 km kadar yakınına götürecek.

Usted también lo parecería si hubiera conducido 400 millas sin dormir.

Uykusuz 650 km araba sürsen sen de yorgun görünürdün.

Cuatro kilos, 14 gramos.

3 kilo 650 gram.

Tijuana y Ensenada en un extremo, y luego 250 kilómetros a La Paz La única ciudad al otro extremo.

Yolun bir ucunda Tijuana ve Ensenada vardır. Ondan sonraki durak olan La Paz için 650 km yol gitmeniz gerekir.

- Sólo 650 libras restante.

- Sadece 295 lt. kaldı.

Olió el dinero a 600 km de distancia.

Paranın kokusunu 650 kilometre öteden almış.

- Hay 650.000 judíos en Palestina.

- Filistin'de 650 bin Yahudi var.

En billetes de 10.000 yenes. ¿ 1.650 billetes es esto?

1650 notun kalınlığı bu kadardır.

Porque hay 8.650 especies de pájaros en el mundo, Sr. Carter.

Çünkü yeryüzünde 8650 tür kuş yaşıyor, Bay Carter.

- 650. - tubos 1 y 2 compuerta exterior abierta.

- 650. - 1 ve 2 numaralı yuvaların dış kapakları açılsın.

Su velocidad supera los 650 km por hora.

Hızları saatte 400 milin üstünde.

Si el gobierno hubiese sabido que habría tribus mahdistas armadas a 650 km al norte de Jartum...

Eğer hükümet Hartum'dan kuzeye 650 km boyunca nehrin iki yanında ki Mehdi'ye bağlı kabilelerin şimdiye kadar silahlandırıldıklarını bilseydi... - Beni göndermezlerdi.

A 650 kilómetros al oeste queda la casa del Viejo Clutter.

Buranın 650 kilometre batısında Clutter Baba'nın yeri var.

Recorrieron 600 kilómetros para llegar hasta aquí y trajeron sus armas con ellos.

Buraya gelmek için 650 kilometre yol teptiler. Silahlarını da yanlarında getirdiler.

3663.

3,650.

Maldita sea, tenemos 650 aviones. Y ellos tienen 2.500 aviones, ¿ no es cierto?

Kahretsin, bizim 650 onlarınsa 2.500 uçağı var, değil mi?

Vendimos 650 entradas, hombre.

Bunun dışında 650 bilet sattık.

¿ 650 entradas?

650 bilet mi?

Nuestros dos departamentos combinan 650 hombres a tiempo completo.

İki şubede 24 saat görevde olan toplam 650 memurum var.

En medio hay 650 km del territorio más difícil del Oeste.

Arada 650 km. Boyunca Batının en zorlu toprakları uzanıyor.

... 400, 450, 500, 550, 600, 650, 700, 750...

... 400'450'500'550'600'650'700'750...

A 650 kilometros.

Bir 650 km.

¿ 650?

650?

Es algo difícil apoyar tus pies fríos en un espíritu en especial cuando vive a más de 600 kilómetros de distancia.

Korkularını birinin ruhuna yansıtmak biraz zor. Hele ki 650 kilometre uzaktaysa...

Victor 6500, aquí 650, ¿ me oye?

Victor 6500, burası 650, anlaşıldı mı?

Si no hubiese sido por la cigarrera que le regalé para su cumpleaños 650... le hubiese clavado esa estaca justo en el corazón.

Size 650. doğum gününüzde verdiğim o sigara kabı olmasaydı... o kazığı tam kalbinize saplamıştı.

Y luego, hace alrededor de 30 años, en los Flinders Ranges, en el sur de Australia, en estas areniscas... que tienen probablemente una edad de alrededor de 650 millones de años, se encontraron cosas como ésta.

Sonra, 30 yıl kadar önce Güney Avustralya'daki Flinders Sıradağları'nda muhtemelen 650 milyon yıl yaşındaki kumtaşları arasında şunlar bulundu.

De hecho, uno de los fósiles de Flinders Range... sugiere que tales colonias existían hace 650 millones de años.

Gerçekte ise, Flinders Sıradağları'nda bulunan fosillerden birine göre bu kolonilerin 650 milyon yıl önce var olduğu ortaya çıkmıştır.

675, 650, 625, se mantiene.

675, 650, 625, devam ediyor.

Hago 650 dólares por semana bailando hasta matarme mientras tú te la pasas... No estás haciendo nada.

Kıçımı sallayarak haftada $ 650 kazanıyorum, sen de o sırada... hiçbir şey yapmıyorsun.

Cero, Alcance : 650 metros,

Menzil : 650 metre.

Mantengo rumbo sur-suroeste a 6-5-0 nudos de velocidad.

650 deniz mili hızda güney-güneydoğuya gidiyorum.

Te van a pagar 850 dólares por capítulo.

Fiyatı bölüm başına 650'den 850'ye arttırdılar.

Podría quebrarse en los 650 ciclos.

650'ye dayanamayabilir.

Son motores diesel de Detroit, turbo alimentados.

Detroit dizel. Süper şarjlı 650 beygir gücü.

609 metros.

650 metre

No vamos a conducir 650 kilómetros en mi coche para ir allí y desenterrarlo.

Hayır. Onu çıkarmak için arabamla 400 mil gidemeyeceğimizi.. -... söylüyorum.

Bueno, esta vez voy por 1.650.000.

Bunlarla 1.650.000 tane.

Se embolsó 650 mil de la fusión.

O birleşimden 650 bin kar yaptı.

La reserva kaqwani no está dentro de su jurisdicción.

Kaqwani bölgesinin yetki alanlarının 650 KM dışında olduklarını söylediler.

Son 650 dólares, gastos incluidos.

650 dolar, bütün giderler dahil.

- ¡ 650 $!

- 650!

12000 pies. ¡ Dios!

3.650 metre.

- 650.

- 650.

650.

650. 700.

- 650 yenes.

- 650 yen.

650 caballos de potencia.

Saatte 1821km hız yapabiliriz.